Bugun...



Vatan Partisi’nden Flaş İstanbul Sözleşmesi Açıklaması: Şekere Bulanmış Zehirdir, Derhal Çıkılmalı

Vatan Partisi Öncü Kadın Genel Başkanı Meltem Ayvalı, "İstanbul Sözleşmesi 'maksadının' her ne kadar kadına şiddeti önlemek olduğunu ileri sürse de farklı cinsiyet kabullerini kadın sorunu gerçeğinin içine gizleyen, toplumun doğal olmayan cinsiyetlere parçalanmasına rıza gösterilmesini dayatan bir metindir. Şekere bulanmış zehirdir. Bu nedenle Türkiye İstanbul sözleşmesinden derhal çekilmeli" dedi.

facebook-paylas
Güncelleme: 04-08-2020 17:27:20 Tarih: 04-08-2020 17:01

Vatan Partisi’nden Flaş İstanbul Sözleşmesi Açıklaması: Şekere Bulanmış Zehirdir, Derhal Çıkılmalı

Vatan Partisi Öncü Kadın Genel Başkanı Meltem Ayvalı, "İstanbul Sözleşmesi 'maksadının' her ne kadar kadına şiddeti önlemek olduğunu ileri sürse de farklı cinsiyet kabullerini kadın sorunu gerçeğinin içine gizleyen, toplumun doğal olmayan cinsiyetlere parçalanmasına rıza gösterilmesini dayatan bir metindir. Şekere bulanmış zehirdir. Bu nedenle Türkiye İstanbul sözleşmesinden derhal çekilmeli" dedi.

 

Vatan Partisi Öncü Kadın Genel Başkanı Meltem Ayvalı, partisinin İstanbul Sözleşmesi'ne ilişkin görüşlerini kamuoyu ile paylaştı.

 

Ayvalı tarafından yapılan açıklamada, İstanbul Sözleşmesi “maksadının” her ne kadar kadına şiddeti önlemek olduğunu ileri sürse de farklı cinsiyet kabullerini kadın sorunu gerçeğinin içine gizleyen, toplumun doğal olmayan cinsiyetlere parçalanmasına rıza gösterilmesini dayatan bir metindir. Şekere bulanmış zehirdir. Bu yönüyle; iddia edilenin aksine kadını değersizleştirmekte, aileyi tahrip etmekte ve toplumu ayrıştırmaktadır. Birlikte mücadele edecek kadını ve erkeği karşı karşıya getirmektedir.Kadını metalaştırmakta, sorunu çözümsüzlüğe yöneltmektedir.

 

"İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmalıdır, 6284 sayılı kanun ise geliştirilmelidir" denildi.

Meltem Ayvalı'nın İstanbul Sözleşmesi hakkındaki açıklaması şöyle devam etti:

 

"Vatan Partisi, başta Öncü Kadın’ın yönetim organları olmak üzere çeşitli kademedeki parti organlarında İstanbul Sözleşmesi’ni tartışmış ve 29 Temmuz 2020 tarihli Merkez Yürütme Kurulu toplantısında konuyu oybirliğiyle karara bağlamıştır. Partimizin konuyla ilgili kararını Milletimizin değerlendirmesine sunuyoruz.

Bilindiği gibi, 11 Mayıs 2011 günü İstanbul’da toplanan Avrupa Konseyi Bakanlar Kurulu, İstanbul Sözleşmesi’ni imzaya açmıştı. İlk imzayı hiçbir çekince koymaksızın Sayın Tayyip Erdoğan yönetimindeki Türkiye hükümeti atmıştı. Sözleşmenin imzalandığı dönemin koşullarına göz atıldığında; Opuz-Türkiye kararı ile ilk defa bir ülkenin AİHM’de aile içi şiddetle ilgili bir davada mahkûm edildiği, “kadın cinayetleri yüzde 1400 arttı” haberleri ile kadına yönelik şiddetin kaygı verici boyutlarıyla gündeme geldiği, diğer yandan ise açılım projelerinin Türkiye hükümetine yön verdiği hatırlanacaktır. Bu koşullar,  sözleşmenin onaylanmasına dair kanunun gerekçesine “uluslararası saygınlık kazanma” vurgusuyla yansımıştır.

