"TÜRKİYE ÖNCÜLÜK EDİYOR"
Kudüs’te yaşananları ve Türkiye’nin bu süreçteki çabaları değerlendiren Prof. Dr. Bilal Sambur, Türkiye en sert tepkiyi gösteren ülkelerin başında geldiğine dikkat çekerek “Türkiye, Müslüman ülkeleri Filistin konusunda harekete geçirmek için bir takım girişimlerde bulunuyor. Türkiye diplomatik girişimlerinin yanında İsrail’in Ankara ve İstanbul’daki diplomatik temsilcilikleri büyük sayıdaki gruplar tarafından kuşatıldı. İsrail’e karşı yoğun bir kitlesel gösteriler var bu İsrail üzerinde ciddi bir baskı oluşturuyor” dedi.
"BOŞLUKTAN YARARLANIYOR"
Mescid-i Aksa’da yaşanan olaylar İsrail’in kendi iç dinamikleri açısından da önemli olduğuna işaret eden Sambur, şunları söyledi: Netanyahu hükûmeti Kudüs'te gerilim çıkararak siyasal gücünü tahkim etme, tekrar iç politikada kendi gücünü konsolide etme, toplumun kendi etrafında kenetlenmesini sağlamaya çalışıyor. İsrail şu anda birçok Arap ülkesi ile normal bir devlet ilişkisi kurmuş durumda. Arap ülkeleri İsrail’i artık normal bir devlet olarak kabul ettikleri için ‘Kudüs sorunu’, ‘Filistin meselesi’ artık onlar için birinci derecede önemli bir sorun olarak görülmüyor. İsrail de Arap ülkelerinin bu mevcut durumdan yararlanıyor. Uluslararası dengelere açısından BM, AB gibi küresel kurumlar eskiden olduğu gibi İsrail'e karşı çok da güçlü kararlar çıkaramıyor. ABD, Avrupa ve İngiltere için İsrail'in güvenliği öncelikli ve dünyada küresel düzen açısından bir boşluk var. İsrail de bunu bildiği için Kudüs’e rahat bir şekilde müdahale etme, Filistinlilere saldırmaya cüret edebiliyor. İç ve iş ile uluslararası konjonktürün kendisini engellemeyeceğini biliyor.