14 Mart Tıp Bayramını kutlamakta geciktim. Doktor arkadaşlarımdan, Hemşire ve sağlıkta çalışan tanıdıklarımdan çok sayıda eleştiri aldım. Tüm sağlık çalışan dost ve arkadaşlarımdan, sağlık çalışanlarımızdan özür dileyerek, 14 Mart Tıp bayramlarını kutluyorum. Tıp bayramı nereden çıktığını merak edenlerde var. Bende merak ederek araştırdım…

14 Mart 1827 tarihinde Tıbbiye-i Şahane Mektebinin kuruluşu nedeniyle 1937 yılından bu yana Tıp Bayramı olarak kutlanan 14 Mart'ı, bilim ve teknolojinin baş döndürücü hızla ilerlediği Tıp alanında her gün kaydedilen yeni gelişmelerin ışığında kutluyoruz.

Kanuni Sultan Süleyman'ın; “Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi...” meşhur mısralarıyla veciz bir şekilde vurguladığı gibi sağlık; insanoğlunun sahip olduğu en değerli zenginliklerin başında gelmektedir…

Günümüzde yaşanan sağlık alanlarında şartlar ne olursa olsun fert ve toplumun sağlığını korumak, insanların mutluluğunu sağlamak, herkesin derdine çare olmak için koşan hekimlerimiz ve sağlık çalışanlarımız, bu kutsal görevi büyük bir özveri ve meslek aşkıyla yerine getirmektedirler. Özellikle Ambulanslar yollarda hasta yetiştirmeye ve can vermeye çalışırken trafikte Ambulanslara yol açmak ve hastaların Hastanelere yetişmesine yardımcı olmaları çok önemlidir. Ambulans’ta görev yapan sağlıkçı kardeşlerimize de yardımcı olmamız birinci görevimizdir…

Dünya’da olduğu gibi Ülkemizde de bilimin hızla ilerlediği çağımızda sağlık ve tıp alanında da her gün yeni gelişmeler kaydediliyor. Ülkemiz bugün, başka sahalarda olduğu gibi, tıp eğitimi- teknolojisi ve sağlık hizmetleri alanındaki performansıyla da dünyadaki gelişmeleri yakından takip ediliyor. Ülkemiz sağlıklı insan kaynağının niteliği ve sunulan sağlık hizmetinin etkinliği bakımından, dünyanın gelişmiş ülkeleriyle boy ölçüşecek seviyeye ulaşmak için büyük bir çaba harcayarak İlaç ve tıbbi malzemelerin yüzde 100’nü ülkemizde üretmeye çalışmalıyız…

Hastanelerimiz 2000 yıllarının öncesindeki Hastaneler değil artık. Beş yıldızlı otel seviyesinde hastanelere sahip olmaya başladık. Özel hastaneler devreye girmeye başladı. Bu başarının arkasında Devletin olması ve köklü eğitim kurumlarımız, bilgi ve tecrübe sahibi hocalarımız, kamu ve özel sektörümüzün yönetim ve işletme becerisi ile yönetilmesi ve idare edilmesidir...

Ege Bölgesi, Tıp Fakültesi Hastaneleriyle sağlık sektörünün kalbi konumundadır. Kamuya bağlı hastanelerin yanı sıra özel sektörün işlettiği hastanelerin İzmir başta olmak üzere Eğe Bölgesi illerimizde bulanan Hastanelerin şifa dağıtan Merkez haline gelmesinde önemli bir payı Sağlık Bakanlığı, Devlet ve vatandaşlar yatmaktadır. Bu sunulan olanaklardan vatandaş olarak iyi yararlanmalıyız ve hastalık, ilaç israfından da uzak durmalıyız…

Dünyadaki gelişmeleri yakından takip eden, bilgi, birikim ve tecrübelerine fiziki gelişmişlik ve modernliği de ekleyen sağlık sektörümüz İzmir ve Ege İllerinin olduğu gibi Türkiye'nin yükselen değeri olmaya devam etmektedir. Hastanelerimiz sadece halkına hizmet vermekle kalmamış bölge halkının da teşhis ve tedavi için tercih ettiği ve Yurt dışından hastaların geldiği ülkemizde tedavilerini yaptırıp sağlık turizmini de canlandıran sağlık kuruluşları haline gelmiştir. Bu durum, fedakarca hizmet veren sağlık çalışanlarımızın büyük başarısında yatıyor…

Her türlü övgüyü fazlasıyla hak eden sağlık çalışanlarımızın zaman zaman münferit de olsa maruz kaldığı ve bizleri üzen şiddet olaylarının sona ermesi yolunda vatandaş olarak sağlık çalışanlarımıza sahip çıkmalıyız. 365 gün, günün her saatinde insan sağlığına fedakarca hizmet eden tüm sağlık çalışanlarımızın “14 Mart Tıp Bayramları” kutlu olsun…