15 Temmuz darbe girişiminin en kilit isimlerinden biri olan, o geceyi darbenin merkezi Akıncı Üssü’nde geçirdiği güvenlik kameralarıyla saptanan Kemal Batmaz’ın 1 Ocak 2016 tarihinde gittiği ABD’de havaalanında kendisini sorgulayan Amerikalı görevlilere “Pensilvanya’da İmam Muhammed Fethullah Gülen’in yanında kalacağı” yolunda verdiği ifadenin resmi belgesi gün ışığına çıktı.

Bu çok kritik belge ABD tarafından Türkiye'ye gönderildi. Belgenin önemi 15 Temmuz gecesi Akıncı Üssü’nde darbenin karar merkezi olan 143. Filo’da bulunan ve Gülen'i tanımıyorum şeklinde ifade veren Kemal Batmaz ile Fetullah Gülen arasında yakın bir ilişkinin bulunduğu çok açık bir şekilde ortaya koyuyor olması.

Bu zamana kadar teröristbaşı Gülen'i himayesinde tutan ve 15 Temmuz'la Gülen arasında bir bağlantı kanıtı yok diyen ABD şimdi neden bu belgeyi Türkiye'ye kendi elleriyle verdi.

ABD'nin bu hamlesi azda olsa teröristbaşı Gülen'i iade edebileceği anlamı taşıyor.

GÜLEN'İN İADESİ İÇİN ENGEL KALMADI

 1 Ocak 2016 günü ABD’ye giden Kemal Batmaz, ABD İç Güvenlik Bakanlığı elemanları tarafından havaalanında sorgulanmış.

Beraberinde 7 bin dolar olduğunu beyan eden Batmaz, ilk akşam kalacağı adresi 169 Clinton Caddesi Newark New Jersey adresindeki Riviera Oteli olarak gösterirken daha sonra Pensilvanya’da İmam Muhammed Fethullah Gülen’in yanında kalacağını söylemiş.

Belge mahkemeye ulaştı. Amerikan Federal Soruşturma Bürosu (FBI) daha önce de Adil Öksüz ile Kemal Batmaz’ın 15 Temmuz darbe planlarını Pensilvanya’da yaşayan Gülen’e onaylatmak için 11-13 Temmuz arası ABD’ye gidiş ve dönüşte beraber olduklarına dair havaalanı kamerası görüntülerini Türkiye’ye yollamıştı.

Tüm bunlar gösteriyor ki, ABD darbe girişimi ile FETÖ arasındaki bilgilere sahip. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül de kısa süre önce, “Gülen’in iadesi için teknik bir engel kalmadı” diye bir açıklama yaptı.

Belli ki ABD Gülen ile ilgili dosyaları okuyor, görülmekte olan darbe davaları sonuca doğru ilerledikçe, adli yardıma daha sıcak bakıyor.

ABD artık bir terör örgütünü ve liderini himaye eden bir devlet görüntüsü vermek istemiyorsa, Gülen’i iade etmeli. İadenin önünde yalnızca teknik değil, artık hiçbir engel kalmamıştır.

ABD KARŞILIĞINDA BİR ŞEY Mİ İSTEYECEK?

ABD'nin bu belgeyi Türkiye'nin Ortadoğu'da yaşanan gelişmelerle karşı verdiği müdahale sinyali sonrası göndermesi ise dikkat çekici.

Milliyet yazarı Güneri Cıvaoğlu ise ABD'nin gönderdiği bu belgenin arkasında başka bir neden olduğunu kaleme aldı.

Hafızam beni ABD’nin bu tür bir “hediye paketine” götürüyor.
Bülent Ecevit’in başında bulunduğu koalisyon hükümetinin iler tutar tarafı yoktu.
Dökülüyordu.
O sırada Abdullah Öcalan da Suriye’den kovulmuştu.
Rusya, Yunanistan, İtalya’da tutunacak dal arıyor, ikamet şansını zorluyordu ki birden izini kaybettirdi.
Ve...
Devreye CIA girdi.
“Öcalan’ın bir Afrika ülkesindeki Yunanistan Büyükelçiliğinde olduğu, Türkiye’ye teslim edilebileceği” haberi geldi.
MİT bir ekip oluşturdu.
Özel uçakla Afrika’ya gönderildi.
CIA, Öcalan’ı Yunanistan Büyükelçiliği’nden alıp MİT’e teslim etti.
Bu olay, iç siyasette öylesine prim yaptı ki genel seçimde Ecevit’in DSP’si birinci parti oldu.
Ecevit’e başbakanlığın yolunu yeniden açtı.
Peki...
Bu “hediye paketinin” sebebi neydi?
Çok geçmeden belli oldu.
ABD Saddam’ı devirmek üzere Irak’a Türkiye sınırından kuvvetlerini sokmak istiyordu.
“Bunun için ne NATO’ya ihtiyacımız var ne BM’ye sadece dostumuz ve stratejik ortağımız Türkiye bize yeter” yolunda açıklamalar gelmeye başlamıştı Washington’dan.
ABD’nin “paketlenmiş Apo hediyesi” karşılığında Türkiye’den istediği işte buydu...
Peki...
Bu kez ABD “kontrolü dışında” mı bu “tutanak hediyesini” gönderdi?
Yok... “Hediyeyi” belki de “Gülen’in iadesi ihtimalinin ucunu” bilerek gösteriyorsa, “karşılığında beklentisi” ne?