Yerel seçim stardı veren siyasi partilerden belediye başkanlığı ve belediye meclis üyelikleri için aday adaylığı yarışına başlandığı sıralarda sıcağı sıcağına Ak Parti İzmir aday adaylarını kaleme alarak,vitrin meraklısı şov peşinde olan bazı aday adayları dâhil, bu oluşuma fırsat veren senin benim adamım yarışında olan il teşkilatı ve bazı Milletvekillerini eleştirmiştim.

Diğer partilerde de farklı olmasa da beni yakından ilgilendiren mensubu olduğum AK Parti olduğu için öncelikli eleştirilerimi AK Parti üzerine yazmıştım, CHP’nin bu konu da ele alacak bir tarafı yok, çünkü iktidar olma ve halka hizmet verme gibi bir dertleri olmamıştır,ayrıca CHP bir siyasi partiden daha ziyade kamu iktisadi teşekkülü gibi yönetiliyor.

O kadar devletçi ve bürokrat bir parti ki, bir aralar Türkiye Cumhuriyeti Halk Partisi deyip matrak geçiyorlardı… Zaten bu hallerinden değil mi müzmin muhalefet olarak varlıklarını sürdürüyorlar.

Kaleme aldığım yazılarımda AK Partinin İzmir il yönetiminin teşkilat bazında ön yoklama adına yaptığı ve netice olarak da il başkanı Aydın Şengülün  birinci, milletvekillerini de ikinci, üçüncü, dördüncü ve hatta beşinci sıralarda çıkartarak Sayın Zeybekçi’nin önünü kesme tezgâhlandığına şahit olduk.

Hemşericilik kulisleri ve lobicilik yapılarak partiye zarar verildiğini, aday adaylığına müracaat edenlerin çoğunun kaymakamsa vali, müdürse genel müdür olmak ve bir çoğunun da parti nezdinde tanınmak için aday olduğunu özünde hizmet aşkı (!) şarkı derken partiyle de alakasının bulunmadığına dikkat çekmiştim, devamında ise; Hey miras yediler! Sayın Cumhurbaşkanı, kurduğu partiden daha fazla oy alıyorsa bunun nedeninin bu ayak oyunlarına bir tepki olduğunu bilin demiştim.

Bu konuda geçmişte de benzeri hataların yapıldığını, uyarılarımın amacının aynı hataların yapılmaması ve Sayın Cumhurbaşkanımızın yanıltılmamasıydı.

Bu mahalde Sayın Zeybekçi ve bazı İlçe adayları doğru kararda olsa, hatır gönül ahbap çavuş ilişkileri ile yapılan birçok vasıfsız adayların faturasının temenni etmesem de AK Partiye kesileceğinden söz etmiştim. İzmir solun kalesi lafı boş laftır bir oyundur, Osman Kibar Demokrat Partili Özfatura ise Anavatan Partiliydi…

Solun bu kentte egemen olmasının nedeni söz konusu partiler sağ da olsa ne hikmetse zaman içinde teşkilatları sol kadrolarca işgal ediliyor yahut menfaat birliği içinde olan çıkarlarını ön plana alan kişiler bu kentte bu partileri yönetiyor, Şayet Ankara fikrimi sorarsa AK Partili olmayıp sonradan AKP’li olanları, menfaat birliği içinde bulunanları teşhir ederim.

AK Partinin her seçimde birinci olduğu İllerden göç almış ve bir Anadolu kenti olan İzmir’e hükümetin yaptığı bunca yatırım ve hizmete rağmen oy kaybediliyorsa sebep parti değil, partide ağa olmaya çalışan lobicilik yapan hemşeri eş dost kadrolarıyla krallık kuran, halktan kopuk, burunları Kafdağında, ikballeri için çalışan içi başka dışı başka teşkilatlar yanında bazı vekillerinin kadrolaşmaları ve teşkilatları gönüllerine göre dizayn etmelerindendir. 

Bazı ağalaşmış mevcut kadrolara rağmen Sayın Zeybekçi’nin aday yapılmasında  sayın Cumhurbaşkanının müdahalesi bir gerçektir,   İzmir’e aday yapılması bir şans olsa da bazı ilçelerde hatalar yapılmış tır,  her şeye rağmen Umarım İzmir halkı bu fırsatı değerlendirir ve bu kentin makus tarihini değiştirir ve devasa bir köy haline gelmiş bu kenti beceriksiz bu başkanlardan kurtarır, bazı Ak Partili geçinenler bir çok ilçelerin değişmesini istemese de.

Evet, bu kent kurtarılmalı çünkü geçmişte İzmir limanıyla, fuarıyla bir sanayi kenti ve cazibe merkeziydi. Günümüzde sanayicisinin bir şube açık bırakarak, diğer illere kaçtığı,  dört tarafının hiper ve gros marketler gibi alış veriş merkezleriyle işgal edildiği, trafiğinin keşmekeş olduğu koca bir devasa köy İzmir.

Bu kentin halkı beceriksiz başkanlardan bıkmıştır ve değişim içinde en önemli fırsattır bu dönem.

İzmir dışına çıkan AK Parti belediyelerinin idaresinde olan şehirlerdeki çehre, çevre değişim ve gelişimi görenler sanırım bu dönem sol sag demeyecek ve  partiye bakmayacak hizmet verecek adayları tercih edecek. Bazı vizyonsuz AK Parti ilçe adaylarına bakarım  bu fırsatı kaçırmaz Büyükşehir adayı Sayın Zeybekçi’yi ihmal etmez bu fırsat değerlendirir, İzmir’in kaderini değiştirir.

Okurlarım hatırlarlar sanırım Genel seçimlerle ilgili değerlendirmelerim % 95 gerçek olmuştu.

31 Mart’la ilgili seçim sathına girildiği günler AK Parti ve adaylarla ilgili kaleme aldığım ve yayınlanan dört  yazımda dikkat çektiğim konular iyi değerlendirilseydi Büyükşehir dâhil 28 ilçenin 20’si  AK Partinin olur CHP bu kaleyi kaybederdi.

Sayın Zeybekçi ve üç beş ilçe adayı hariç aday yapılanların CHP ile fikir zikir ve ruh olarak bir farkları yoktur, özünde AK Partilide değillerdir, bakalım Mevla neyler neylerse de İnşallah güzel eyler.

Yayınlanan diğer yazılarıma tepki gösteren mirasyedi ve partili geçinen, bu partiyle kişilik, kimlik kazanmış ve tanınmış burnu Kaf dağında olan malum kişiler bu yazımda hoşunuza gitmeyecek ama Sayın Cumhurbaşkanının performansı, mütevazı tavrı, gayret ve çabası bu partiyi ayak tutan.

Kendinizi kuru fasulye gibi nimetten sayıp hava atmayı bırakın, teşkilat içinde hava atmayla caka satmayla seçim kazanılmaz, halkla bütünleşin çarşı pazara inin, Otuz Bir marta kadar politika adına bir cümle dahi yazmayacağım ama Otuz bir marttan sonra yazacağım çok şeyler olacak bunu da bilin…