Eski köye yeni adet mi, yoksa yeni köye eski adet mi? Bilmiyorum hangi köyün âdeti olduğunu bir bilen var ise bana söylesin lütfen.

30 yıla yakındır siyasi parti ve siyasetçilerin tutumları, belediyelerin vurdum duymazlıkları, kamu nitelikli kuruluşlar olan esnaf teşkilatları üzerinde yapılan usulsüzlükler, esnaf kefalet kredi kooperatiflerindeki sürdürülen saltanatlar olmak üzere ülkemizde yaşanan her tür olumsuzluklar hakkında bilgi ve belge sahibi olduğum konuyu kamuoyunu bilgilendirmek ve yetkililerin de gereğini yapması adına binlerce yazı yazdım.

Televizyon programları yanında, İş dünyası ve sektörleriyle ilgili  esnaf ve sanatkara ait birlik, Sektör ve şu an adlarını hatırlayamadığım bir çok dergi, Ege Ekspres, İş Dünyası Gazetesi, Ege haber, Ekspres, Ege Manşet, ve Üretici gazeteleri dahil, Onun üzerinde  basılı gazete yanında Temiz eller, Gündem Otuz beş, Egenin Sesi, Ege Lobisi, Yerel Gündem, Gaze-temiz ve Ege Ekspres İnternet gazeteleri olmak üzere bu yayın organlarında üç bine yakın köşe yazısı yazdım.

Bu ülkede en kolay iş havaya suya göre hareket etmek, haksızlık adaletsizlik karşısında susmak, her doğruyu her yer de söylememek. Doğruyu söylersen yanlış peşinde olanlar seni dokuz köyden kovmaya çalışır.

Bu toprağın üstünü değil altını düşündüğüm zaman havaya suya göre hareket etmem, susmam  mümkün değil hele, hele bu ülke için ömrünün baharında şahadete kavuşan yiğit güvenlik küvetlerimizi göz önüne getirdiğim zaman dokuz değil doksan köyden de kovmaya çalışsalar umurda olmuyor.

Sarı basın kartlı bir gazeteci ve köşe yazarı dostum bana, ‘kırk yıldır köşe yazarım hiçbir davam olmadı kurumlarla da sorun yaşamadım’ dedi, ben de etliye sütlüye değinmesem benim de sorunum olmazdı, bense 40 değil 27 yılda 40 davayla karşılaştım, o abimin de  sarı basın kartı var, bu mahalde  benim Avukatımın da sarı basın kartı var.

Nedir 40’ a yakın davalarımın konusu: Esnaf ve sanatkar teşkilatlarının idareciliği iş edinmiş bazı yöneticilerinin, esnafın yıllık cirosu olan 50-60 bin liraya yakın maaş almaları ve bu kurumlarda yapılan usulsüzlükleri köşemde yazmam!

Söz konusu haşmetlilerin düne kadar iftira ve isnat deyip hakkımda dava açtığı birçok konu köşemde yer vermem nedeniyle,  bugün devlet tarafından yargıya intikal ettirmiştir, devamı yazılarımda mücadelem neticesi yargıda olan ve ilgili kurumlarca açılmış davaları belirtip, mücadelem neticesi bu ülkenin neler kazandığına şahit olacaksınız.

Eski köye yeni âdeti başlık yapmamın nedeni, geçmiş davalara ilave yeni açılan bir davanın duruşmasında karşılaştığım ibretlik bir olaydır. Mahkeme salonun da karşı tarafın avukatının bana abesle iştigal bir sorusu;

Yönelttiği soru aynen şu:  Sarı basın kartın var mı, mesleğin ne?

Bugüne kadar karşılaşmadığım ve ülkemizde tartışılmayan bir konu, öyle anlaşılıyor ki, düşünce ve ifade özgürlüğünü kullanmak için bundan sonra benzeri avukatlardan izin almamız gerekiyor.

Bu ülkede akademisyen yazar, doktor yazar, avukat yazar, mühendis yazar. Tiyatrocu, Sanatcı, kanaatcı.  Yazar oğlu yazar ama Tahsin Güzel yazarsa suç, izin alacak! Bu zihniyetler hala eski Türkiye’de yaşıyorlar, şiir okuryanı, İnancının geregini yapanı hatta hükümetleri dahi tavsiye edenlerin devrini sanıyorlar.  

Bu vesileyle Sayın Cumhurbaşkanımıza, Adalet Bakanımıza, Hâkimler ve Savcılar üst Kuruluna, bu ülkede yanlışlar karşında durmak, kamuya verilen zararları ifşa etmek, yazmak yazmakla da kalmayıp ilgili kurumlara intikal ettirmek suçmudur? Yazmak için izin mi almamız gerekiyor?

Kafama taktığım için konuyu bir araştırdım, her halde sizlerde benim gibi merak ediyorsunuzdur, Ülke genelinde ( 50 ) Bine  yakın gazeteci yazar var bunun ‘ 15 ‘ bine yakın sarı basın kartlı ve  bunların ( 3-5  Bini gazetecilik ) meslek okulu.

Bunlardan bazı  örnek. İsimlerini yazdığım için umarım bana kızmazlar, biri hariç diğerleri sevdiğim ve yazılarını takip ettiği duayenlerdir, benim için en zor bir meslek bu iş tabi ki  dogru yapanlar için. Allah yardımcıları olsun.

Evet toplumun yakından tanıdığı bu gazetecilerden örnekler,  Abdül Kadir Selvi, Metaloji bölümü. Ahmet Hakan, İlahiyat fakültesi. Emin Çölaşan İdari Bilimler, Yavuz Donat Ticari Bilimler, Engin Ardıç Siyasi Bilimler, Abdurrahman Dilipak Edebiyat, Mehmet Barlas Hukuk;; Dahası  benzeri binlercesi muhtelif dallarda eğitim almış ve başka mesleklerde çalışmış kişiler.

Bu ülkede bir çok gazeteciden daha fazla köşe yazmışımdır, yazılarımdan dolayıda bir çok yanlış gidişe dur denilmiştir.Esnaf teşkilatların da her tür olumsuzluğa fırsat veren 507 sayılı Esnaf ve sanatkar yasası 2005 de değişmiştir. Yerine yürürlüğe giren 5362 sayılı yeni yasanın uygulamada yanlışlara fırsat veren bölümleri  yakın zaman da da yeniden ele alınacak ve rezilliklere bir neşter vurulacak bu kuruluşlar arpalık olmaktan çıkacaktır.

Bir şiir okudu diye Belediye Başkanını cezaevine atan sistem tarih, zihniyet de eski köyde kalmıştır, kurumları arpalığı gören işgal ettikleri makam ve taşıdıkları sıfat nedeniyle güç birliği yapıp, geçmişte hükümetler yıkan namı değer silahsız kuvvetlerden  olan ve beşli çetenin içinde yer alan TESK ‘inde  güvendiği dağlara da karlar yağıp yolları kapanmıştır çünkü Türkiye eski Türkiye değildir.

Merak edenler bilsin ki kamu adına usulsüzlük, kanunsuzluk, yolsuzluk ve haksızlık yapanlar karşısında susmayacağım ve susturamayacaklar.