Bugun...


İzmir Seçmenlerin Eğilimleri Araştırıldı
Tarih: 06-04-2021 10:13:53 Güncelleme: 06-04-2021 10:38:53 + -


US Araştırma ve Danışmanlık Şirketi İzmir’de 11 metropol ilçeyi baz aldığı dört aşamalı yönetim memnuniyet/beklenti araştırmasının ara sonuçlarını yayınladı.

facebook-paylas
Tarih: 06-04-2021 10:13

İzmir Seçmenlerin Eğilimleri Araştırıldı

US Araştırma ve Danışmanlık Şirketi İzmir’de 11 metropol ilçeyi baz aldığı dört aşamalı yönetim memnuniyet/beklenti araştırmasının ara sonuçlarını yayınladı. 

US Araştırma ve Danışmanlık Şirketi Genel Müdürü, Kamuoyu ve Pazar Araştırma Uzmanı Feride ADIGÜZEL konuya ilşkin olarak yaptıkları araştırmaları İzmir kamuoyuna sundu. 

İşte araştırmadan çıkan sonuçlar ve İzmir Seçmen eğilimleri:

11 ilçede ilk iki aşaması yüz yüze üçüncü aşaması ise CATİ ile yapılan araştırmada temelde ilçe, il ve Türkiye ölçeğinde sorun tespiti, yerel yönetim hizmetlerinden memnuniyet, pandemi süreci, yerel yöneticileri tanıma, görme ve başarı ölçekleri, parti tercihleri, yeni kurulan partilere bakış açıları ve parti liderlerinin değerlendirmelerinin yanı sıra teyit sorularına yanıt arandı. Katılımcılar yaşadıkları ilçe, il ve Türkiye’de öncelikli gördükleri sorunları belirlerken, yerel yöneticileri ve yerel yönetim hizmetlerini de değerlendirdi. Pandemi sürecine özel bir parantez açılan araştırmada katılımcılar bu bölümde de hükümetin tedbir, destek ve hizmetlerini yorumladı. Araştırmada katılımcıların siyasi duruş, görüş ve yönelimleri de masaya yatırıldı. Katılımcılar yeni kurulan partiler ve liderler hakkında görüş bildirirken, “Bugün seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz?” sorusuna da yanıt verdi.

Katılımcıların ülkede ekonomiyi yerelde ise altyapıyı ana sorun olarak belirlediği araştırmada hükümetin salgın süreci yönetimine onayın düşük oranda kalması, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in yüksek puan alan liderler olarak öne çıkması, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) kentte baskın birinciliğinin sonuçlara da yansıması dikkat çeken detaylar oldu. Öte yandan verilere katılımcıların ilçe belediye başkanları ve Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i baz alan sorularda yaptıkları değerlendirmelerin de çarpıcı sonuçları da yansıdı.

İŞTE O ARAŞTIRMA:

SUNUM, SONUÇLAR VE YORUMLAR

Temel amacı seçmen davranışlarını literatür bazında tanımlamaya yönelik olarak hazırlanan araştırmada İzmir ölçeğinde kentsel yönetimden memnuniyet ve beklentilerde ölçülmüştür.

İlk aşamasına Eylül ayında yüz yüze yaptığımız, ikinci aşamasını Ekim ayı sonunda yüz yüze yaparken alan çalışması sırasında deprem olması nedeniyle aralık ayı başında ve üçüncü aşaması ise şubat ayı başında CATİ ile tamamlanan araştırmanın son aşaması yaz başı itibari ile yapılması planlanmaktadır.

Araştırmada temelde ilçe, il ve Türkiye ölçeğinde sorun tespiti, yerel yönetim hizmetlerinden memnuniyet, pandemi süreci, yerel yöneticileri tanıma, görme ve başarı ölçekleri, parti tercihleri, yeni kurulan partilere bakış açıları ve parti liderlerinin değerlendirmelerinin yanı sıra teyit soruları yer almıştır.

İlk aşamasında kararsız olan ve iki seçim sürecinde parti tercihini değiştiren seçmenin ikinci aşamada tercihlerinin değişimi ve kararsız olma nedenleri sorgulanırken genel – yerel tercih farklılığı kapsamında yerel yönetim hizmetlerinden memnuniyette sorgulanmıştır.

