Bugun...


Erdoğan İzmir'den Seslendi: Döviz Rezervi Ve Beraat Albayrak Suçlamalarına Cevap Verdi
Tarih: 22-02-2021 15:43:09 Güncelleme: 22-02-2021 17:01:09 + -


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İzmir 7. Olağan İl Kongresi'nde önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Şu anda 'Merkez Bankası'nın döviz rezervi sıfırlandı' diyorlar, göreve geldiğimizde 27,5 milyar dolar döviz rezervi vardı, şimdi 95 milyar dolar döviz rezervimiz var" dedi.

facebook-paylas
Tarih: 22-02-2021 15:43

Erdoğan İzmir'den Seslendi: Döviz Rezervi Ve Beraat Albayrak Suçlamalarına Cevap Verdi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İzmir 7. Olağan İl Kongresi'nde önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Şu anda 'Merkez Bankası'nın döviz rezervi sıfırlandı' diyorlar, göreve geldiğimizde 27,5 milyar dolar döviz rezervi vardı, şimdi 95 milyar dolar döviz rezervimiz var" dedi.

AK Parti İzmir 7. Olağan İl Kongresi'nde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Merkez Bankası döviz rezervleriyle ilgili eleştirilere yanıt verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bize IMF'den borç alın diyorlar, o sizin karakterinizdir, bizde bu yok. Şu anda "Merkez Bankası'nın döviz rezervi sıfırlandı" diyorlar, göreve geldiğimizde 27,5 milyar dolar döviz rezervi vardı, şimdi 95 milyar dolar döviz rezervimiz var" ifadeleri kullandı.

 

MERKEZ BANKASI'NIN REZERVİ 95 MİLYAR DOLAR

Göreve geldiğimizde 27,5 milyar dolar döviz rezervi vardı Merkez Bankası'nın. Şimdi 95 milyar dolar döviz rezervimiz var.

Bay Kemal, ey Faik Öztrak, bilir misiniz şu anda bizim IMF'ye bir Allah kuruşu borcumuz yok, bitti bu iş. 

Küresel tedarik zincirlerinin ciddi yaralar aldığı, üretimden istihdama küresel ekonominin her alanda daraldığı bu dönemde de Berat Bey'in sorumluluğunda aldığımız hızlı ve etkin tedbirlerle ülkemizin süreci en az zararla geçirmesini sağladık.

 Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:

"Bu zorlu dönemde ödemeler dengesi tarafında bir sıkıntıyla karşılaşmamak için planlı ve kontrollü döviz işlemleri yapıldı, tamamı piyasa kuralları çerçevesindedir ve hukuka uygundur. Bu döviz işlemleri sayesinde ülkemiz uluslararası alanda ciddi etkiler yaratan şoklara rağmen hedeflerine bağlı kalmayı başardı.

 

O TERÖR MAĞDURU AİLELERİ HİÇ ZİYARET ETTİN Mİ? 

Ordularıyla bu aziz vatanı işgal edemeyeceklerini anlayanlar sinsi yöntemlerle yeni araçlara başvurmuşlardır. terör örgütü 40 yıldır anne karnındaki çocuktan kundaktaki bebeğe okula giden öğrencilerden ak sakallı ihtiyarlara kadar herkesi katlediyor. Şimdi buradan sesleniyorum, ey CHP ey Kılıçdaroğlu Diyarbakır annelerinin semtine hiç uğradın mı? O terör mağduru aileleri hiç ziyaret ettin mi? 

Terör örgütünü kınamak yerine devleti suçlamak olan kirli zihniyette her masumun vebali var. Biz karanlık güçlerin değirmemine suç taşıyanlarla değil kendi devletinin arkasında dağ gibi duranlarla yol yürüyoruz. Biz Cudi'de varız, biz Gabar'da varız, biz Tendürek'te varız, biz Bestler Deresi'nde varız. Hangi inde terörist varsa o inde biz de varız.

Oraları onlara mezar ettik. Onbinlerle anılan teröristler şimdi yüzlerle anılıyor. Milletime sesleniyorum sizleri bu kutlu savaşta görmek istiyoruz.

 

CHP'NİN ALBAYRAK'A SUÇLAMALARI

Berat Albayrak ve onun nezdinde ailemi hedef alan bir kampanya yürütülüyor. Ülke ve milletin hayrına en küçük bir sözlerine şahit olmadığımız CHP'nin kampanyasını görmezden geldik. Ama artık siyaset boyutunu aşıp temel hak ve özgürlüklerine özellikle ailelerimize saldırı boyutuna geldi.

Berat Bey'in enerji ve ekonomideki görevlerde en büyük talihsizliği damat sıfatının vasıflarının ve başarılarının önüne geçirilmesi. Herhangi bir siyasetçi olarak bu işleri yapsaydı kendisiyle ilgili daha objektif değerlendirmeler yapılabilirdi.

CHP şürekası, eski Hazine Bakanı Berat Albayrak'ı ve onun nezdinde tüm ailemi ve şahsımı hedef alıyor. Ülkenin ve milletin hayrına en küçük bir sözlerine ve duruşlarına şahit olmadığımız CHP yöneticilerinin hezeyanlarıyla uğraşmayı zül addettiğimiz için önce bu kampanyayı görmezden geldik. Ancak bu iş artık siyaset boyutunu aşıp bir insan olarak sahip olduğumuz temel hak ve özgürlüklere; özellikle ailemize saldırı boyutuna varınca ağızlarının payını vermek üzerimize vazife oldu.

 

"ADAM ZANNETTİM"

Bakanlarımız gidip CHP Genel Başkanı'nı bilgilendirelim dedi, ben de evet dedim.

CHP'nin başındakini adam zannettim. Gitsinler anlatsınlar dedim. Diyorlar ya haberimiz yok. Esas kaynağından anlatsınlar istedim. Belgeleriyle, bilgileriyle hangi soruyu sorarlarsa cevaplayın dedim.

İkili görüşmelerden sonra Meclis'te maalesef tamamıyla sınır aşan lafıyla bu iki arkadaşıma edep dışı her şeyi yaptılar. 

Dertlerinin hakikat olmadığını, kendilerine tebliğ edilen misyonu yerine getirmeyi sürdüreceklerini elbette biliyoruz. 

Bu zat bugüne kadar belgeleriyle mahkeme kararlarıyla şahitleriyle yüzüne vurduğumuz onca yalanına rağmen sürekli aynı şeyleri söylemeyi sürdürüyor. Önüne hangi hakikatlar konulursa konulsun önceden ezberletilen, dayatılan çerçeveye sadık kalarak aynı şeyleri sürekli tekrarlıyor. İki bakanımız grup toplantısından öne kendisine gittiler. İçişleri Bakanım ve Savunma Bakanım CHP ve İYİ Parti genel başkanlarına gittiler. Bu katliamla ilgili kendilerini bilgilendirsin istedim. Bakanlarım bunu söyleyince CHP'nin başındakini adam sandım. Haberimiz yok diyor, asıl kaynağından anlatsınlar istedim. 

Dertlerinin ülke ve millet olmadığını hakikatları binlerce kez dinleseler de kafalarındaki senaryoyu yerine getirmeyi sürdüreceklerini biliyoruz. İzmir'e olan saygımız gereği son 7-8 yıldır ülkemizin ekonomide yaşadığı saldırıları ve verdiğimiz mücadeleyi özetle anlatmak istiyorum. 

 

'Her ne kadar İzmir bize oy

vermiyorsa da biz su getireceğiz dedik'

"Büyükşehirlerde su problemini aşmak kimin görevidir? Bu büyükşehir belediyesinin görevidir" değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, "Ama bizde böyle bir şey yok, su Allah'ın nimeti vereceksin. Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin suyunu DSİ ile biz getirdik. Her ne kadar İzmir bize oy vermiyorsa da biz su getireceğiz dedik ve DSİ ile suyu getirdik" diye konuştu. Erdoğan, eleştirilerini şöyle sürdürdü:

"Bunlar aka kara, karaya ak demek dışında bir düşüncesi, fikri, projesi, feraseti olmayanların; İzmir'i nasıl sersefil bıraktıklarını görüyoruz. Karabağlar'ın halini gördüm. Bu gecekonduları, kaçak yapıları niye düzenlemiyorsunuz? Yapmazlar, yapamazlar. Çünkü bunlar bizim gibi dertli değil. Türkiye'nin en güzel şehri belediye hizmetlerinde ilk 10'a giremiyorsa durup düşünmek gerek.

 

'Bu şehre yazık ettiler'

Başka şehirlerimizde birkaç ayda tamamlanan altyapı çalışmalarının İzmir'de senelerce sürmesinin sebebi ne kaynaktır, ne araçtır. Kendi içindeki taciz, tecavüz, hırsızlık, arsızlık dalgasıyla uğraşmayı reddeden zihniyettir bizim zihniyetimiz. Şehrine ve millete hizmet etmek yerine kaynak ve zaman önceliğini asli vazifesi olmayan işlere ayıranlar bu şehre yazık etmişlerdir.

Deprem konutları bunun en bariz örnekleridir. 30 Ekim'de yaşanan deprem sonrası hemen tespitleri yaptık, 5 bin konut inşa etmek üzere çalışmara başladık. Bugün de resmi temel atma törenini gerçekleştiriyoruz. Bu konutları Çevre ve Şehircilik Bakanımız değil de mahalli idare yapacak olsaydı henüz tespitler bile bitirilememiştir. İçerideki rant kavgasından yatırımın kendisine sıra gelmezdi.

 

'Hizmetin olmadığı yere

kayyum atamaya devam edeceğiz'

Kayyum uygulamasına da değinen Erdoğan, "Devletimizin şehrimize hizmet edilsin diye gönderdiği kaynağı terör örgütüne peşkeş çekilmesine göz mü yumacaktık. Kayyum kayyum diye inleyenlerin bu çarpıklığa karşı tek laf ettiklerini duydunuz mu? Üretimin durduğu, Kandil'e devletin paranın gönderildiği, hizmetin olmadığı yerlere bugün de yarın da kayyum atamaya devam edeceğiz" açıklamasını yaptı.






FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNCEL Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI