Medyada Siyonist Karartma:

Önce Guardian Ardından BBC! 'Faşizan Sansür'

Uluslararası ajans, gazete ve televizyonlar, Filistinli çocukların ölümünü sessizce izlemekle kalmadı, olayları çarpıttı. Gazetecilerin suskunluğu, tarihe kara bir leke olarak geçti.

Batı Medyası Ve İki Yüzlü Propaganda Siyaseti

Sadece medyalarında değil, facebook, x gibi sosya medya ortamlarında da sadece İsrail'e destek verilirken, Filistin lehine bilgi ya yasaklanıyor, yada çarpıtılıyor. 

Batı medyası, Ukrayna'daki savaşı, ülke egemenliğinin ihlali açısından değerlendirip sunuyor. Fakat Suriye, Yemen, Libya ve Filistin böyle bir düşünceyi hak etmiyor.

Avrupa ve ABD medyası gerçeklere sansür uygulamaya ve karatmaya devam ediyor. Batı medyasında savaş suçu işleyen hastane okul demeden bütün sivilleri bombalayan soykırım yapan İsrail masum gösterilirken işgal edilmiş yurdu için çarpışanları suçlu gösteriyor. 

Dünyaya her fırsatta "insanlık dersi" vermeye çalışan Batı'da çok sayıda ülke İsrail'e askeri ve istihbarat yardımları sağlıyor. Bununla yetinmiyorlar. Kendi ülkelerinde İsrail lehine gösteri serbestken, Filistin lehine yapılan barışçıl gösterileri bile yasaklıyorlar.

İSRAİL'İN HASTANE

BOMBALAMASINA DA KARATMA

Gazze'de el-Ehli Baptist Hastanesi'ne düzenlenen saldırı, dünyada yankı uyandırırken, Batı basınında saldırıdan hemen sonra manşete çıkılan ifadeler değiştirilerek, İsrail tarafının açıklamalarına ağırlık verilmeye başlandı.

İSRAİL'İ AKLAMAK İÇİN

3 KEZ MANŞET DEĞİŞTİRDİ

ABD'nin önde gelen gazetelerinden New York Times, aralarında onlarca çocuğun da bulunduğu yüzlerce kişinin ölümünün bir numaralı sorumlusu İsrail'i aklamak için 3 kez manşet değiştirdi.

İLK MANŞETTE "İSRAİL SALDIRISI"

İFADESİNİ KULLANDILAR

Skandal girişim dikkatlerden kaçmazken, ilk manşetinde "İsrail saldırısı bir hastanede yüzlerce kişiyi öldürdü" ifadelerini kullanan gazete, ikinci manşetinde "Gazze'deki bir hastaneye saldırıda en az 500 ölü var" ifadesini, son manşetinde ise yine değişikliğe giderek "Gazze'de bir hastanedeki patlamada en az 500 ölü var" ifadesini kullandı.

Washington Post gazetesi, manşette "Filistinli yetkililere göre, Gazze'deki hastane saldırısında yüzlerce kişinin öldüğünden endişe ediliyor." ifadesini kullanırken, haberde "İsrailli ve Filistinli yetkililer, Gazze'deki hastaneye ölümcül saldırıyla ilgili suçu birbirine atıyor." denildi.

Reuters ajansı sitesinde haberi, "Yerel yetkililer, Gazze'de bombalanan hastanede yüzlerce kişinin öldüğünü söylüyor" başlığıyla duyurdu.

Associated Press de saldırının haberini önce, "Hamas yönetimindeki Sağlık Bakanlığı, hastaneye yönelik İsrail hava saldırısının yüzlerce kişiyi öldürdüğünü söyledi." başlığıyla abonelerine duyurdu, daha sonra bu başlığı güncelledi.

Güncellemede, "İsrail, Gazze'deki hastane patlamasıyla ilgisi olduğunu yalanladı, patlamanın nedeninin Filistin roketi olduğunu açıkladı." başlığı kullanıldı.

İngiliz The Guardian gazetesi, başta "Hamas'ın idaresindeki Sağlık Bakanlığına göre 200-300 kişi saldırıda öldü." manşetini atarken, daha sonra bunun yerine "Gazze Sağlık Bakanlığına göre, Gazze'deki hastaneye hava saldırısında yüzlerce insan öldü." ifadesi verildi.

CNN, saldırı haberini ilk olarak "Yetkililer, İsrail'in Gazze'deki hastane saldırısında yüzlerce kişinin öldüğünü belirtiyor." başlığıyla verirken, daha sonra "İsrail" ifadesini çıkardı ve "Filistinli yetkililer, Gazze'deki hastane saldırısında yüzlerce kişinin öldüğünü belirtiyor." başlığını attı.

BBC de "Filistinli yetkililer: Gazze'deki hastaneye İsrail saldırısından yüzlerce kişi öldü" başlığını kullandı. Daha sonra başlığı, "İsrail saldırıyı reddederken, Gazze'deki hastanede yüzlerce kişinin öldüğünden korkuluyor." şeklinde düzenledi.

Saldırıyı uzun süre görmezden gelen Wall Street Journal da haberinde, "Filistinli yetkililer, Gazze'deki hastaneye saldırıda 500'den fazla kişinin öldüğünü söylüyor." ifadesini kullandı.

YAYINDAN ALIYORLAR
Batılı medya kuruluşları da İsrail'in soykırımlarına adeta çanak tutuyor. Her yayınları Filistin karşıtı kara propagandaya dönüşüyor. Bununla yetinmiyorlar. BBC, Guardian, MSBC ve dahası...

YAYINLARINDA FİLİSTİN'İN

SESİNİ KESİYORLAR

ABD'li haber kanalı MSNBC: Üç Müslüman sunucunun programlarını durdurdu. Mehdi Hasan, Ayman Mohieddine ve Ali Velshi isimli gazetecilerin sunduğu programlar sessizce kaldırıldı.

YASAKLI BOMBAYA SANSÜR

İngiliz merkezli BBC: İsrail'in Gazze'deki Müslüman sivillere yönelik savaş suçu işleyerek beyaz fosfor top mermisi kullanmasını sansürledi. Canlı yayında muhabirin, İsrail'in sivillerin üzerine yasaklı beyaz fosfor top mermisi kullandığını anlattığı sırada BBC yayını kesti.

6 GAZETECİYİ İŞTEN ATTI

BBC İsrail'e destek vermeyen 6 muhabirinin işlerine son verdi.

İngiliz merkezli BBC, İsrail’in Gazze’deki Müslüman sivillere yönelik savaş suçu işleyerek beyaz fosfor top mermisi kullanmasını sansürlemişti.

Canlı yayında BBC'nin Gazze'de bulunan muhabir Filistinli Rushdi Abu Alouf, İsrail’in Gazze’deki sivillerin üzerine yasaklı beyaz fosfor top mermisi kullandığını anlattığı sırada yayın kesilmişti. BBC o gazeteciyi  de işten attı. 

NETANYAHU'YU ÇİZDİ DİYE İŞTEN ATTILAR

İngiliz Guardian gazetesi: İngiliz The Guardian gazetesinde 40 yılı aşkın süredir görev yapan karikatürist Steve Bell, İsrail Başbakanı Bünyamin Netanyahu'ya yer verdiği çizimi nedeniyle işten çıkarılmıştı.

Karikatürist Steve Bell, 40 yılı aşkın süre gazetede çizdikten sonra kovuldu. Bell'in Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırılarının ardından İsrail lideri Netanyahu'yu eleştiren çizimi bazı kesimlerce 'Yahudi düşmanı' olmakla suçlandı.

Gazetenin suçlamalarına karşı çalışmalarını savunan 72 yaşındaki karikatürist, The Guardian'ın endişesini anlamadığını dile getirerek, "The Guardian için bu konuyu 'antisemitik mecazlar' kullanmakla suçlanmadan çizmek artık neredeyse imkansız hale geliyor." demişti.

Bell, Guardian'ın "çizilmemiş karikatürler için bile" içeriği incelemek için "yeni süreç" başlattığına işaret ederek, kendisine sözleşmesi gelecek nisanda sona erse de, öncesinde de karikatürlerinin yayınlamayacağının söylendiğini aktarmıştı.

İNGİLİZ GAZETECİ HARRY FEAR

BATI MEDYASININ TUTUMU İKİ YÜZLÜ

İngiliz gazeteci ve yönetmen Harry Fear, ana akım Batı medyasını İsrail Filistin meselesinde taraf tutmakla eleştirdi.

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını, intikam almak için tasarlanmış toplu bir kıyım olarak değerlendiren Fear, “Bu haberler, yüzlerce hatta binlerce Filistinlinin öldürüleceği ve Batı kamuoyunda bunun durdurulması gerektiğine ilişkin bir algının olmadığı anlamına geliyor” dedi. Batı’daki ana akım medya kuruluşlarının, Filistinli sivillerle empati geliştirmediklerini ifade eden Fear, “Batı medyasında çatışmanın sadece bu son yaşananlarla çerçevelenmesi 16 yıllık baskı ve kuşatmayı yok sayıyor.” değerlendirmesinde bulundu. Fear, Batı medyasının, İsrailli sivillerle ilgili doğrulanmamış bilgileri gündeme taşırken, Filistinli sivillerin yaşadıklarına yeterince yer vermemesini “ikiyüzlülük” şeklinde niteleyerek, “Gazze’de çocuklar yıllardır katlediliyor. İsrail’in hava bombardımanlarında ‘kafaları kesildi’ ancak bu Batı medyasında çok az ya da hiç yer almıyor. Bunun yerine, Hamas’ın ilk katliamlarına ve İsrail’in intikam misyonunun Filistinli sivillere bedel ödetmesine odaklanılıyor.” dedi.

İŞTE BATI MEDYASINDAN 

YALAN HABER ÖRNEKLERİ

1- İNGİLTERE merkezli The Times gazetesi, "İsrail, ağır yaralanan bebekleri gösterdi" haberini Filistinli çocukların fotoğrafıyla servis ederek açıkça manipülasyon yaptı.
2- "FİLİSTİNLİLER sahte görüntü hazırlıyor" iddiası:
Görüntülerin, Ağustos 2023'teki bir reklam çekiminin kamera arkası görüntüleri olduğu tespit edildi.

3- "HAMAS direnişçileri festivalde yakaladıkları bir kızı diri diri yaktı" iddiası: Görüntülerin, Mayıs 2015'te Guatemala'da kaydedildiği tespit edildi.

4- "HAMAS direnişçileri İsrailli bir sivili öldürüp kalbini söktü" iddiası:
Görüntülerin, Ağustos 2020'de Meksika basınında yer aldığı tespit edildi.

5- "HAMAS direnişçileri, İsrailli çocukları böyle infaz etti" iddiası: Görüntülerin, 7 yıl önce Suriye'de kaydedildiği tespit edildi.
6- "FESTİVALDE canlarını kurtarmak için koşuşan İsrailliler" iddiası: Görüntüler, Aksa Tufanı operasyonunun başlamasından üç gün öncesine aitti

Batı medyası "Filistin" diyeni susturmakla yetinmiyor, kirli propagandaya da imza atıyor

Birçok medya organı, İsrail'in Filistinlilere saldırılarıyla ilgili haberleri çarpıttı.

Uluslararası ajansların tutumu, yazılan İsrail yanlısı senaryoda önemli rol oynadı.

Londra merkezli Reuters, Filistinlilerin üzerine araç süren İsrailli ile ilgili haberi, "Filistinlilerin taş attığı İsrailli kaza yaptı" şeklinde çarpıtarak verdi.

