Akpli brokrat ve sivil toplum başkanları, İki tip Ak Partili var biri Ak Parti bir sevdadır, bir davadır deyip ülke için yüreği çarpan, sayın Cumhurbaşkanın dediği gibi Ömer’ler olan, bir diğeri de Ahmet Davutoğlu ve Babacan gibi Ak Parti bir sevdadır deyip de çıkarları bittiği ve koltuk gittiği için kaçan yanar dönerler… Bu tipler hem partiye dolmuş  hem de kamu kurumlarına getirilmişlerdir.

Ben AKP’li değil gerçek bir Ak Partiliyim, bu partinin ülkemizi tefecinin eline düşmüş müflis tüccar konumundan dünyada söz sahibi konumuna getirildiğini ve ülkemizin  gelecek yüz yılın alt yapısını oluşturduğunu ülkemize kazandırdıklarını bazı nankörler bilmese de en iyi bilen ve takdir edenlerdenim.

Ben, siyaset yanında kamu nitelikli kurumlarda başkanlık yaptığım için, siyasetçileri, kamu nitelikli sivil toplum örgüt temsilcileri yanında atanan bürokratları  tanır ve bilirim,  Ak parti ekibi  görünüp  efe ve zeybek oyunu oynayanların Ak partinin ülke adına kazanımların da her hangi bir paylarının olmadığını, yalnız adam Cumhurbaşkanının  ferdi  gayretleri ve cesareti nedeniyle başarılar elde edildiğini de bilirim…

Ben 1999’dan 2016 yılına kadar esnaf oda başkanlığı, federasyon başkan vekilliği yaptım, bu mahalde de Ak Parti İzmir il başkanlık divanında üç dönem,  geçmişte Anavatan Partisinde de üç dönem başkanlık divanında görev yaptığım için konulara  yabancı değilim.  Bu gün konum sonradan Ak  partili olan ve geçmiş hükümetlerin esnaf ve sanatkara, KOBİ denilen küçük ölçekli firmalara 2000’ li yıllara kadar, verdiği destek eski parayla iki yüz seksen trilyon iken Ak Parti hükümetleri döneminde bu rakamın  20 kat arttığını bildikleri halde bir cümle olumlu söz etmeyen başkan ve Bürokratları da bilir ve tanırım…

Geçmişte  post-dost darbelerin en büyük destekçisi,  Şefik Baydur’un kitabında dikkat çektiği Beşli Çete’nin içinde yer alan esnaf ve sanatkarların üst kuruluşu olan TESK’in o günler başkanlık divanında olup bu günse başkanı olan sonradan Ak partili görünen  Palandökeni de bilirim, bu zaı muhterem  oğlunu geçen dönem AK Parti’den milletvekili adayı yaptırdığı için Ak partili olup hükümete methiyeler düzerken hükümetin bunca desteğini göz ardı edip bu günler esnaf yandı bitti diyerek muhalefete işaret fişeği attığını da bilirim…

Günümüzde yaşanan küresel krizin etkisini bertaraf etmek adına Hükümetin bunca desteğini göz ardı eden Palandöken,kendisi on altı yaşından büyük işçiler için uygulanan brüt asgari ücretin tam on katı olan 108 bin lira maaş alıp, kendine bağlı esnaf birlik ve oda başkanlarının da asgari ücretin brütü olan 10.800 liranın 5-6 katı maaş almalarını görmezden gelip, bazı Birlik başkanlarıyla birlikte muhalefetin gözüne girmek için  koro halinde  esnaf yandı yok oldu diyerek özüne döndüğünü yandaş birlik başkanlarının yolsuzluklarına sesiz kaldığını da bilirim.

Ak Parti’den birinci sıradan millet vekili adayı yapılan Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliği kısaltılmış adıyla TSKOMB’ un başında olan ve  yüz elli bin liraya yakın maaş alan, devletin hazinesinden esnafa verilen paradan risk fonu, birlik katılım payı gibi kesintilerle Bodrum’lardı sadece idarecilerinin saltanat sürdürdüğü oteller alan Kıbrıs ve Antalyalarda  idarecilere bilgilendirme toplantıları adı altında saltanat toplantıları yapan Abdülkadir Akğül’ü de bilirim…

Bu teşkilatlar  da ;% 50’ ye yakını kanunun arkasından dolanarak idareciliğe iş edinmiş işsizler ordusunun saltanat sürdürdüğünü ve bu kurumlar üzerinde oynan oyunları yazıp bildirdiğim halde oyunları tespit edip hesap sorması gerekirken idari maslahatçı olan esnaf teşkilatlarının ve esnaf kefalet kredi kooperatiflerinden sorumlu birimin başındaki genel müdür Necmettin Erkan beyefendi!“ de bilirim.

22 yıllık devlet tecrübesini siyaset alanına taşımak” iddiasındaki bu genel müdür acaba 22 yılda ne yapmıştır? Kendisine esnaf teşkilatlarında tespit ettiğim onlarca usulsüzlük dosyası gönderdim kapağını bile açmadı! Yüzlerce işlenen dalavere anlattım, aldırış bile etmedi! Bu zatın bugüne kadar tespit ettiğim tek icraatı (!) başta TESK olmak üzere esnaf teşkilatlarının seçimlerine burnunun sokup, oyunlar kurmak oldu, oyunları bozmak değil.  Maşallah Kırşehir’de çalmadığı kapı, girmediği eşik kalmadı. Genel müdürken böyle içten,hizmetkar ve düşünceli miydin? Cumhurbaşkanının esnafa dönük icraatlarını sahiplenmekten öte ne yaptın? Yesinler senin 22 yıllık devlet tecrübeni!

Palandöken özüne döndü, her iki beyefendi de benim kurucusu olduğum ve adam gibi üç dönem başkanlık divanında görev yaptığım sevdam olan partimin milletvekili olacaklar, haydin bey efendiler zorunlu aidat adında garip esnaftan toplanan ve sadece idarecilerin saltanat sürmelerine harcanan neredeyse bir Bakanlığın BÜTCESİNE eşdeğer milyonların hesabını sorun… 

Sorun çünkü  sayın Cumhurbaşkanım bu kurumların üç beş idarecinin geçim kapısı ve CHP’nin arka bahçesi olduğunu  ve buraların başına gelenlerin mafya taktikleriyle senelerce oturduklarını, ihtilalların yaşandığı dönemlerde silahsız kuvvetler olarak hükümetlere meydan okuduklarını bildiği için 2006’da kanun değişikliği yaparak 507 sayılı kanun yerine 5362 sayılı yasayı devreye sokmuştu, bu toplantının ilki de TESKOMB’ da olmuştu…

Yeni yasada üç beş yerden alınan maaşları sınır ve seçilme süresini de iki dönemle sınırlandırmıştı, başta rahmetli Deniz Baykal olmak üzere CHP kadroları Anayasa Mahkemesine götürerek bu hükmü iptal ettirmişlerdi.haydi şimdi esnafın zorunlu aidat adına soyulmasına, idareciliği iş edinmiş idarecilerin kovulmasına destek olun saltanatlara son verin, sizleri takdir ve teşekkür edeyim, gerçek Ak partili oldugunuza kanaat getireyim…