6 ay önce aday değilim, artık torun seveceğim diyerek siyaset sahnesinden çekildiğini açıklayan Aziz Kocaoğlu kararını aniden değiştirerek yeniden aday oldu. Siyasi otoriteler Kocaoğlu'nun kırmızı çizgi ilan ettiği Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer'in adının öne çıkması ve kulislerde adaylığının kesinleştiği yönünde ki iddialardan sonra bu adımı atmasının bir operasyon olabileceği de dile getiriliyor.
Kocaooğlu'nun seçimlerden 6 ay öncesinde basın toplantısı ile 31 mart 2019 seçimlerinde aday olmayacağını ilan etmesinden sonra örgütü dizayn etme çanbaları ve adaylık konusunda bazı isimleri işaret etmesi bir planın parçaları olduğu dile getirirlirken CHP içinde de Kocaoğlu'nun tutumuna yönelik tepkiler giderek yükseliyor. Artık yeter aday değilim açıklamasından sonra Kocaoğlu siyasi çalışmalarına hiç ara vermedi.
İşte Aziz Kocaoğlu'nun kamuoyuna yaptığı açıklama
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Ankara'da gerçekleştirdiği görüşme sonrasında bir açıklama yaptı. Başkan Kocaoğlu şunları söyledi:
"Çok iyi hatırlanacağı gibi, 1 Ekim tarihinde bir basın toplantısı yaparak, 31 Mart yerel seçimlerinde aday olmama kararımı kamuoyu ile paylaşmıştım.
Bu açıklamayı seçimlerden 6 ay önce yapmamın en temel gerekçesi, Cumhuriyet Halk Partisi'nin önünü açmaktı. Benim yerime aday gösterilecek arkadaşımızın bir an önce belirlenerek seçimlere kadar kentin her köşesine ulaşması, kendisini tanıtması ve projelerini anlatması gerektiğini düşünmüştüm. 6 ay, bu iş için ideal bir süreydi.
Ancak aradan geçen 3,5 aylık süreye rağmen adayın henüz belirlenememesi, aday açıklama takvimi geciktikçe ortaya çıkan tablonun Cumhuriyet Halk Partisi'ne ve dolayısıyla kentimize zarar verecek düzeye gelmesi, devletin tüm olanaklarıyla seçime hazırlanan iktidar partisinin 'bakanlık' yapmış İzmir adayını 27 Kasım'da açıklayıp çoktan yola koyulması ve bu tabloyla İzmir'de güç kaybı yaşayabileceğimiz gerçeği, beni ve partimize gönül vermiş milyonları endişeye düşürmektedir.
Sayın Genel Başkanımızla bugün yaptığım ve gayet olumlu geçen görüşmede, bu kaygılarımı açıkça ifade ettim. Her zaman söylediğim gibi, önce devletim ve milletim, sonra partim için çalıştım. Hiç bir zaman gizli ajandam olmadı. Hiç bir zaman kişisel menfaat ve ikbal peşinde koşmadım.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidarını sürdürdüğü en büyük kent olan İzmir'de ortaya çıkan bu tablonun, adaylığımla ilgili tarihi bir sorumluluk yüklediğini ve bundan kaçmayacağımı Sayın Genel Başkanımızla paylaştım."
Kamuoyuna saygıyla duyururum."