Üçüncü aşamada ise pandemi, yerel ve genel yöneticiler ile siyasal tercihler sorgulanmıştır.

Araştırmanın örneklemi İzmir metropol 11 ilçe baz alınarak ilk aşama 650 olarak belirlenmiş, ikinci aşamada 392 seçmen ile yeniden görüşme hedeflenmiş ancak 302 kişi ile görüşme yapmak mümkün olmuş ve üçüncü aşamada ise 182 görüşme yapılmıştır.

SORUNLAR

Katılımcıların yaşadıkları ilçe, İzmir ve Türkiye sorununa doğru sorulan sorulara ilçe bazında %91,2’si sorun belirtirken İzmir bazında %97,1’i ve Türkiye bazında %97,9’u sorun belirtmiştir.

Ülke bazında ise ekonomi ve işsizlik sorunu toplamda %61,6 düzeyinde gelmiştir. Akabinde İktidar en önemli sorun olarak gelirken 15 aydır dünyanın en önemli sorunu ve gündemi olan pandemi ise eğitim ve hukuk sorunlarından sonra yedinci sırada gelmiştir. Ülke sorunu kapsamında yıllardır ilk üçte yer alan ve dönemsel olarakta ilk sıralarda yer alan terör sorunu ise en son sırada yer almıştır.

Sorunlar, yetki alanı düzeyinde değerlendirildiğinde merkezi ve yerel yönetimlerden beklenenler ölçeğinde gerçekleşmesinin yanında merkezi yönetimin ekonomik sorunları yerel yönetimin ise kentsel sorunları çözmesini beklemektedir.

Sorunlar süreç açısından değerlendirildiğinde ise dünyayı sarsan pandeminin sonuçları ekseninde sorunların belirtildiği görülmüştür. Merkezi düzeyde ekonomik kaynaklı sorunların yanı sıra yönetim anlayışı ile ilgili sorunlar aktarılırken, yerel düzeyde de aynı düzlemde cevapların gelmesi genel bir yönetim sorununun boyutlarını ortaya koymaktadır. Merkezi yönetim özellikle yeterlilik, adalet ve iyi niyet düzeyinde sorgulanırken, yerelde temizlik, altyapı, çöp, yol, trafik, kentsel yapı gibi sorunların ortalama %89 düzeyinde gelmesi ve bunların yerel yönetimlerin asli görevleri arasında yer alması, yerel yönetimlerin ağırlıklı olarak yeterlilik açısından sorgulandığı anlamını taşımaktadır.

İlçe bazında; %21,2 ile en yüksek oranda Çöp ve temizlik kapsamında sorun dile getirilirken %17,3’ü Altyapı kapsamında, %16,3’ü trafik, ulaşım ve otopark ile ilgili sorunlar, %16,3’ü yol /kaldırım sorunları, %9,9’u kentsel yapı yetersizliklerine yönelik sorunlar, %8,1’i sosyal sorunlar, %3,4’ü yönetime dair sorunlar, %1,1’i ekonomik sorunlar dile getirmiştir. 

İl bazında; yaklaşık üçte biri tarafından dile getirilen sorunların Altyapı, trafik, çarpık kentleşme, ulaşım, yol çöp sorunları olduğu görülmüştür.

YEREL YÖNETİCİLERİ TANIMA

İLÇE BELEDİYE BAŞKANI

2019 yerel seçimlerde büyük oranda değişen belediye başkanlarının adının bilinirliği ölçüldüğünde, genel ortalamada Ekim ayında %45,1’i tarafından ilçe belediye başkanının adı bilinirken %54,9’u tarafından bilinmediği görülmüş, şubat ayında ise isim bilinirliğinin %4,5 oranında artarak %49,6’ya yükselmiş ancak hala kentin yarısı tarafından ilçe belediye başkanının adının bilinmediği saptanmıştır. İlçe bazında isim bilinirliğinin en yüksek olduğu ilçe Güzelbahçe iken en düşük Karşıyaka ilçesidir. Ekim-şubat ayları arasında tanınırlığı en çok artan ilçeler Bornova, Bayraklı ve Balçova iken Güzelbahçe, Narlıdere ve Konak ilçeleri değişikliğin en düşük yaşandığı ya da değişikliğin olmadığı ilçelerdir.

