Antalya’da gerçekleştirilen G20 Zirvesi’nde dünya liderlerini ağırlayan Calista Luxury Resort Genel Müdürü Ali Kızıldağ, turizme dair konuştu. Kızıldağ, krizlere karşı Türkiye turizminin bağışıklık kazandığını savundu. Calista Luxury Resort Genel Müdürü Ali Kızıldağ, turizm sektörüne yönelik gerçekleştirdiği röportajda önemli açıklamalarda bulundu. Pandemi süreci ile kriz yönetme konusunda sektörde bağışıklığın üst düzeye çıktığını belirten Kızıldağ, koronavirüs salgını ve Rusya-Ukrayna savaşının yarattığı sancılı süreci minimum hasarla atlatmanın önemine vurgu yaptı. İşte ilgiyle okuyacağınız o röportaj

Türk turizmi Rusya ve Ukrayna savaşı nedeniyle

zor günler geçiriyor. Sizi yorumunuz nedir?

2022 aslında çok büyük umutlarla başlayan bir sezondu. Koronavirüs nedeniyle dünya turizmi 1 trilyon dolara yakın bir kayıp yaşadı. Tüm dünyaya baktığımızda Türkiye bu süreci en iyi yöneten ülkelerin başında geldi. Calista otel ailesi olarak özellikle Bu süreçte sağlıklı turizm sertifikasyon sürecinde Turizm Geliştirme Ajansı ve bakanlığımızın organize ettiği yabancı heyetler ve basınla birlikte yapılan çalışmalarda çok önemli sınavlar verdik. Altyapı, finansman ve insan kaynakları süreçlerinin sürdürülebilir bir şekilde 2022'ye kadar getirilmesini başardık. Fakat hiç hesapta olmayan Ukrayna krizi kapıya dayandı.

Türkiye turizmi ve turizmcileri hem bakanlık hem özel sektör olarak özellikle Kovid-19 süreci ile kriz yönetme konusunda bağışıklığı üst düzeye çıkardık. Sayın Bakan'ın sektörden gelen bir bakan olması çok büyük bir avantaj, olaylara çabuk müdahale etme, algılama ve o uygulamada süreçleri yönetme konusunda başarılı işler yapılıyor. Ama yaşananlar sonucunda beklentilerimizi revize ettik. Ciddi etkilenen sezon başlangıcı var, öngörüde bulunamıyoruz.

Bayramda bir hareketlilik olur mu? Bu yıl

özellikle iç turizm adına beklentileriniz neler?

Bayram tabii ki iç pazar ve Orta Doğu için etkili olabilir ama beklentimiz olan 8 milyon civarında Rus ve Rusça konuşan ülkelerdeki bir pazardan daha etkili olamayacaktır.

Başka pazarlar ve arayışlardan ümitli misiniz?

Bugün hâlâ insanlar pek farkında değil ama şu şekilde açıklayayım; yaklaşık 140 ülkede Türk turizminin tanıtımları yapılıyor. Bakanlık ve TGA çok güzel işlere imza attı. 23 ülkede tur operatörleriyle doğrudan temas kuruldu. Özellikle Batı Avrupa'da, Doğu Avrupa genelinde operatörler bu sene Türkiye'ye çok özel bir ilgi gösteriyorlar. Bunların ivmesiyle bu sezon, belli açıklar kapatılabilir ama hem pandeminin hem de savaşın dünya ekonomisine çok ciddi olumsuz etkileri var. Amerika, İngiltere ve Avrupa ülkeleri 20 yıldır ilk kez ciddi enflasyonlarla karşılaştılar ve hiç alışık olmadıkları bir süreci yönetmek durumundalar. Bunun da turizme etkisi olacaktır. Bu sancılı süreci yani hem sektör olarak hem de devlet olarak ayrıca millet olarak minimum hasarla atlatmanın yollarını aramalıyız.

Türkiye'nin yürüttüğü dış politika

duruşunu nasıl değerlendirirsiniz?

Savaş başladıktan sonra Türkiye Cumhuriyeti'nin uluslararası anlaşmalara bağlı kalacağını ilan etmesi ve yürüttüğü tarafsız politika turizm açısından çok önemli…Burada Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Dışişleri Bakanımızın ve devletin bütün kademelerinin bu süreci yönetmedeki başarısı gerçekten sektör açısından da çok önemli bir avantaj olmuştur.

Belek ve Calista Otel uzun yıllardır belli bir müşteri kalitesi olan hizmette de hiçbir zaman taviz vermemiş bir otel. Üst üste birçok krizi yönetmek zorunda kaldınız ve de başarılı sonuçlar alarak bu günlere kadar geldiniz. Sizde bir değişiklik var mı?

Pandemi başladıktan sonra dünya nakavt olmuş şekilde bekliyordu. Özellikle de bundan en çok etkilenen turizm ve konaklama sektörü ilk aşamalarda sıkıntı ve çaresizlik yaşadı. Türkiye'de de otelleri kapatıp bekleyiş içerisine girdik. Bu süreçte biz beklerken bir şeyler yapılması gerektiğini düşündük. Bütün yönetici arkadaşlarla sürekli sürecin yönetilmesi konusunda toplantılar yaptım. Dünyadaki bu konuda yayınlanan bütün yayınları, bildirgelerini Türkiye'de de Sağlık, Turizm ve İçişleri Bakanlıklarımızın genelgelerini okuyup, hazırlıklar yaptık. Senaryoları oluşturduk. Sonrasında Türkiye'deki konaklama sektörünün artık hizmet vermeye hazır olduğunu duyurduk. Yani bu kıvılcımı ilk ateşleyen kurumlardan biri olmakta kendi yönetimimizle de gurur duyuyoruz. Calista otel olarak daha sonra bu özellikte sağlıklı turizm sertifikasyon süreci artı. Turizm Geliştirme Ajansı ve Bakanlık ile birlikte gelen heyetlerle ciddi çalışmalar yaptık. Misafir hizmetleri konusunda kesinlikle standartlarımızdan taviz verilmeyeceği konusunda ilke kararımız vardı. Hiçbir eksiltmeye geçmedik. Gelenler dönüşlerinde mutlu ayrıldılar.

Otelcilik sektörü ve maliyetleri hakkında bilgi verir misiniz?

Pandemi sürecinde bir sürü ek maliyetler oluştu. Devletin destekleri oldu. Şimdilerde savaş ve enflasyon nedeniyle vergisel anlamda baskı hissediliyor. Bugün emtia, gıda ve enerji fiyatları bizim açımızdan çok önemli. Desteğe ihtiyaç duyulacağı aşikâr. Şunu unutmamak gerekiyor; turizm sektörü istihdam açısından Türkiye için vazgeçilmez bir sektördür. Yani 1.5-2 milyon arasında bir istihdamdan bahsediyoruz. Bu nedenle çok başarılı, üretken bir turizm sektörüne ihtiyaç var.