Cumhurbaşkanı Erdoğan yarın Ankara Arena Spor Salonu'nda yapılacak AK Parti 3. Olağanüstü Büyük Kongresi'nde genel başkan seçilecek.

Böylece 33 aylık ayrılıktan sonra kurucusu olduğu partinin tekrar başına geçmiş olacak.

Erdoğan 2 Mayıs günü AK Parti’ye yeniden üye olduğunda “Şu an Türkiye’nin gelecek umudu, taşıyıcı lokomotifi ve saldırılara karşı en büyük zırhı olan AK Parti gövdesi, başıyla buluşuyor”demiştim.

Resmen gerçekleşen bu birleşme yarın fiilen işlerlik kazanacak.

Birkaç noktayı özellikle kayıt altına alalım:

BİR:16 Nisan referandumuyla halkın anayasal hüküm haline getirdiği “partili cumhurbaşkanı” kavramının içerdiği mühim bir imkan böylece realize edilecek. Partili cumhurbaşkanı, üyesi olduğu partinin iç hukuku elveriyor, delegeler de istiyorsa, o partinin genel başkanı seçilebilecek.

İKİ: Parti içinde“çift başlılık” ve kafa karışıklığıyaşanmasının önüne geçilecek. Herkes işine gücüne bakacak.

ÜÇ: Siyasal açıdan toplumun tüm hücrelerine ulaşan, tavanla-taban arasında mütemadiyen süren kan dolaşımı sayesinde bilgi-duygu-görüş alışverişini sağlayan partilerle devletin-icraatın başı arasında sağlıklı bir iletişim kurulmuş olacak.

DÖRT: Cumhurbaşkanının temsil yetkisi sembolik olmaktan kurtulacak, toplumun algısı-duygusu-kararıyla beslendiği ve bu akış sürekli güncellendiği için temsili çok daha hakikatli, kararları çok daha isabetli olacak.

BEŞ: Erdoğan’ın AK Parti’nin başına fiilen geçmesiyle 2019 cumhurbaşkanlığı seçim yarışı resmen başlamış olacak. Gerçi startı 2 Mayıs günü üye olduktan sonraki ilk konuşmasında vermişti Erdoğan.

ALTI: 1470 delegenin, Türkiye’nin dört bir yanından, illerden ilçelerden gelen partililerin, gelmiş geçmiş her düzeyde görev almış isimlerin katılacağı kongrede yeni genel başkan yol arkadaşlarına yeni dönemin ve yeni kampanyanın ilke ve hedeflerini açıklayacak.

YEDİ: Adı AK Parti tarafından “Yeni Atılım Dönemi” olarak konulan dönem başlangıcında Erdoğan Türkiye için de yeni dönemin kodlarını verecektir. Her tür saldırıyı etkisiz hale getiren ve demokrasisini devlet-millet dayanışmasıyla güçlendiren Türkiye için AK Parti’nin öngördüğü yeni dönem başlıkları demokrasi, değişim ve reform.

SEKİZ: Tüzük değişikliğiyle AK Parti’ye genel başkan vekilliği statüsü getiriliyor. İlk genel başkan vekili, başarılı bir genel başkanlık süreci geçiren ve emaneti sahibine teslim edecek olan Binali Yıldırım.

DOKUZ: AK Parti yönetim kadrolarında, teşkilatlarında da değişiklikler yapılacak. Parti geleneği ile gelecek yani gençler aynı potada eritilecek. Birinin tecrübesinden diğerinin enerjisinden faydalanılan yönetim anlayışı pekiştirilecek. Referandumda seçilme yaşının 18’e indirilmesine ön ayak olan AK Parti bunun gereğini önce kendi içinde yapacak.

ON: Yeni dönem siyasetinin kaçınılmaz kıldığı ama AK Parti’nin zaten kuruluşundan itibaren amaçlayıp bir ölçüde uyguladığı “merkez siyaseti” biraz daha öne çıkacak. Toplumun her kesimine ulaşmak, gönüllere girmek, ikna etmek yeniden hedef olacak. 

ON BİR: 2 Mayıs günü Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Partili yol arkadaşlarına “çat kapı” yapın, kim olursa olsun, kime oy vermiş olursa olsun herkese ulaşın, gönüllere girin demişti. Partili Cumhurbaşkanlığı döneminde vatandaşa hizmette herhangi bir ayrımcılık olmayacağının garantisi ve vaadi sayılmalı bu. Erdoğan yarın bu düsturun altını çizecektir.

ON İKİ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Ocak 2017 resmi kayıtlarına göre AK Parti 9 milyon 499 bin, CHP 1 milyon 206 bin, MHP 440 bin, HDP 30 bin 295 kayıtlı üyeye sahip. Türkiye nüfusuna oranlandığında her sekiz kişiden biri AK Parti’ye üye. Dolayısıyla ülkenin hem en büyük, en popüler partisi, hem en büyük sivil toplum kuruluşu AK Parti. Oradan başlayacak bir değişim ve yeniden yapılanma tüm Türkiye’yi motive edecek, atılıma geçirecek demektir.

Hayırlara vesile olsun inşallah.