Bugun...


Dünyayı Büyük Felaketler Bekliyor
Tarih: 13-01-2020 10:48:40 Güncelleme: 13-01-2020 11:34:40 + -


Hava ısınıyor, afetler sıklaşıyor/ su baskınları, fırtınalar, buzulların erimesi, deniz seviyesinin yükselmesi, kuraklık, hastalıklar, açlık, psikolojik sorunlar dünyayı yaşanmaz hale getiriyor.

facebook-paylas
Tarih: 13-01-2020 10:48

Dünyayı Büyük Felaketler Bekliyor

Hava ısınıyor, afetler sıklaşıyor/ su baskınları, fırtınalar, buzulların erimesi, deniz seviyesinin yükselmesi, kuraklık, hastalıklar, açlık, psikolojik sorunlar dünyayı yaşanmaz hale getiriyor.

 

Akademik Tarih, Eğitim ve Kültür Derneği (AKADEMİK DER) ile Ege Öğretim Elemanları Derneği (EGÖDER) tarafından Bornova Belediyesi Uğur Mumcu Kültür Merkezi’nde düzenlenen “İklim Değişikliği, Çevre ve Yaşam” konulu panel; Sivil Toplum Kuruluşları ve Akademisyenler tarafından büyük ilgi gördü. AKADEMİK DER Başkanı, Y. Doç.Dr. Oğuzhan Kavaklı ve EGÖDER Başkanı Prof.Dr.Ömer Lütfi Değirmenci’nin açılış konuşmalarıyla başlayan panele konuşmacı olarak Prof.Dr.Ramazan İNCİ (Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi), Prof.Dr. Ümit Erdem (Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi E.Öğretim Üyesi/Çevre Merkezi Önceki Müdürü) ve Prof.Dr.Ali Osman Karababa (Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi E.Öğretim Üyesi / Tabipler Odası) katıldı. Konuşmacılar dünyanın mevcut durumundaki gelişmeleri sıraladıktan sonra, tedbir alınmadığı takdirde yaşayabileceğimiz bir dünyamız olamayacağını belirtti.

 AKADEMİK DER Başkanı Y.Doç.Dr.Oğuzhan Kavaklı  Küresel ısınmanın  doğal gelişimi yanında insanların katkılarıyla  sürekli felakete sürüklendiğini belirterek, ‘’Bilim insanları sü-  rekli çalışarak  çareler arıyor ama artık uygulama zamanı. Siyasetin, siyasetcininde, özellikle yönetimi  elinde bulunduranların elini taşın altına koyma zamanı.Sınırları aşan iklim değişikliği

Sorunundan başta ABD Başkanı olmak üzere  tüm liderler sorumlu. Çünkü sera gazlarının  salınımında  en başta ABD rol oynuyor. Dünyayı en çok kirleten fosil yakıtlar ama en çok da onlar kullanılıyor.  Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre son 19 yılda fosil yakıtta artış yüzde 65 .Kullanım aynı hızla devam ediyor. 2030 yılında küresel ısınmada hedef  1,5 derecelik artışda sabitleme Ancak diğer tarafdan her yıl.Fosil yakıtta yüzde 120’lik artış öngörülüyor’’ diyerek, atmosferdeki karbon salınımından rakamsal örnekler verdi.

           

Bilim insanları, “Sera gazlarının artışı, fosil yakıt kullanımı, sanayi gelişirken yarattığı kirlilik, göçler, savaşlar, nüfus artışı, ormanların yok edilmesi sonucu küresel ısınma ve iklim değişikliklerinin temel nedeni, İNSANLAR” diyor. 

Dünyayı idare eden liderler, yaklaşan felaketleri durduracak, en azından yavaşlatacak tedbirleri almazsa göçmek için başka gezegenler aramak zorunda kalacak. Uluslararası anlaşmalara herkes uyduğunda, belki de iş işten çoktan geçmiş olacak.

EGÖDER Başkanı Prof.Dr.Ömer Lütfi Değirmenci ise, insanoğlunun atmosferdeki sera gazları ve aerosol oranının artması yönünde son derece olumsuz etkisi olduğunu vurgulayarak, “Atmosferdeki CO2 (Karbondioksit) oranı, kritik eşik sayılan 350 ppm’in üzerine çoktan çıkmış ve günümüzde 415 ppm’e ulaşmıştır. İnsanoğlu, devletler ve hükümetler bu şekilde devam ederlerse küresel ısınma geri döndürülemez bir sürece girmektedir. Ne yazık ki ülkemizde de çözüm önerileri tozlu dosyalarda saklanmakta ve uygulamaya yönelik herhangi bir icraat yapılmamaktadır. Uluslararası Paris Anlaşmasını imzalanmakla birlikte TBMM’de onaylamadığından gerekli adımlar atılmamaktadır. Sera gazı ve aerosol salınımında en büyük pay KYOTO Protokolünü de hala imzalamayan ABD’nindir” diye konuştu.

AKADEMİK DER Yönetim Kurulu Üyesi Av. Funda Karaltı’nın sunuculuğunu üstlendiği panelde Prof.Dr.Ramazan İnci, Küresel Isınmanın canlılar üzerindeki etkileri üzerinde durdu.

Konuşmasına ilginç bir soruyla başlayan Prof. Dr. İnci, Ekolojik Ütopya olarak “Başka bir dünya, farklı bir hayat mümkün mü? sorusunun  cevabını izleyicilere bıraktı. Daha  “Küresel geleceğimiz için nasıl bir yeşil devrime ihtiyacımız var? sorusundan sonra da teşhise geçti:

Hasta: Dünya (Küresel yapılı)

Yaş: 4,5 milyar yıl

Yakınması : ATEŞ YÜKSELMESİ

 

ADEM’LE HAVVA’DAN BERİ

Gazlar ve buharların ısıyı emdiğini belirterek, “Küresel Isınma”nın tanımını yapan Prof.Dr. Ramazan İnci, birde başlangıcının tespitini yaptı: “Adem’le Havva”

      Suçlu: Sera Gazları (CO2)

  • Nüfus artışı
  • Roma ve Çin  Hanedanlığı’nın arazi açması
  • 1571 İnebahtı Savaşı
  • 1760 / 1840 Endüstri Devrimi
  • Odun, kömür
  • Ormanların yokedilmesi (Ağaçlar biyokütle olarak CO2  tutar.)

Bu suçlular yanında Prof. Dr. İnci yine de “En büyük suçlu: Her şeyi yakan insanlar” dedi.

CO2’in bitki yemi olduğunu hatırlatan Prof. Dr. İnci, “CO2 yaşam için gerekli bir sera gazıdır. Aynı zamanda bir KİRLETİCİDİR. Kirlilik bazı şeylerin telafi edilmesinin bir ölçüsü değildir. Bitkilerin artan CO2 konsantrasyonuna uyum sağladığını ve DÖLLENME ETKİSİNİN ZAMANLA AZALDIĞINI göstermiştir” sözleriyle en önemli sera gazının iki ayrı bakışla irdelemesini yaptı.

Prof.Dr. İnci’ye göre, iklim değişikliklerinin etkileri:

  • Ekosistem
  • Tarım (Gıda güvenliği)
  • Taşıma (Enerji)
  • İklim Göçleri
  • Sağlık

ve en önemli risk beklentisi: SU SAVAŞLARI

Küresel kirlenme ve ısınmanın iklim değişikliklerine etki ederken toplum ve insan sağlığı üzerinde de büyük etkiler yaratıyor.

Prof.Dr. Ramazan İnci, “Dünya ısınırken biz yanmayalım. Yaşanacak bir dünya, sağlıklı bir hayat mümkün” diyerek konuyla ilgili temel görüşünü belirttikten sonra şunları söylüyor:

 

ÇÖZÜM

“Hayatta kalma şansımız varsa, atmosferdeki karbondioksiti azaltmalıyız karbon ayak izimizi şimdi azaltmaya başlarsak, belki 10 yıl sonra CO2’in azalmasına etkisi olabilir.