Sözleşme 14 Mart 2012 günü yalnızca 26 dakikalık görüşme sonunda, Batı denetimindeki bütün partilerin, Ak Parti, CHP, MHP, BDP milletvekillerinin oybirliğiyle TBMM’de onaylanmıştır. Böylece İstanbul Sözleşmesi, Anayasamızın 90. Maddesine göre, Türkiye hukuk düzeni içinde Anayasaya aykırılığı ileri sürülemeyecek bir hukuki düzenleme olarak yer almıştır.

Avrupa Konseyi üyesi 13 ülke sözleşmeye taraf olmamıştır. Rusya ve Azerbaycan sözleşmeyi hiç imzalamamış; Birleşik Krallık, Macaristan, Bulgaristan gibi 11 ülke ise imzalamış ancak parlamentolarında onaylamamış, yani sözleşmeye taraf olmamıştır. Avrupa Konseyi üyesi olmamasına rağmen sözleşmeye taraf olabilecek ülkelerden hiçbiri sözleşmeyi imzalamamıştır. İstanbul Sözleşmesi, imzalayarak ve onaylayarak taraf olan ülkelerde 1 Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Bugün gelinen nokta itibariyle; Sözleşme üzerine tartışmalar ne yazık ki sloganlara hapsedilmektedir. Batı merkezli medya tarafından kamuoyuna yanıltıcı bilgi verilerek, Sözleşmenin kadına şiddeti önleyecek bir rolü olduğu havası yaratılmaktadır. Bu durumda başta Vatan Partisi olmak üzere toplumun kadın erkek eşitliği konusunda duyarlı kuvvetlerinin ve elbette devleti yönetenlerin, algılara teslim olmayarak kamuoyunu aydınlatma, milleti kadına yönelik şiddetin önlenmesi için seferber etme görevi vardır. Kadına yönelik her türlü ayrımcılık ve şiddete kesinlikle son vermek, hepimizin sorumluluğudur. Başarıya ulaşmak için, kadınıyla erkeğiyle Cumhuriyet Devrimimizin değerleri ve programı çevresinde birleşmek ve kararlılıkla mücadele etmek durumundayız.

KADINA EŞİTLİK MEVZİSİNDEYİZ

Vatan Partisi olarak, İstanbul Sözleşmesi’ne karşı tavrımızı, kadınlarımızı her tür şiddet, haksızlık, eşitsizlik ve aşağılamadan kurtarma kararlılığı belirliyor. Kadınlarımızın sorunlarının dışardan dayatılan toplumumuza yabancı sözleşmelerle değil, eşitsizlikleri bütün ekonomik, toplumsal, kültürel, ideolojik, geleneksel ve töresel temelleriyle ortadan kaldıracak devrimci uygulamalarla çözüleceğinin bilincindeyiz. Kadınımızı acılar içinde yanmaktan ve erkeğimizi bu utançtan bir an önce kurtarmakta kararlıyız. 

 

SÖZLEŞME YENİ CİNSİYETLERİ KABUL EDİYOR

İstanbul Sözleşmesi “maksadının” her ne kadar kadına şiddeti önlemek olduğunu ileri sürse de farklı cinsiyet kabullerini kadın sorunu gerçeğinin içine gizleyen, toplumun doğal olmayan cinsiyetlere parçalanmasına rıza gösterilmesini dayatan bir metindir. Şekere bulanmış zehirdir. Bu yönüyle; iddia edilenin aksine kadını değersizleştirmekte, aileyi tahrip etmekte ve toplumu ayrıştırmaktadır. Birlikte mücadele edecek kadını ve erkeği karşı karşıya getirmektedir. Kadını metalaştırmakta, sorunu çözümsüzlüğe yöneltmektedir.

İstanbul Sözleşmesi Türkiye’ye kadını aşağılayan yeni bir toplumsal model dayatmaktadır. Sözleşmenin dayattığı toplumda kadın ve erkek cinsiyeti dışında cinsiyetler vardır. Bu cinsiyetler, “toplumsal cinsiyet”, “cinsel yönelim”, “cinsel kimlikler” şeklinde sözleşmede yer almaktadır. Sözleşme; LGBTİ diye başlayarak alfabenin bütün harflerini kapsayan, kadın ve erkek cinsiyeti dışında, doğadan farklı, çürümüş neoliberal sistemle dayatılan cinsiyet türlerini hukuk normu olarak belirlemeye teşvik etmektedir.

