TSK’nın ilk kez vurduğu Kuzey Irak’taki Sincar, Türkiye için hayati derecede önemli ve müdahalenin ‘olmazsa olmaz’ denilebileceği yerlerden. Çünkü burayı “İkinci Kandil” yapmaya niyetlenen PKK Irak bölgesiyle Suriye tarafı yani PYD’nin bulunduğu kantonları birleştirmeye çalışıyordu. Dolayısıyla da bu harekât uzunca bir süredir planlanan bir hamleydi ve yapıldı. 

Yani Türkiye o bölgedeki PKK yapılanmasını ortadan kaldırmadaki kararlılığını gösterdi. Hemen sonrasında da “Siviller zarar gördü” ya da“Dağ taş vuruldu” gibisinden yalan yanlış iddialar ya da provokasyonları önlemek amacıyla yok edilen hedefler ve PKK’ya verdirilen zayiat görüntüleri, bilgileri kamuoyuyla paylaşıldı...

Operasyonların sadece belirlenen bir hedefi vurmayı içermediğini belirten eski Genelkurmay İstihbarat Dairesi Başkanı emekli Korg. İsmail Hakkı Pekin’in devamında anlattıkları şunlardı:

"Vurulan her yerde kesinlikle ya sabit tesisler vardır ya teröristlerin kaldığı koğuşlar, mağaralar vardır. Böyle bir hedef analizi yapılmadan dağ taş falan vurulmaz. Zaten hedefi vuran uçak aynı anda videosunu çeker ve bunların hepsi anında Genelkurmay’a gelir. Harekâtın ardından da hasar kontrolü için o bölgeye gönderilen keşif uçakları ya da insansız hava araçlarıyla fotoğraflar çekilir. Yani teröristlerin kazdıkları mezar çukurlarına kadar hepsi tespit edilir.”

ABD'Yİ ÇILDIRTAN OPERASYON
TSK, önceki gece Suriye'nin kuzeyinde bulanan Karaçok ve Kuzey Irak'taki Sincar bölgesini bombalayarak örgütün haberleşme kurumlarını ve 70 terör örgütümensubunu etkisiz hale getirmişti. Harekatın ardından ABD'li komutanlar apar topar bölgeye gitmiş ve incelemelerde bulunmuştu. Harekatın akşamında ise ABD'den 'endişeliyiz' açıklaması geldi.

SİNSİ PLAN DEVREDE
ABD'de ve bölgede bulunan güvenlik kaynakları, 16 Nisan halkoylaması öncesinde Rakka operasyonu pazarlıkları sürerken hazırlanan sinsi planı anlattılar. Bu plana göre ABD'nin psikolojik harekat merkezleri tarafından, PKK'nın Türkiye'de silah bırakması karşılığında, Türkiye'nin Sincar'a müdahale etmemeyi kabul ettiği yönünde propaganda başlatıldı. Bu propanga ile PKK/PYD cesaretlendirildi ve harekete geçirildi. Aynı merkez Barzani yönetimindeki Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin de 'sınırları kaldırma' anlaşmasını kabul ettiğini yaydı. Kantonları birleştirme adı altında Kürdistan Demokratik Partisi'ne (KDP) yapıldığı iddia edilen teklif; Kuzey Irak 'Kürdistan'ı ile Suriye'nin kuzeyinde bulunan PKK/PYD kantonlarının birleşmesi ve ağırlıklı yönetimin Barzani'ye verilmesi.

OPERASYONLAR DEVAM EDECEK

ABD'nin planı yürürlüğe koymasıyla PKK/PYD'nin bölgede ağırlığını artırmasını TSK, 25 Nisan'da sabaha karşı yaptığı hava harekatıyla engelledi.. Öte yandan Sincar Dağı ile Suriye'nin kuzeydoğusundaki Karaçok Dağı bölgelerine düzenlenen hava harekatında terörist barınma ve eğitim alanları ile Çira ve Rojava'nın Sesi radyolarının vurulduğu da belirtildi. Güvenlik uzmanları bu harekatla TSK'nın, ABD ve PKK/PYD'nin planlarına izin vermeyeceğinin mesajını verdiğini belirttiler. Genelkurmay Başkanı Hulisi Akar ise gazetecilere yaptığı açıklamada "Tehdit devam ettiği sürece operasyonlar da devam edecek" dedi.

ERDOĞAN: "SON TERÖRİST YOK EDİLİNCEYE

KADAR MÜCADELEMİZ SÜRECEK"

"Terörle mücadelede hep söylüyoruz, son terörist yok edilinceye kadar bu mücadelemiz içeride ve dışarıda sürecektir. Kandil'de, Kuzey Suriye, Kuzey Irak'ta sürecektir. Mesela şimdi Sincar bölgesi bizim için, daha önce açıkladım ben, burası bizim açımızdan ikinci bir Kandil'dir. Biz ikinci bir Kandil'in oluşmasına müsaade etmeyeceğiz çünkü Sincar'da yaklaşık 2 bin civarında PKK'lı var. Biz orada böyle bir şeyin oluşmasına müsaade edemeyiz. Eğer müsaade edersek yarın orası bir tehdit oluşturacak. Tedbirimizi almaya mecburuz. Eğer biz bataklığı kurutmazsak, bataklık haline gelince bir daha burayı kurutmak mümkün değildir. Onun için adımlarımızı atmak zorundayız. Bunu Amerikalı dostlarımızla da paylaştık, paylaşıyoruz. Rus dostlarımızla da paylaştık, paylaşıyoruz. Aynı şekilde Kuzey Irak yerel yönetimiyle de bunları zaten sürekli paylaşıyoruz. Onun için son teröriste kadar bu mücadelemizi sürdüreceğiz çünkü bütün sınır vilayetlerimizde huzuru temin etmemiz lazım."