ABD'li Associated Press (AP) ise hava saldırısını önce "Gazze'de sebebi bilinmeyen bir patlamada 9 kişi öldü" şeklinde geçti.

The Times gazetesinin tepki çeken manşeti

ABD merkezli CNN, "Gazze'den atılan roketlerin ardından İsrail hava saldırısı başlattı" ifadelerini kullandı. İngiliz The Times gazetesinin, "İsrail, Kudüs'teki kutsal mekanlarda şiddet hakim olunca Gazze'ye hava saldırısı başlattı" manşeti de tepki çekti.

New York Post'un yalanı

New York Post ise başlı başına bir skandala imza attı.

Yaşamını yitiren, aralarında çocukların bulunduğu 20 kişinin Hamas saldırısında öldüğü yalanını yazdı.

İsrail'in şiddeti Twitter'dan siliniyor

Medyanın bu tavrı, Batı'nın basın tarihine utanç lekesi olarak geçti.

Sosyal medya platformları da İsrail yanlısı sansür uygulamakla suçlanıyor.

Çok sayıda kullanıcının İsrail şiddetini gösteren paylaşımlarının Twitter gibi mecralar tarafından silindiği belirtiliyor.

BBC'nin 6 muhabirini İsrail karşıtlığı nedeniyle işten çıkardı.

İsrail’in uluslararası savaş hukukunu çiğneyerek gerçekleştirdiği katliam saldırıları şiddetlenerek devam ederken, medyada da İsrail lehine inanılmaz karartmalar uygulanıyor. İsrail’in ürettiği yalanlara ABD Başkanı Biden bile alet edilirken, siyonist kara propaganda, gazeteciler üzerinde adeta kılıç olarak sallandırılıyor.

Basın özgürlüğünü İsrail ve Siyonizm’in menfaatlerine hizmet etmekle sınırlamaya kalkan Yahudi lobisi, önce Netanyahu’nun karikatürünü çizen The Guardian’ın 42 yıllık karikatüristi Steve Bell’i kovdurdu. Ardından İngiliz yayın kuruluşu BBC’de Arapça servisinde görev yapan 6 muhabir hakkında “İsrail karşıtı tutum” gerekçesiyle işten çıkarılmasını sağladı.

Medya üzerindeki bu korkunç sansüre karşı küresel çapta basın meslek kuruluşlarının sessiz kalması dikkat çekerken Türkiye’den onurlu bir tepki yükseldi.

FAŞİZANCA SANSÜR

Uluslararası Medya ve Enformasyon Derneği (UMED), BBC’nin tutumuna sert sözlerle yüklendi. İsrail’in saldırıları nedeniyle bugüne kadar 11 gazetecinin hayatını kaybettiğini, 20 gazetecinin yaralandığını hatırlatan UMED, BBC’deki işten çıkarmayı ise “faşizanca sansür” olarak nitelendirdi.

UMED’in açıklamasında şu ifadeler kullanıldı:

İngiliz yayın kuruluşu BBC'nin Arapça servisinde görev yapan 6 muhabir hakkında kişisel sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımlar nedeniyle "İsrail karşıtı bir tutum" takındıkları iddiasıyla soruşturma başlatması ne ifade özgürlüğüyle ne de basın etiğiyle bağdaşmaktadır.

BBC'nin bu taraflı tutumunu kabul etmiyor ve kınıyoruz.

Öte yandan İsrail'in saldırıları nedeniyle bugüne kadar 11 gazeteci hayatını kaybetti, 20'si yaralandı ve 2 gazeteciden haber alınamıyor.

Dünya kamuoyunun gerçeği görmesini, öğrenmesini faşizanca sansürlemeye çalışan İsrail'i kınıyor, Uluslararası basın örgütlerini birlikte hareket etmeye davet ediyoruz.

İnsanların haber alma hakkı engellenemez.

Gazeteciler görevlerini yaparken hedef alınamaz.

Bu insanlık ayıbına karşı, herkesi sesini yükseltmeye davet ediyoruz.