“Toplumsal cinsiyet” kavramı, Sözleşme’nin 2, 3/c, 4/3, 4/4, 6, 49/2, 60/1 ve 60/2. maddelerinde geçiyor. “Toplumsal cinsiyet”, 3/c maddesinde şöyle tanımlanıyor: ‘‘Toplumsal cinsiyet’, herhangi bir toplumun, kadınlar ve erkekler için uygun olduğunu düşündüğü sosyal anlamda oluşturulmuş roller, davranışlar, faaliyetler ve özellikler olarak anlaşılacaktır.”

Aslında, Türk kadını yıllardır toplum tarafından dayatılan cinsiyet rollerine ve ayrımcılığa karşı mücadele etmektedir.  Oysa sözleşmede toplumsal cinsiyet tanımının yapıldığı bu maddenin hemen ardından gelen ve ayrımcılık yapmama ilkesini içeren 4. maddenin 3. bendinde “cinsiyet, cinsel yönelim, toplumsal cinsiyet ve toplumsal cinsiyet kimliği” korumaya alınıyor. Yani, toplumsal cinsiyet “cinsiyet rolleri”nin dışına çıkarılarak ayrı bir cinsel kimlik olarak tanımlanıyor. Ayrıca sözleşmede “eş” kavramının yanında  “partner” kavramı kullanılıyor. Çok açık biçimde görülmektedir ki; İstanbul Sözleşmesi eşcinselliği yaygınlaştıran ve cinsiyetsiz toplum hedefine ilerleten bir araçtır. Sözleşmeyi önemli ve ayırt edici kılan özelliği de budur.

Özetle: Türkiyemize, Cumhuriyet Devrimimizin kazanımlarını dinamitleyen, emperyalist Batı ile çürümeyi paylaşacağımız bir toplum projesi dayatılmaktadır. Kimsenin itiraz edemeyeceği kadına şiddet başlığı bu dayatmanın paravanıdır.

Toplumsal cinsiyet kavramının tanımı ve Batı’daki içeriği bellidir. İsteğinize göre yorumlama şansınız yoktur.

İngiltere’de BBC’nin okul kanalının 9-12 yaş arası çocuklara ithafen yayınladığı filmde100’den fazla toplumsal cinsiyet kimliği olduğu öğretilmeye başlanmıştır.

Facebook, üyelerinin cinsiyetlerini tanımlamak için en az 58 farklı toplumsal cinsiyet kimliği kullanıldığını açıklamıştır.

Fransız parlamentosu, LGBT´li ebeveynlere karşı ayrımcılıkla mücadele etmek için Şubat 2019 tarihinde bir kanun değişikliği ile “anne” ve “baba” kelimelerinin Fransız okullarındaki resmi evraklardan çıkarılmasını ve yerlerine “ebeveyn 1” ve “ebeveyn 2” ifadelerinin kullanılmasını onaylamıştır.

 Pek çok Avrupa ülkesinde kimliklerde cinsiyet seçeneğinde kadın ve erkekten başka cinsiyet türleri bulunmaktadır.

Bu uygulamalar bizim hangi kadınımızı özgürleştirecektir? Onu şiddetten nasıl koruyacaktır?

İstanbul Sözleşmesi LGBTİ’ye alan açmakta ve eşcinselliği meşrulaştırmaktadır.  2011’den sonra bu alanda ülkemizde yaşanan gelişmeler ortadadır. En son, CHP’li Kadıköy ve Şişli Belediyelerinin Çocuk Eşcinselliğini savunan pankartlarla yürümesi, toplumumuz için şiddetli bir uyarıdır.

Nerede eşcinsellik yayılırsa, orada kadın kesinlikle kafestedir.    

Ya da: Nerede kadın kafeste ise, sevgi ve muhabbet de erkekler arasında olur. Orada kadın sürgündedir.

Çünkü eşcinsellik, kadının aşağılanmasının sonucudur ve ancak kadının aşağılandığı çürüyen toplumlarda yayılır ve normalleştirilir.

İstanbul Sözleşmesi’nin dayattığı toplum, insanın cinsiyetine yabancılaştığı, kendi bedeniyle kavgalı hale geldiği, uyuşturucu ve alkol bağımlılığı içinde kaybolduğu, yalnızlaştığı, yırtıcılaştığı, bencilleştiği, gerginlikler ve intihar gelgitleri içinde çırpındığı bir toplumdur. İstanbul Sözleşmesi, bu açıdan kadını özgürleştiren bir düzenleme değil, çürüyen sistemi yayan bir dayatmadır.

Biz, Türk toplumuna dayatılan bu toplum modelini reddediyoruz!

Sözleşmenin 4. maddesinde yer alan “cinsel yönelim” ve “toplumsal cinsiyet” ifadelerinin ayrım yapmadan herkesi şiddetten korumayı amaçladığını söyleyenler büyük bir yanılgı içindedir. Gölge raporları inceleyenler görecektir ki bu hüküm uyarınca Anayasanın 10. maddesinin ayrıntılandırılarak cinsel yönelim ile toplumsal cinsiyet ifadelerinin eklenmesi talep edilmektedir.

 

EMPERYALİST MÜFETTİŞLERİ KABUL ETMİYORUZ

Sözleşmenin 66. maddesine göre; kadınlara yönelik şiddet ve aile içi şiddete karşı bir eylem uzman grubu (GREVIO) Sözleşme'nin Taraflarca uygulanmasını izler.

Taraflar, GREVİO tarafından hazırlanan bir sualnameye dayanarak Sözleşme’nin hükümlerini yürürlüğe sokan hukuki ve diğer tedbirler hakkında GREVİO tarafından değerlendirilmek üzere Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’ne bir rapor sunar. GREVİO, Sözleşmenin uygulanması hakkında sivil toplum örgütlerinden de rapor alır ve taraf devletlerin değerlendirme raporunu hazırlar.

GREVİO’nun Türkiye’yi değerlendirdiği ilk raporu 2018 yılında yayınlanmıştır. Sözleşmenin niyetini açıkça ortaya koyan bu raporu Türk milleti bilmek ve tartışmak zorundadır.

Çünkü Türk kadını bu raporu yazan emperyalistlerden özgürlük dilenmeyecektir!

116 sayfalık GREVİO Raporu sık sık şu vurguyu tekrarlamaktadır: GREVİO; terörle mücadele tedbirleri, Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki güvenlik operasyonları ve başarısız darbe girişimi sonrası kamu görevlilerinin toplu ihracıyla ortaya çıkan kamu görevlileri kaynağının boşalması gibi çeşitli faktörlerin, kadınların şiddetten uzak yaşama hakkının yerine getirilmesine uygun olmadığını ortaya koymaktadır. 

GREVİO’ya göre, Türkiye’nin PKK ve FETÖ ile mücadelesi kadınlara zarar vermektedir. Kadın ve çocuk düşmanı, bölücü ve gerici terör örgütlerine kalkan olan Avrupa Konseyi’nin nasihatleriyle mi kadına şiddeti önleyeceğiz?

Dahası, raporun 16 ve 17. sayfalarında Türk askerine ve Türk polisine tecavüzcü denmektedir. 54. sayfada ise kayyum atamaları eleştirilmiştir, PKK güdümündeki kadın örgütleri korunmuştur.

 Batı emperyalistleri bağımsızlığımıza, özgürlüğümüze göz dikmiştir, başı dik yaşama hakkımıza müdahale etmiştir.

Buna ilk başta kadınlarımız karşı çıkmalıdır. Türkiye’nin tepesine müfettişler ve zabıtalar atanmasını kabul edemeyiz. Türk kadınını emperyalist zabıtalar kurtaramaz. Kadınımızın ve erkeğimizin biricik kurtarıcısı, Cumhuriyet felsefesiyle başını kaldıran yetenekli Türk kadınıdır ve Türk erkeğidir.

 

ETNİK AYRILIKLAR KIŞKIRTILIYOR

Yine raporda; Kürt kadın örgütleri ile lezbiyen kadın örgütlerinin devlet tarafından fonlanması ve politika geliştirmeye dâhil edilmesi talebi yer almaktadır. Bu talep sözleşmenin 4, 6 ve 8. maddelerine dayandırılmaktadır. Bu vesileyle 4. Maddenin 3. Bendine tekrar dikkat çekmek gerekir. Bu maddeye göre; “Taraflar bu Sözleşme hükümlerinin, özellikle de mağdurların haklarını korumaya yönelik tedbirlerin, cinsiyet, toplumsal cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasi veya başka tür görüş, ulusal veya sosyal köken, bir ulusal azınlıkla bağlantılı olma, mülk, doğum, cinsel yönelim, toplumsal cinsiyet kimliği, sağlık durumu, engellilik, medeni hal, göçmen veya mülteci statüsü veya başka bir statü gibi, herhangi bir temele dayalı olarak ayrımcılık yapılmaksızın uygulanmasını temin edeceklerdir.”

Cinsel yönelim, toplumsal cinsiyet ve toplumsal cinsiyet kimliği kavramları üzerinden LGBTİ’ye alan açan bu madde; ulusal azınlıkla bağlantılı olma ifadesi ile de etnik ayrılıkları kışkırtmaktadır. 

GREVİO, sözleşmenin uygulanışını izlemekle yükümlü bir komitedir. Sözleşme hükümlerine dayanmayan tavsiyelerde bulunamaz. Bu nedenle GREVİO raporu sözleşmenin sağlamasıdır, pratiğe yansımasıdır, somuttur. GREVİO’nun “yaptırımı yoktur” diyerek raporu Türk milletinden gizleyenler teslimiyetçidir ve sözleşmenin neye hizmet ettiğini saklamaktadırlar.

Ek olarak; GREVİO üyelerine tanınan imtiyazlar ve Sözleşmenin uygulanmasını konsolosluk korumasına alan madde egemenlik haklarımızın ihlaline yol açmaktadır, kabul edilmesi mümkün değildir.

 

SÖZLEŞME BÜYÜK YENİLİKLER GETİRMİYOR

Türkiye Cumhuriyeti kadının güçlenmesi ve özgürleşmesi açısından eşsiz bir tarihsel deneyime sahiptir. Meşrutiyetlerle başlayan, Cumhuriyet Devrimi ile büyük kazanımlar elde eden ve hakları için savaşa savaşa bugünlere gelen Türkiye kadın hareketine hiçbir hak emperyalist Batı tarafından bahşedilmemiştir. Türk kadını, her aşamasında emek vererek haklarını kazanmıştır. Şimdi ise, İstanbul Sözleşmesi ile öyle bir algı oluşmuştur ki sanki sözleşmeden önce Türkiye’de kadın sorununun çözümüne dair en ufak bir adım atılmıyordu, Avrupa Konseyi geldi ve bizi kurtardı. Halbuki, İstanbul Sözleşmesi’nde yenilik olarak sunulan hukuki düzenlemelerin büyük çoğunluğu Türk Medeni Kanunu’nda, Türk Ceza Kanunu’nda, Anayasamızda ve ilgili yasalarımızda mevcuttur.

 

6284 KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR

6284 Sayılı Kanun da Türkiye kadın hareketinin kazanımlarından biridir. Tepeden tırnağa millidir ve bizimdir. Kanun’un yalnızca İstanbul Sözleşmesi’ne dayanılarak çıkarıldığını söylemek halkı kandırmak oluyor. Kanun’un gerekçesine bakıldığında bile anlaşılacaktır ki 6284 Sayılı Kanun, 4320 Sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanunu’nun güncellenmesi ihtiyacından doğmuştur. Aynı zamanda Anayasa’nın 10. ve 41. maddelerinin 6284 Sayılı Kanun’a yasal dayanak olduğu bilinmektedir. Çok önemlidir ki; 6284 Sayılı Kanun toplumsal cinsiyet, cinsel yönelim kavramlarını içermemektedir. Ve yine 6284 Sayılı Kanun ile İstanbul Sözleşmesi’nin aileye yaklaşımı farklıdır. Sözleşmenin yaklaşımı aileyi ve kadını karşı karşıya koyuyor, tamamı bütünlüklü incelendiğinde ailenin aslında kadına vurulan bir pranga olduğu sonucuna ulaşılıyor. 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun ise ailenin korunması ve kadına yönelik şiddetin önlenmesini bir bütün olarak ele alıyor.

Bu vesileyle uyarmak isteriz ki; “kadının beyanı esastır” düzenlemesi ve uzaklaştırma kararları üzerinden 6284’ü hedef alanlar karşısında Avrupa Konseyi’ni değil bu haklar için emek vermiş, bedel ödemiş Türk kadınını bulacaktır. 6284 kırmızı çizgimizdir. Önümüzde uygulamadaki aksaklıkları giderme ve 6284’ü geliştirme görevi vardır.

Bizi daha iyi yaşatacak olan Atatürk'ün dediği gibi her zaman daha ileri daha ileri taşıyacağımız Cumhuriyet'imizdir!

Bu göreve her daim hazır olduğumuzu,

Kamuoyuna saygıyla duyururuz.

Herkesi bu kutlu göreve çağırıyoruz."







FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNCEL Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
PUAN DURUMU
Takım O G M B A Y P AV
1 Galatasaray 33 29 1 3 77 21 90 +56
2 Fenerbahçe 33 27 1 5 87 30 86 +57
3 Trabzonspor 33 17 12 4 56 43 55 +13
4 Beşiktaş 33 15 12 6 44 38 51 +6
5 Başakşehir FK 33 14 12 7 44 38 49 +6
6 Çaykur Rizespor 33 14 13 6 43 49 48 -6
7 Kasımpaşa 33 13 13 7 55 59 46 -4
8 Antalyaspor 33 11 10 12 38 38 45 0
9 Alanyaspor 33 11 10 12 43 46 45 -3
10 Sivasspor 33 11 10 12 40 45 45 -5
11 Adana Demirspor 33 9 10 14 49 44 41 +5
12 Samsunspor 33 10 14 9 37 43 39 -6
13 MKE Ankaragücü 33 8 12 13 40 43 37 -3
14 Kayserispor 33 10 13 10 37 47 37 -10
15 Konyaspor 33 8 13 12 34 47 36 -13
16 Gaziantep FK 33 9 17 7 37 50 34 -13
17 Fatih Karagümrük 33 8 16 9 37 42 33 -5
18 Hatayspor 33 7 14 12 37 46 33 -9
19 Pendikspor 33 7 17 9 37 68 30 -31
20 İstanbulspor 33 4 22 7 26 61 16 -35
Takım O G M B A Y P AV
1 Eyüpspor 31 22 6 3 70 27 69 +43
2 Göztepe 31 19 6 6 54 19 63 +35
3 Çorum FK 31 16 8 7 52 31 55 +21
4 Sakaryaspor 31 15 7 9 45 31 54 +14
5 Bodrumspor 31 14 7 10 39 21 52 +18
6 Kocaelispor 31 15 9 7 45 35 52 +10
7 Bandırmaspor 31 12 8 11 46 27 47 +19
8 Gençlerbirliği 31 12 8 11 37 30 47 +7
9 Boluspor 31 13 10 8 28 32 47 -4
10 Erzurumspor FK 31 11 9 11 28 27 41 +1
11 Ümraniyespor 31 10 14 7 34 42 37 -8
12 Manisa FK 31 8 11 12 38 37 36 +1
13 Keçiörengücü 31 9 13 9 28 38 36 -10
14 Şanlıurfaspor 31 8 13 10 28 33 34 -5
15 Tuzlaspor 31 8 14 9 32 46 33 -14
16 Adanaspor 31 9 17 5 24 44 32 -20
17 Altay 31 5 23 3 14 70 15 -56
18 Giresunspor 31 2 25 4 13 65 7 -52
Takım O G M B A Y P AV
1 Esenler Erokspor 34 24 5 5 76 29 77 +47
2 Van Spor FK 34 23 5 6 57 33 75 +24
3 Bucaspor 1928 34 20 5 9 51 24 69 +27
4 1461 Trabzon FK 34 19 6 9 64 35 66 +29
5 Yeni Mersin İdman Yurdu 34 16 8 10 47 29 58 +18
6 Ankaraspor 34 15 8 11 42 32 56 +10
7 Karacabey Belediye Spor 34 13 10 11 40 32 50 +8
8 Ankara Demirspor 34 14 15 5 37 38 47 -1
9 Beyoğlu Yeniçarşıspor 34 13 14 7 42 36 46 +6
10 Kırklarelispor 35 11 13 11 32 38 44 -6
11 Diyarbekir Spor 34 11 14 9 36 37 42 -1
12 Altınordu 34 10 13 11 40 34 41 +6
13 Hes İlaç Afyonspor 34 10 13 11 24 34 41 -10
14 Serik Belediyespor 34 10 14 10 29 37 40 -8
15 Nazilli Belediyespor 35 11 16 8 38 57 38 -19
16 Zonguldak Kömürspor 34 9 17 8 35 54 32 -19
17 Kırşehir Futbol SK 34 5 21 8 32 68 23 -36
18 Bursaspor 34 5 21 8 24 62 20 -38
19 Adıyaman FK 34 3 24 7 24 61 16 -37
Takım O G M B A Y P AV
1 Kepezspor FAŞ 27 21 2 4 63 16 67 +47
2 Aliağa Futbol A.Ş. 27 18 0 9 54 15 63 +39
3 Ayvalıkgücü Belediyespor 27 14 6 7 39 25 49 +14
4 İnegöl Kafkas GK 27 13 6 8 35 26 47 +9
5 52 Orduspor FK 27 13 7 7 39 28 46 +11
6 Edirnespor 27 13 9 5 45 27 44 +18
7 K.Çekmece Sinopspor 28 10 10 8 41 31 38 +10
8 Mardin 1969 Spor 27 11 11 5 36 32 38 +4
9 Artvin Hopaspor 27 9 11 7 33 28 34 +5
10 Karabük İdmanyurdu Spor 27 10 13 4 26 43 34 -17
11 Talasgücü Belediyespor 27 9 14 4 30 42 31 -12
12 Kırıkkalegücü FK 27 8 14 5 28 36 29 -8
13 Gümüşhanespor 27 4 13 10 23 45 22 -22
14 Malatya Arguvanspor 27 3 20 4 18 53 13 -35
15 Tarsus İdman Yurdu 27 2 22 3 19 82 9 -63
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 26/04/2024 Adana Demirspor vs Galatasaray
 27/04/2024 Kasımpaşa vs Samsunspor
 27/04/2024 Sivasspor vs Konyaspor
 27/04/2024 Fenerbahçe vs Beşiktaş
 27/04/2024 Hatayspor vs Başakşehir FK
 28/04/2024 Alanyaspor vs İstanbulspor
 28/04/2024 Pendikspor vs Kayserispor
 28/04/2024 Çaykur Rizespor vs MKE Ankaragücü
 28/04/2024 Trabzonspor vs Gaziantep FK
 29/04/2024 Fatih Karagümrük vs Antalyaspor
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 28/04/2024 Adanaspor vs Manisa FK
 28/04/2024 Boluspor vs Altay
 28/04/2024 Erzurumspor FK vs Çorum FK
 28/04/2024 Giresunspor vs Sakaryaspor
 28/04/2024 Göztepe vs Gençlerbirliği
 28/04/2024 Keçiörengücü vs Ümraniyespor
 28/04/2024 Kocaelispor vs Bandırmaspor
 28/04/2024 Şanlıurfaspor vs Eyüpspor
 28/04/2024 Tuzlaspor vs Bodrum FK
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 28/04/2024 Ankaraspor vs Nazilli Belediyespor
 28/04/2024 Esenler Erokspor vs Adıyaman FK
 28/04/2024 Hes İlaç Afyonspor vs Bucaspor 1928
 28/04/2024 Karacabey Belediye Spor vs Altınordu
 28/04/2024 Van Spor FK vs Ankara Demirspor
 28/04/2024 Yeni Mersin İdman Yurdu vs Beyoğlu Yeniçarşıspor
 28/04/2024 Zonguldak Kömürspor vs Kırşehir Futbol SK
 28/04/2024 1461 Trabzon FK vs Serik Belediyespor
 30/04/2024 Diyarbekir Spor vs Bursaspor
 28/04/2024 Van Spor FK - Ankara Demirspor Ankara Demirspor ligde deplasmandaki son 7 maçında hiç kazanamadı  Van Spor FK yenilmez
 30/04/2024 Diyarbekir Spor - Bursaspor Bursaspor ligdeki son 5 maçını kaybetti  Diyarbekir Spor kazanır
 30/04/2024 Diyarbekir Spor - Bursaspor Diyarbekir Spor ligdeki son 9 maçında hiç kazanamadı  Bursaspor yenilmez
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 27/04/2024 Aliağa Futbol A.Ş. vs Kırıkkalegücü FK
 27/04/2024 Artvin Hopaspor vs 52 Orduspor FK
 27/04/2024 Ayvalıkgücü Belediyespor vs Edirnespor
 27/04/2024 Gümüşhanespor vs Kepezspor FAŞ
 27/04/2024 Malatya Arguvanspor vs Talasgücü Belediyespor
 27/04/2024 Mardin 1969 Spor vs İnegöl Kafkas GK
 27/04/2024 Tarsus İdman Yurdu vs Karabük İdmanyurdu Spor
GAZETEMİZ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


HABER ARA
YUKARI YUKARI