İlçe belediye başkanlarını bizzat görenlerin oranı %32,3 iken medya, internet veya afişte görenlerin oranı ise %27,2 olarak gerçekleşirken %40,4’ü mevcut belediye başkanını hiçbir şekilde görmediğini aktarmıştır

İlçe belediye başkanlarına göreve geldiklerinden bugüne kadarki başarısına 5 üzerinden değerlendirmeleri istendiğinde %43,7’si düşük puan, %23,6’sı orta ve %31,3’ü yüksek puan vermişlerdir. Şubat ayı araştırmasında ilçe belediye başkanlarının puanlamasında anlamlı bir değişiklik olmaz iken %43,9’u düşük, %24,3’ü orta ve 30,7’si yüksek puan vermiştir.

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI

Büyükşehir belediye başkanının adını bilenlerin oranı Ekim ayında %64,1 iken şubat ayında %4 artarak %68,1’e yükselmiştir. Başkanın adını bilmeyenlerin veya hatırlamayanların oranı ise %35,9’dur. Başkanın adını bilme ilçe bazında değerlendirildiğinde en yüksek oranda Karabağlar, Buca ve Balçova ilçelerinde bilinirken en düşük Bayraklı, Bornova ve Çiğli ilçelerinde bilinmektedir. Şubat ayı araştırmasında ise başkanın adının bilinirliği en yüksek oranda Bayraklı ve Gaziemir ilçelerinde artmıştır.

Büyükşehir belediye başkanının bizzat görenlerin oranı Ekim ayında %29,4 iken, şubat ayında binde 3 artarak %29,7’ye yükselmiş, medyada, internet veya afişte görenlerin oranı ise oranı %53,8 iken şubat ayında %56,1’e yükselmiştir. Hiç görmeyenlerin oranı %16,8’dir.

Büyükşehir belediye başkanına ise %37,9’u düşük, %23,6’sı orta ve 37,2’si ise yüksek puan vermişlerdir. Şubat ayında ise düşük puan verenlerin oranı %40,3’e çıkarken orta puan verenlerin oranı %21,1’e düşmüş ve yüksek puan verenler ise binde 8 artarak %38 olmuştur.

EŞİT HİZMET

Büyükşehir belediyesinin tüm ilçelere eşit hizmet sunduğuna katılımcıların %60,5’i katılmadıklarını ifade ederken sadece %24,6’sı katıldıklarını beyan etmişlerdir.

YEREL YÖNETİM HİZMETLERİNİN YETERLİLİĞİ

yerel yönetimlerin temel hizmetlerinin yeterliliğini 13 kategoride altılı skala ile sorguladığında hizmetlerin ortalama yeterlilik oranı %24,8 iken yeterlilik oranı %36,6 olmuştur.  Otopark, İmar ve şehircilik hizmetlerinde yeterlilik oranı %10’un altında kalırken yol bakım çalışmaları ve altyapı kanalizasyon %20’nin altında kalmış, su, eğitim, veterinerlik, Temizlik, sosyal hizmetler ve denetim ise %20 ile %30 bandında yer almıştır. Kültür sanat ve çöp toplama hizmetlerinin %30-40 bandında yer alırken otopark, altyapı, yol ve imar hizmetleri %50’nin üzerinde yetersiz bulunmuştur. Ne iyi ne kötü olarak değerlendirenlerin ise yarısından fazlasının negatif yönlü orta puan vermesi geleceğe dönük umutlu olamadıklarını ortaya koymaktadır.

PANDEMİ SÜRECİ

Katılımcıların %79,7’si hükümetin ve ilgili kurumların virüs ile ilgili doğru bilgi vermediğini, %69’u ise yeterli önlemlerin alınmadığını ifade etmişlerdir.

Ekim ayında katılımcıların %61,7’sinin ailesinde veya çevresinde Covit 19’a yakalanan biri olmuş ve bunların %27,5’i kayıp ile sonuçlanmıştır. Şubat ayında aynı katılımcı grupta Covit 19’a yakalananların oranı %73,7’ye çıkarken kayıp oranı %58,3’e çıkmıştır. Hastalığa yakalananların oranı %12 artarken kayıp oranı %30,8 oranında artmıştır. Dolayısıyla ölüm oranı yakalanma oranından daha yüksek artmıştır. Bunun olası nedenlerinden biri ölümlerin hastalıkla ilişkilendirilme şekli olduğu düşünülmektedir.

Aralık ayında yakalanma oranı ilçe bazında %56 ve üzerinde iken, Ekim ayında %62’nin üstünde gerçekleşmiştir. Veriler kapsamında ilçe bazında yakalanma düzeyinde anlamlı farklılık olmazken şubat ayında Balçova, Gaziemir, Karabağlar, Konak ve Narlıdere’de yüksek oranda arttığı, Çiğli ilçesinde ise düştüğü görülmüştür. Kayıp oranları ise Karşıyaka ve Buca’da yüksek iken, şubat ayında Buca’da düşmüş, Karşıyaka ve Çiğli’de ise yükselmiştir.

Katılımcıların %61,5’i pandemi süresince hane halkı gelirinde düşme olduğunu belirtirken şubat ayında bu oran %76,2’ye yükselmiş ve %83,2’si Pandemi süresince hükümetin yaptığı desteği yetersiz bulmuşlardır.

SOSYAL MEDYA KULLANIMI

Katılımcıların %76,9’u sosyal medya kullanırken %23,2’si kullanmadığını belirtmiştir. Cinsiyet bazında erkeklerin kadınlara oranla daha fazla sosyal medya kullandıkları ve eğitim düzeyi yükseldikçe sosyal medya kullanımının arttığı görülmüştür. Sosyal medya kullanımını etkileyen temel faktörün eğitim düzeyidir, yaş ve cinsiyet ise temelde eğitim düzeyinden etkilenmektedir.

Sosyal medyada platform tercihini ise yaş, cinsiyet ve eğitim faktörleri birlikte etkilemektedir. Eğitim düzeyi arttıkça Facebook kullanım oranı düşmüş, İnstagram ve özellikle Twitter kullanım oranı artmaktadır..

Sosyal medya kullanıcılarının en çok tercihi İnstagram ve Facebook olurken, tercihin geçmişe nazaran Facebook’tan İnstagram’a yöneldiğini görülmüştür. İnstagram %40,6 ile en yüksek oranda kullanılan mecra iken Facebook %26 ile ikinci sırada yer almakta ve Twitter kullanımı ise %8,5 ile üçüncü sırada yer almaktadır.

Lise eğitim düzeyine kadar Facebook kullanılırken lise ve sonrasında Facebook kullanımı düşmekte ve İnstagram kullanımı artmakta iken yaş arttıkça Facebook kullanımı artmaktadır.

İnstagram ise daha çok 18-24 yaş aralığının kullandığı ve yaş arttıkça düştüğü görülmüştür. sosyal medya kullanımının düşmesiyle birlikte yüksek yaş grubunun daha ağırlıklı Facebook kullanımına yöneldikleri görülmüştür.

Twitter kullanımını ise gençler ve yüksek eğitim durumuna sahip kişiler tarafından tercih edilmektedir.

LİDERLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Siyasi parti liderlerine verilen puanlar değerlendirildiğinde en yüksek puan Cumhurbaşkanı Erdoğan ile İyi Parti lideri Akşener’e verilmiştir. ayrıca toplam skalada tüm liderler %50’nin üzerinde düşük puan alırken Akşener %50’nin altında düşük puan almıştır. Diğer ilginç sonuçlardan biri de düşük puan sıralamasında MHP lideri Bahçeli’nin Selahattin Demirtaş’ın gerisine düşmesi olmuştur. Geçmişte yaptığımız araştırmalarda aynı ölçekteki skalada en yüksek düşük puan İzmir’de Demirtaş’a verilirken Bahçeli’nin son 3 yılda oldukça düşme eğilimi gösterdiği ve en yüksek düşük puan alan lider olması oldukça ilginçtir.

Skalaya yeni dahil edilen Babacan liderlik özelliği açısından bilmiyorum cevabı en yüksek gelen lider iken, Davutoğlu Başbakanlığı dönemine göre daha yüksek düşük puan almıştır.

SİYASAL TERCİHLER

Değişen hükümet sisteminin seçim sisteminde dolaylı olarak yaşattığı değişiklik seçmen tercihlerinde oldukça köklü değişimler yaratmıştır. Ancak algı olarak değişenin seçim sistemi değil de hükümet sistemi oluşu bu köklü değişimin boyutlarını seçmen nezdinde tam olarak algılanmasını engellemektedir. Türkiye, değişen yönetim sisteminden dolayı artık sandıkta iki tarafın yarışına sahne olurken seçmen hala oldukça net çizgilerle üçlü bir yapı halindedir. Bu nedenle seçmen tercihleri üzerinden seçmen eğilimlerinin değişimini incelemek daha da önem kazanmıştır.

Bu hafta sonu seçim olsa en yüksek oranda oy oranını artıran parti İyi Parti iken CHP ise en çok oy kaybeden parti olmuştur. Bunun yanı sıra kararsız seçmen sayısı %10 artmış ve en yüksek kararsız seçmenin Saadet Partisi, Ak Parti ve MHP seçmeni olduğu görülmüştür.

Katılımcıların 2018 genel seçim tercihleri ile bu hafta sonu seçim olsa oy verecekleri parti tercihleri karşılaştırıldığında Ak Parti ve CHP %68-70, HDP ve İyi Parti %67 civarında oy oranlarını korurken, MHP %50 oranında oyunu koruyabilmiştir. HDP ile İyi Parti, MHP ve Ak Parti arasında oy geçişi olmazken ortalama %35 civarındaki seçmenin tercihlerinde değişiklik yaşandığı görülmüştür. Seçmen tercihlerindeki bu değişiklikler farklı nedenlerden kaynaklanabilmekteyken, değişen hükümet sisteminin seçim sisteminde yarattığı zorunlu değişikliğin etkisinin olduğu ve önümüzdeki seçimlerde daha da keskinleşeceği ön görülmektedir.

Ak Parti seçmeni ağırlıklı olarak rasyonel seçmen niteliğinde olup sürece göre karar veren seçmen olduğu için ağırlıklı olarak kararsız veya oy verme dinamiği olan ekonomik veriler çerçevesinde daha çok sağ partilere yönelmişlerdir.

CHP seçmeni sosyolojik ve psikolojik seçmen davranışı gösterirken son on yıldır aynı zamanda özellikle sosyolojik seçmenlerin stratejik seçmen davranışı göstererek HDP’ye oy verdiğini, CHP’nin psikolojik seçmen yapısının da giderek İyi Partiye yöneldiği görülmektedir.

MHP seçmeni ise psikolojik temelli seçmen olup son süreçte CHP ile bu temelde daha çok örtüştüğü için en çok CHP’ye yönelirken kendi tabanındaki %50 oy kaybı ise oldukça ciddidir. Yeni kurulan partiler arasında Gelecek Partisini tercih eden MHP seçmeni, AK Partiden sonra en yüksek kararsız seçmenin olduğu parti olmuştur.

İyi Parti oyunu en çok arttıran parti olmakla beraber stratejik seçmenin HDP’den sonra en çok tercih ettiği parti olmuştur. Ayrıca CHP tabanından oy alan İyi Partiden CHP’ye oy geçişinin olmaması da geçişlerin kalıcı olduğunun göstergesidir. 

Gelecek partisi ve Deva partisinin İzmir için oy tabanının farklı partilerden olduğu, Gelecek Partisinin MHP ve AK Parti tabanından, Deva Partisinin ise Saadet ve İyi Parti tabanından oy aldığı saptanmıştır.

Seçmenlerin 2020 Ekim ayı ile 2021 Şubat ayları arasında tercihlerindeki değişim incelendiğinde anlamlı bir değişiklik olmadığı söylenebilir. Ancak aynı grubun tercihlerindeki değişim ölçeğinden bakıldığında MHP’nin oy kaybetmeye devam ettiği, diğer partilerin ise oy oranlarını +- binde 9 çerçevesinde oyunu artırdığı veya koruduğu söylenebilir.






FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER EGE Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI