Binlerce öğrenci yetiştiren, kendisini eğitime adayan ve ‘Sıfır Zaman’ isimli kitabıyla matematiğin Felsefesini yazan Eğitimci –Yazar Hatice Nurseven Evren, eğitim sisteminde ve hayatımızda matematiğin yerini dile getirerek, matematiği formüllere mahkum etmeden öğrenmenin yollarını gösteriyor. 

Ülkemizde eğitim sisteminde matematikte başarı oranlarının neden düşük olduğunu irdeleyen eğitimci yazar Hatice Nurseven Evren, Türkiye’de matematiğin felsefesi üzerine eğilen nadir isimlerden birisi olarak öne çıkıyor.Matematiği felsefi bakış açısı ve metotla öğrenmenin ve öğretmenin önemine dikkat çeken eğitimci yazar Hatice Nurseven Evren, matematikte başarının eğitimde alt sınıflarda başladığını vurgulayarak şu açıklamayı yapıyor:

METAMETİĞİ FORMÜLLER

ÜZERİNDEN DAYATMAMALIYIZ

"Matematik Felsefenin içinden doğmuştur. Biz matematikçiler, felsefenin doğrularını ispatlarız. Çünkü matematik kesin doğruluktur. Matematikte de formüllerden önce matematik konularının felsefesi çok önemlidir. Ne yazık ki ülkemizde matematik formüller üzerinden anlatılıyor.  Matematiği formüller üzerinden dayattığınız zaman konular anlaşılmadan geçip gidiyor. Her konunun sonunda çocuk tek bir formül ve yüzlerce soru ile başbaşa kalıyor. Sorular ise konunun felsefesinin en başından sonuna kadar çeşitlilik içerdiğinden sadece formülle bir yada 2 soruyu çözüyor. Halbuki konuların ne olduğunu geniş bir çerçevede çocuklarımıza geçlerimize gösterebilirsek formülleri kendileri keşfedeceklerdir. Bugün ortaya çıkan başarısızlıkta bu bakış açısı en önemli unsurlardan biridir. 

İLKÖĞRETİM MATEMATİĞİ GÜÇLENDİRİLMELİ

Bugün genel tabloya baktığımızda ülkemizde matematikte başarı oranı gerçekten çok düşük durumda. İlköğretim matematiğinin güçlendirilmesi gerekiyor. Bu altyapı güçlü olmazsa lise ve sonraki yıllar maalesef başarısız geçiyor. 5. sınıftan başlayarak matematiğin hem sevdirilmesi hem de güçlendirilmesi gerekir. Çünkü temel çok önemlidir. Bu temeli atlarsak öğrencinin ileriki sınıflarda başarı oranı çok düşük olacaktır. Şimdi ilköğretimde matematik zayıf olduğu için liselerde de başarı oranı çok düşük. Temel olmayınca başarı oranı da düşük oluyor. Çünkü lise matematiği de ilköğretim matematiğinin temeli üzerine kuruluyor.”

MATEMATİK DEĞİŞTİRİCİ VE

DÖNÜŞTÜRÜCÜ BİR ROLE SAHİPTİR

Bir insanın gelişiminde doğru mantığın kazanımı ve davranışlarına yansımasında toplumda yer edinmesinde matematiğin rolü fazladır. Beyin önce edebiyatla 360' dünya algısına, sonra matematikle işlem becerisi, doğru analiz, muhakeme ve doğru kararlar verebilme yetisi kazanır. Özgüven ve bireysel gelişim aşamasında yol kateder. Bu anlamda bir insanın toplumdaki yeri ve doğru mantığın oturmasında davranışlarına yansımasında matematiğin çok önemli bir yeri vardır. Kitap okumak ve matematik değiştirici ve dönüştürücü bir role sahiptir. Matematik aynı zamanda beyni geliştirici bir etkendir."

İLKÖĞRETİMDE SINIFTA

KALMAMA KALDIRILMALIDIR

Bugün çocukların okulu bir oyun yeri olarak gördüğünü ve hayatlarında "bugün"ün ne kadar önemli olduğunu kavrayamadıklarını kaydeden Evren, "Çocuklarımıza eğitim hayatlarının gelecekleri için çok fazla önem taşıdığının öğretilmesi ailelerin görevidir. İlköretim'in öneminin farkına varılmalı, iyi bir eğitim bilinci, iyi bir okul, iyi bir temel zorunluluğunun geleceklerini şekillendirmelerinde geliştirici etkenler olduklarının üzerinde durulmalı.Çocuklara okulu ve derslerini sevmelerinin öğretilmesi bir amaç olmalıdır. Bunun için ilköğretimde sınıfta kalmama kaldırılmalıdır. Biz henüz sınıfta kalmadan öğrenerek geçmenin bilincinde olan bir toplum değiliz" diye konuştu.  

SIFIR ZAMANI KİTABIM ÜLKEME

KARŞI BİR SORUMLUĞUMDUR

Binlerce öğrenci yetiştirdiğini ve yetiştirdiği öğrencilerin bugün devlet ve özel sektörde üst düzey görevlerde ülkesine milletine hizmet ettiklerini kaydeden eğitimci yazar Hatice Nurseven Evren, kendisini ülke ve topluma adayan bir vatansever eğitimci olarak bu durumdan çok mutlu olduğunu vurguluyor. 

Yazarı olduğu “Sıfır Zaman” isimli kitabı hakkında da konuşan Eğitimci yazar Hatice Nurseven Evren, Mesleğim gereği matematik ve matematik başarısızlığının nedenleri, matematik öğretimi ve öğrenimi, beyin- bilgi depolama, kişiselleştirme gibi alanlarda çalışmalar yürütüyorum. Araştırmacı bir kişiliğe sahibim. Ülkemizde matematik eğitimi metodolojisinin yanlışlığı nedeniyle büyük bir başarısızlık yaşanıyor ve bu durum kesinlikle çocuklarımızın başarısızlığı ile ilgili değil. Bu gençlerimiz ülkemize hizmet edecekler ve biz onların iyi yetişmesini sağlamalıyız. Ama yetenekli beyinlerimiz matematik gibi derslerde başarı sağlayamıyor ve ülkemizde genel olarak başarı grafiği çok düşük.  Hayatını matematiğe adamış idealist bir eğitimci olarak bu konuda şahsıma düşen bir sorumluluk olduğunu düşünerek bu kitabı yazmaya karar verdim. Orta okul ve lise yaşlarındaki öğrencilere matematiğin ve konularının felsefesini benimsetmek ve bilimsel özgür düşünceyi yerleştirilebilmek kitabımda ki temel düşüncedir.