Bir ülkenin lideri, örneğin TRUMP, akıllı olmalıi halktan önce sorunları görebilmelidir. Trump, sorunları görmüyor! (Kyota) Hidrokarbon üretimini artırarak iş sağlayabileceğine inanıyor.

Aslında, birçok işçi için işleri artırabilir, ancak çevreye yaptığı zarar işçinin çocuklarını öldürür.”

 

İKLİM DEĞİŞİKLİKLERİNİN SAĞLIĞA ETKİLERİ

Prof.Dr. Ali Osman Karababa, iklim krizinin insanları /canlıları derinden etkileyecek sorunlar yaratacağını belirterek bunları şöyle sıralıyor:

  1. Temel ihtiyaçlarımıza erişim sorunları (temiz hava, sağlıklı ve yetrli su / gıda, sağlıklı barınma koşulları)
  2. Sıcak hava dalgaları
  3. Afetler
  4. Yaşam alanlarındaki koşullarının uygunsuz hale gelmesi nedeniyle göç (ilkim mültecileri)

Prof. Dr. Karababa hava kirliliğindeki artış nedeniyle, başta akciğer kanseri görülme sıklığı ve ölümlerinde artış olmak üzere, mesane ve bunun gibi farklı kanser türleri, ani ölümler, kalp yetmezliği, enfaktüs, damar sertliği, solunum yolu enfeksiyonları, anfizem, KOAH, solunum buna bağlı inme olgularında artış meydana gelebileceğini belirtiyor.

 

SU KİRLİLİĞİNİN SEBEP OLDUĞU HASTALIKLAR

Su kirliliğindeki artış ve suya erişimin zorlaşması nedeniyle, suyla ve temasla bulaşan hastalıklarda artış görüleceğini; ağır metal kirliliğine bağlı olarak, farklı sistem ve organ kanserleri, solunum ve dolaşım sistemleri hastalıkları, karaciğer ve böbrek işlevlerinde bozukluklarda rastlanacağını belirten Prof.Dr. Karababa, sinir sistemi hastalıkları, hipertansiyon, düşük, yeterli ağırlığa ulaşamamış bebek doğumlarına dikkat çekti.

SICAK HAVA DALGALARI

2003 yılında Avrupa’da  yaşanan sıcak hava dalgaları nedeniyle 30 bin 617 kişinin öldüğüne işaret eden Prof.Dr. Karababa, “Sıcak hava dalgaları nedeniyle sağlık kurumlarının acil servislerinde aşırı hasta yükü ortaya çıkacak. Yaşlılar, kalp, beyin, solunum sistemi hastalığı olanlar arasında ölümlerde artış görülecek” diye konuştu.

 

İKLİM MÜLTECİLİĞİ

Küresel ısınmanın, “İklim Mülteciliği” diye bir terimi de ortaya çıkardığını görüyoruz. Zor koşullarda bulunduğu ortamda ihtiyaçlarını karşılayamayan ve daha iyi koşullarda bir yere göç etmek zorunda kalan iklim mültecileri, gittikleri yerde uyum sorunu yaşıyor.

Kültürel çatışma ve buna bağlı yabancılaşma, uyumsuzluk şiddet, suç oranlarında artış, gelecek belirsizliği ve buna bağlı stres, aşırı kalabalık ve düşük standartta yaşam süren insan sayısının artışı, parçalanmış aileler gibi birçok soruna bağlı olarak, ruh sağlığı sorunlarında artış görülecek.

Afetlerde, özellikle sel görülme sıklığında artış nedeniyle suyla bulaşan hastalıklarda, yaralanma ölümlerde sayıca yükselme görülecek.

 

AÇLIK HORTLAYACAK

Bugün geri kalmış bazı ülkelerde görülen “Açlık” sorununu birçok ülke yaşayacak. Sağlıklı ve yeterli besin maddelerine ulaşamama nedeniyle ortaya çıkacak açlıkla beraber yağışlarla yaşanacak sorunlar, başka olumsuzlukları doğuracak kuraklık, çölleşme, su kaynaklarının azalması, deniz seviyesinin yükselmesi, tarım olanaklarının kaybı, besin maddelerinin azalmasına neden olacak. Buna bağlı beslenme yetersizliği, açlık ve sağlık sorunları yaşanacak.

Prof. Dr. Ümit Erdem “İklim Değişikliği” konusunu daha ziyade yerel etkileriyle değerlendirdi. Sera etkisi üzerinde CO2’in önemini vurgulayarak doğal süreçlerin orman yangınları ile flora ve faunanın bozulması; insan aktiviteleri olarak da fosil yakıtlarının kullanımı, ormanların yok edilmesi ve tarımı belirten Prof.Dr.Erdem nüfus artışıyla başlayan diğer etmenleri de şöyle sıralıyor:

  • Toprak kullanımında artış
  • Sanayinin gelişmesi
  • Enerji tüketiminde artış
  • İnsan aktivitelerinde artış
  • Ulaşımda artış

BUZLAR ERİYOR

Küresel ısınmayla ilgili değerlendirmeler yapan Prof. Dr. Erdem özetle şunları söyledi;

“Bilimsel veriler gösteriyor ki, 1800’lerin ortalarından günümüze küresel atmosfer 0.6 derece ısınmıştır. CO2 konsatrasyonları 280 ppm’den 379 ppm’ye çıkmıştır. Tüm dünyada buzullar ve buz tabakaları erimektedir. Glacier Nationalpark’daki buzullar, önümüzdeki 30 yıl içinde tamamen eriyecektir.

15 yıl içinde Kilimanjora Dağı’ndaki buz tabakaları tamamen yok olacaktır.

Andean Buzulu’nun erimesi, Peru ve Bolivya’daki su kaynaklarını tehdit edecektir.

Kuzey kutbu, diğer bölgelere oranla iki kat daha fazla ısınmıştır.

Buzul alanlarında %20 oranında azalma yaşanmıştır. Buz tabakalarında %40 oranında incelme yaşanacaktır.

Küresel ısınmanın lokal etkileri: İklim değişimi, sıcaklık, yağış ve deniz seviyesinin yükselmesi olacaktır.

Prof. Dr. Ümit Erdem’in gelecekle ilgili beklentileri ise şöyle:

Beklenen sıcaklık artışı:4.0 derece

Deniz seviyesindeki değişim (yükselme) 2100’e kadar: 0.8 metre

 

Şubat 20017 BM Raporu

+2,4 derece: Su sıkıntısı başlayacak

  • Kuzey Amerika'da kum fırtınaları tarımı yok edecek.
  • Deniz seviyeleri yükselecek.
  • Peru'da 10 milyon kişi su sıkıntısı çekecek.
  • Mercan kayalıkları yok olacak.
  • Gezegendeki canlı türlerinin yüzde 30'u yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak.

  + 5,4 derece: Denizler 5 m. yükselecek

  • Deniz seviyesi ortalaması 70 metre olacak.
  • Dünyanın yiyecek stokları tükenecek.

+ 6,4 derece: Göçler başlayacak

  • Yüz milyonlarca insan uygun iklim koşullarında yaşamak umuduyla göç yollarına düşecek.
  • Kadınlar su bulamadıkları için saçlarını kestiricekler.
  • Okyanuslarımız çölleşecek
  • Kuraklık yaşanacak
  • Okyanuslardan aktarımla içme suyu elde edilecek
  • Suda yaşayan bazı hayvanlarımız(kutup ayısı ,fok balığı vs.) tırmanacak buz bulamayacaklar yüzmekten yorulup ölecekler
  • İnsanlar 50 yaşındayken susuzluktan 85 yaşında gibi gözükecekler
  • Bebeklerin sakat doğma olasılığı artacak





FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER EGE Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI