Bugun...


Türkiye’nin Kalbi S.O.S Veriyor!
Tarih: 26-04-2022 08:27:02 Güncelleme: 27-04-2022 15:16:02 + -


Türkiye’de geçtiğimiz haftalarda sessiz sedasız kalp sağlığı haftası kutlanırken, korona vakalarını da geçen kalp hastalıklarına bağlı ölümlerde dünya da birinci sıraya yerleşen ülkemizde bu tehdit konusunda yeterince farkındalık oluşturulamadı. Toplum sağlığını tehdit eden hastalıklarda kalp damar hastalıkları tüm vakalar içinde birinci sıraya yerleşti.

facebook-paylas
Tarih: 26-04-2022 08:27

Türkiye’nin Kalbi S.O.S Veriyor!

Türkiye’de geçtiğimiz haftalarda sessiz sedasız kalp sağlığı haftası kutlanırken, korona vakalarını da geçen kalp hastalıklarına bağlı ölümlerde dünya da birinci sıraya yerleşen ülkemizde bu tehdit konusunda yeterince farkındalık oluşturulamadı. Toplum sağlığını tehdit eden hastalıklarda kalp damar hastalıkları tüm vakalar içinde birinci sıraya yerleşti. 

Korona vakalarının en önemli gündem olduğu Türkiye’de her 2.5 dakikada bir kişi kalp-damar hastalıklarından ölüyor. Kalp hastalıklarında Türkiye vaka sayısında ki artışla dünya da birinci sıraya yerleşti. Türk toplumunda en büyük sağlık tehdidi olan kalp damar hastalıklarının artmasından duyulan endişeler giderek yükselirken, uzmanlar bu konuda devletin öncülüğünde yeni yaklaşımlara ihtiyaç olduğu konusunda uyarılarda bulunuyor.

Türkiye Kalpte meydana gelen hastalıklara bağlı ölüm sebepleri arasında dünya da birinci sıraya yerleşti. İnsan hayatını tehdit eden en önemli hastalık grubunun başında kalp-damar hastalıkları geliyor. Kalp-damar hastalıklarından ölüm oranının, tüm kanser olgularından 2 kat fazla olması sorunun büyüklüğüne işaret ediyor. Söz konusu kalp hastalıkları olduğunda sinsi ilerliyor. Bu sebeple çoğu hasta, sinsi ilerleyen belirtileri geç fark edip daha geç doktora başvurdukları için iyileşme oranlarında ciddi düşüşler meydana geliyor.

HER YIL 250 BİN KİŞİYE KALP DAMAR

HASTALIĞI TANISI KONUYOR

Türkiye’de her 2.5 dakikada bir kişi kalp-damar hastalıklarından ölüyor. Türkiye'de her yıl yaklaşık 250 bin kişiye kalp-damar hastalığı tanısı konuyor. Ülkemizde her yıl ölen 430 bin kişiden 205 bininin ölüm nedenini kalp-damar hastalıkları oluşturuyor.

TÜRKİYE’NİN KALBİ TEKLİYOR

Oranlara bakıldığında rakamlar Türkiye'nin kalbinin teklediğini gösteriyor. Türkiye Kalp hastalıklarına bağlı ölümlerde % 48 oranıyla dünyada en ön sırada yer alıyor. Kalp-damar hastalıklarının görülme oranları Marmara, Karadeniz ve Doğu Anadolu Bölgelerinde yüzde 35’in üzerine çıkıyor.

DÜNYA DA HER YIL 18 MİLYON

KİŞİ HAYATINI KAYBEDİYOR

Dünyada her yıl 18 milyon kişi kalp damar hastalıkları nedeniyle yaşamını kaybediyor. Gelişmekte olan ülkelerde kalp-damar hastalıklarına bağlı ölümler gelişmiş ülkelerde görülenin 2 katı kadar. Japonya gibi Asya ülkelerde ise bu vakalar çok düşük seyrediyor.

EN ÖNEMLİ SEBEP DEĞİŞEN YAŞAM KOŞULLARI

Kardiyoloji Uzmanı Uzm. Dr. İsmail Ekinözü, Kalp hastalıklarının bu denli artmasının arkasında değişen yaşam koşullarının bulunduğunu dile getirerek; “Şehir yaşamı insanlarımızı; hızlı yaşamaya, düzensiz beslenmeye ve az hareket etmeye zorlayarak bu süreci hızlandırıyor” dedi.

AVRUPA VE AMERİKA DA KANSER,

TÜRKİYE’DE KALP HASTALIKLARI

Avrupa’da kanser vakaları ağırlıklı ilerlerken Türkiye’de ise en çok kalp damar hastalıkları toplumu daha çok tehdit ettiğini dile getiren Kardiyoloji Uzmanı Uzm. Dr. İsmail Ekinözü, “Avrupa’da ve Amerika da kanser vakalarından dolayı ölümler fazla ama bizim kalp ve kalp damar hastalıklarında daha çok vakaya sahibiz” diye konuştu.

KARASAL İÇ BÖLGELERDE VAKA SAYISI DAHA FAZLA

Beslenme ve yaşam tarzı gibi değiştirilebilir risk faktörleriyle; kalp hastalıkları riskini yüzde 80 oranında azaltmanın mümkün olduğunu kaydeden Kardiyoloji Uzmanı Uzm. Dr. İsmail Ekinözü konuya ilişkin yaptığı açıklamalarda şu görüşlere yer verdi:

“Türkiye’de karasal iç bölgelerde kalp damar hastalıkları çok daha fazla oluyor. Bunun çeşitli nedenleri var. Özellikle karasal iklim bölgelerinde et ve hamur işi çok fazla tüketilmektedir. Kayseri, Çorum, Amasya, Tokat, Sivas, Kastamonu, Konya gibi daha çok iç Anadolu bölgelerinde hamur işi, Adana, Antep, Urfa gibi Güneydoğu bölgelerimizde ise et tüketimi ağırlıkta. Bu beslenme alışkanlıkları nedeniyle bu bölgelerimizde daha çok vakalar görülmektedir.

ET VE HAMURA DAYALI BESLENME

ALIŞKANLIKLARINI DEĞİŞTİRMELİYİZ

Türkiye’nin kalp hastalıklarında yüksek rakama sahip olması öncelikle beslenme alışkanlıklarından geliyor. Bu beslenme alışkanlıklarını değiştirmeliyiz.  

Tabi bunun dışında başka faktörlerde önemli roller oynuyor. Mesela insanların stresli olması, iş yükü ve diğer unsurlar bunların hepsi üst üste geliyor. Stres ve kaygılardan kalp çok etkilenir. Yani stresten uzak, sağlıklı yaşam, spor yapma, kendine vakit ayırma bunlar bu tür vakaların azalması için önemli faktörlerdir. Sadece Çorum’da 30 bin anjiyo oldu.

Yemek ve yaşam kültürü nedeniyle Türkiye’de diğer Akdeniz toplumlarına ve Avrupa’ya göre daha fazla kalp damar hastalıkları görülür.  

Türkiye’de kalp damar hastalığı tedavileri konusunda merkezlerde çok önemli gelişmeler olsa da kaliteye daha fazla önem vermemiz gerekiyor. Hastanın hassasiyetlerini anlamak ve dinlemek için daha fazla efor sarf etmemiz gerekir.

VAKA SAYISI ÇOK YÜKSEK

YETERİNCE İLGİLENEMİYORUZ

Kamuda çalıştığım dönemde kapı da 100 kişi bekliyor. Kalp krizi geçirmiş hasta kontrole geldiğinde 100 kişiyi beklemek zorunda kalıyor. Bu alanda ki iş yükü fazla olduğu için yeterli düzeyde cevap verilemiyor. Bu sıkıntıları aşmamız lazım. Mesela bir kalp krizi geçiren hasta ile kalp damar hastaları için onlarla bire bir ilgilenecek ayrı bir poliklinik olması lazım. Ancak Türkiye’de bu tür vakaların çok yüksek olması nedeniyle yeterince ilgilenemiyoruz. Doktorlarımızı daha efektif daha yerinde kullanmamız lazım. Doktorlarımızın da kafalarını başka şeylere takmaması lazım. Hastalar çocuk gibidir. Bire bir ilgilenmek gerekiyor.

İnsanlarımıza spor ve yemek alışkanlıkları konusunda yaşam alışkanlıklarını gözden geçirmelerini tavsiye ediyorum.

DOKTORLARIMIZA DA

ÖNEMLİ GÖREVLER DÜŞÜYOR

Burada insanlarımızdan çok doktorlarımıza da çok fazla görev düşüyor. Bu konuda insanlarımızı daha fazla bilinçlendirmeli ve hastalarına bir iş gözüyle veya maddi yönden bakmamalı. Doktor’un kafasında maddiyat olmaması lazım. Emek sarf etmesi gerekir.

AKDENİZ DİYETİ ÖNERİYORUZ

Biz kalp damar hastalarına daha çok Akdeniz diyeti öneriyoruz. Özellikle tuzdan, hamur yiyeceklerden etten, yağlı yemeklerden, karbonhidrattan uzak durmalarını tavsiye ediyorum.  

Kalp yetmezliği olan hastalarımızdan tuzdan uzak olmalarını, kalp damar hastalığı olanlara da et türü yağlı yemek ve hamur işlerinden uzak durmalarını tavsiye ediyoruz. Hamur da bir karbonhidrattır.

İNSANLAR KALİTELİ HİZMET

ALAMAMAKTAN KORKUYOR

Bunlar normal önerilerimiz ama bundan da ötesi insanlarımızın bir kardiyoloji veya iç hastalıkları uzmanı ile ne sıkıntısı varsa kolesterol mü yüksek, hareket mi etmiyor bunların dışında daha önemli olan mesela altta bir hastalıkları olabiliyor. Tansiyonları yüksek oluyor haberi olmuyor, kalp kapak hastalığı oluyor haberi olmuyor. İnsanların çekinceleri var. Doktora, hastaneye gitmeden korkmamaları gerekiyor. Ama şu andaki konjonktür de insanlar hastaneye gitmekten, kaliteli hizmet alamamaktan korkuyor. Sağlık şu anda toplumumuzda maalesef ikinci plana atılmış durumda.

DAMARLAR VÜCUDUN OTOBANIDIR

Kalp damar hastalığı dediğimiz zaman felç geçirmek, beyne pıhtı atması, bacak damar hastalığı damarı ön plana aldığımızda kalp damar hastalığı birinci sırada yer alıyor. Çünkü vücudumuz hep damarlardan oluşuyor. Damarlar vücudun otobanıdır. O yüzden yaşam stilini değiştirmemiz gerekiyor. İnsanların hareket kabiliyeti çok azaldı. Televizyon başında veya hareketsiz yaşam sağlığımızın en büyük sorunudur.”

Kalp hastalıklarının artmasında; 
- Hareketsiz yaşam tarzı,
- Sigara ve alkol tüketimi,
- Kolesterol yüksekliği,
- İyi kolesterol denilen HDL’nin düşüklüğü ve kötü kolesterol LDL’nin yüksekliği,
- Kontrol altına alınmayan tansiyon ve diyabet,
- Beslenme bozuklukları, obezite
- Stresli bir yaşam,
- Vücudun hem fizyolojik hem de psikolojik olarak zorlayan meslekler yer alıyor.

Bu belirtileri yaşıyorsanız dikkat!

- Göğüste hissedilen ağrı
- Nefes darlığı,
- Çarpıntı hissi,
- Ödem ve asite bağlı olarak karın ve bacaklarda şişme,
- Yorgunluk ve halsizlik,
- Baş ve ensede görülen ağrılar,
- Hazımsızlık ve yutkunmada zorluk çekme,
- Baş dönmesi ve bayılma,
- Deri, dudak, dil, damak gibi bölgelerde görülen morarma kalp hastalığı ile karşı karşıya olabilirsiniz.






FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER SAĞLIK Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI