TARIM BAKANI BEKİR PAKDEMİRLİ: “GIDA KAYIP VE İSRAFI İLE MÜCADELEDE DÜNYAYA ÖRNEK OLAN “GIDANI KORU SOFRANA SAHİP ÇIK” PROJESİNE VATANDAŞIMIZIN BÜYÜK DESTEĞİ OLDU”

Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli Türkiye’de gıda kayıp ve israfı ile mücadelede Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) desteği ile hayata geçirilen "Gıdanı Koru, Sofrana Sahip Çık" projesine vatandaşlar tarafından büyük destek verildiğini söyledi. Bakan Pakdemirli, “Proje Türkiye genelinde büyük ilgi gördü. Türkiye Belediyeler Birliği başta olmak üzere birçok kurum ile iş birliği halinde tüm yurda yayılan Gıdanı Koru Sofrana Sahip Çık Projesi, gıdada kayıp ve israf ile mücadele yapılmasını, toplumsal bilinci artırmayı amaçlıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Pakdemirli, gıda arzı ve gıda talebiyle makro ve mikro olarak direkt ilişkili olan Gıdanı Koru, Sofrana Sahip Çık Kampanyası için şunları söyledi:

GIDA ARZ ZİNCİRİNİN VE GIDA ARZ

GÜVENLİĞİNİN ÖNEMİ DAHA İYİ ANLAŞILDI

"Pek çok ülkede, insanların gıdaya ulaşmak için oluşturdukları süpermarket kuyruklarını ve boş rafları gördük. Türkiye olarak her ne kadar bu süreçte, gıda arz zincirinde hiçbir sorun yaşamamış olsak da gıdanın öneminin bir kez daha idrak edildiği bu günlerde, biz de kampanyamızı daha fazla ertelememeye karar verdik.

Yapılan tahminlere göre 2050 yılında dünya nüfusunun 10 milyara, Türkiye nüfusunun ise 100 milyona ulaşacağını gösteriyor. 2050 yılında dünya gıda talebinde de yüzde 60'lık bir artış bekleniyor. Dünyada her 9 insandan 1'i açlıkla karşı karşıya iken, 670 milyondan fazla yetişkin ve 140 milyon genç ise obezite sorunu yaşıyor. Üretilen gıdanın, her yıl üçte biri yani 1,3 milyar ton ise kaybediliyor ya da israf ediliyor.

FAO'nun son araştırmasına göre, tarladan perakendeye gelinceye kadar üretilen gıdanın %14'ü kayboluyor. Öte yandan gıda israfı ise, satış yani perakende ve tüketim aşamasında karşımıza çıkıyor. Satış ve tüketim aşamasında gıda israfı 1/3 olarak gerçekleşiyor. Ayrıca ben gıda-okuryazarlığını çok önemsiyorum. Toplumun %65'i gıdaların son tüketim tarihi ve tavsiye edilen tüketim tarihi arasındaki farkı bilmiyor. Dolayısıyla, bilinçli bireyler, bilinçli toplum prensibiyle öncelikle evlerimizde, bireysel alışkanlıklarımızı değiştirerek gıda israfına son vermeliyiz, her birimiz iyi birer 'gıda okur-yazarı' olmalıyız".