Bugun...


Yeniden Refah'tan Öğretmenlik Meslek Kanunu Taslağına İlişkin Yeni Öneriler
Tarih: 08-02-2022 10:38:21 Güncelleme: 08-02-2022 10:38:21 + -


Yeniden Refah Partisi Manisa İl Başkan Yardımcısı Siyasi İşler Başkanı Yalçın ÇAPANİK, Öğretmenlik meslek kanunu taslağına ilişkin önerilerini sunduğu basın açıklamasında, İktidar partisi tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisine getirilen Öğretmenlik Meslek Kanunu Taslağını eleştirdi.

facebook-paylas
Tarih: 08-02-2022 10:38

Yeniden Refah'tan Öğretmenlik Meslek Kanunu Taslağına İlişkin Yeni Öneriler

Yeniden Refah Partisi Manisa İl Başkan Yardımcısı Siyasi İşler Başkanı Yalçın ÇAPANİK, Öğretmenlik meslek kanunu taslağına ilişkin önerilerini sunduğu basın açıklamasında, İktidar partisi tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisine getirilen Öğretmenlik Meslek Kanunu Taslağı, Yeniden Refah Partisi kurulları tarafından değerlendirilmiş, eleştirilmeye ve üzerinde konuşulmaya değer önemli hususlar görülememiştir" diyerek konuya ilişkin şu dğerlendirmeyi yaptı:

"Bu açıklamamızın temel amacı mevcut Kanun taslağının, eğitim sistemimizin, öğretmenlerimizin, öğrencilerimizin ve velilerimizin gerçek sorunlarını ele almayan, popülist bir yaklaşımla hazırlanan geçiştirilmiş bir metin olduğu değerlendirilmektedir. İlgili taslak kanun metninin; mevcut haliyle kıymetli öğretmenlerimizin bazı mali haklarını düzenleyen ancak beklentilerinin çok gerisinde kalan, adeta bir seçim yatırımı gibi görebileceğimiz mahiyette olduğu açıktır. Bizler Yeniden Refah Partisi olarak, uzun zamandır beklenen Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu atılan hayırlı bir adım olarak görmekle birlikte, kamuoyuyla paylaşılan taslak kanun metninin, öğretmenlerimizin gerçek sorunlarına çözüm üretemeyeceğini ve Milli Eğitim Sistemimizde kalite artışı ve sinerji oluşturamayacağını öngörmekteyiz."

Siyasi İşler Başkanı Yalçın ÇAPANİK’in yaptığı basın açıklamasında şu görüşlere yer verildi: 

"Detaylı değerlendirmemizde Milli Görüş olarak, öğretmenlerimizin sorunlarına çözüm getirilebilmesi, Milli Eğitim Sistemimizde ise kalite artışı ve sinerji oluşturabilmesi için Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda belirtmiş olduğumuz asgari unsurların yer alması gerektiği hususunda iktidarı uyarıyor ve önerilerimizi sunuyoruz.

Bu önerilerimizi ve eksik gördüğümüz konuları bir kaç madde ile anlatmaya çalışalım,

1) İlgili kanun metninde öğretmenlik mesleğine ilişkin kavramsal çerçeve oluşturulmalı ve bu kavramsal çerçeve bağlamında öğretmenlerin temel hak ve sorumlulukları açıklanmalıdır. İlgili kanun metni vecibe hak temelli olmalıdır. Bu nedenle kanunda öğretmenlik mesleğini tanımlayan temel kavramlar ve mesleğin temel unsurlarına yer verilmeli, bu bağlamda öğretmenlerin sorumluluk temelli haklarının güvence altına alınması ve kriterlerinin ortaya konulması gereklidir.

2) İlgili kanun düzenleme bakımından kamu-özel sektör ayırt etmeksizin öğretmenlik mesleğini tanımlamalı ve düzenlemelidir. Kanun kapsamının kamuda çalışan öğretmenlerimiz ile sınırlı bırakıldığı görülmektedir. Oysaki iktidarın öğretmenlerimize vaadi “öğretmenliği bir kariyer mesleği haline getirmektir.” Nasıl ki doktorlarımızın, avukatlarımızın, mühendislerimizin kamuda ve özel sektörde çalışma usulleri, görev ve sorumlulukları belirlidir; benzer bir düzenlemenin öğretmenlerimiz için de yapılması sağlanmalıdır. Özel sektörün de ilgili kanunun getireceği düzenlemelere tabi olması tercihe bırakılmamalı, bir zorunluluk haline getirilmelidir. Kamunun yükünün paylaşılması ve özel sektörün çalışma şartlarının düzenlenmesi bakımından kanunun mutlaka “öğretmenlik mesleğini” kamu-özel sektör ayırt etmeksizin düzenlemesi gereklidir. Ayrıca özel sektörde çalışan öğretmenlerin -vakıf üniversitelerinde olduğu gibi- meslekteki kariyerlerine göre bir maaş tabanlarının olması, kanun ile teminat altına alınmalıdır.

3) Öğretmenlik meslek kariyerinin odağında “sınav veya lisansüstü diploma” değil, başarı ve performans olmalıdır. Mevcut haliyle özellikle kamuya atanmanın ardından “garanti meslek”, “performansı sorgulanmayan meslek” gibi görülen veya algılanan öğretmenlik mesleği, “başarı ve performans odaklı” hale getirilmelidir. Mevcut kanun taslağı ise performans ölçümünde sınav odaklı olarak bir yapılandırmayı tercih etmektedir. Öğretmenlerin sadece sınav öncesinde veya lisansüstü öğrenim gibi sınırlı dönemlerde değil, mesleklerinin her kademesinde kendilerini sürekli geliştirebilecekleri bir sistem tesis edilmeli ve bu hususta öğretmenlerimize ekonomik, sosyal, kültürel, mekansal ve hukuksal bütün imkanlar kanun metni ile teminat altına alınmalıdır. Dolayısıyla, ilgili kanun metninde, öğretmene verilecek “uzman öğretmen” ve “başöğretmen” unvanlarına atanma kriterleri sadece sınavda başarılı olmak veya lisansüstü diploma sahibi olmak gibi dar bir kapsama sıkıştırılmamalı, başarının ve performansın mutlaka dahil edildiği bir yaklaşım ile belirlenmelidir.

4) Kanun metni ile öğretmenlerimizin başarı ve performans ölçümlerinde ve kariyer ilerlemelerinde öğrenci başarısı kriterinin olması sağlanmalıdır. Öğretmenler için dönem başı hedef performans kriterleri belirlenmeli, bu hedeflere ulaşılıp ulaşılmadığı dönem başında ve dönem sonunda öğrencilere yapılacak seviye belirleme sınavları ölçülmeli ve hedef performansa ulaşan öğretmenlerimiz yüksek hizmet puanı ile kariyer basamakları için desteklenmelidir. Ayrıca kamu kuruluşlarının düzenlediği merkezi sınavlarda, öğrencileri ilk 100.000, ilk 50.000, ilk 10.000, ilk 5.000 ve ilk 1.000 gibi derecelere giren öğretmenlerimize, öğrenci başına ikramiye sistemi getirilmelidir. Bu açıdan ilgili kanunda “kamu kuruluşlarının düzenlediği merkezi sınavlara” ilişkin tanımlamalar ve açıklamalar eklenmelidir. Bununla birlikte, çalışma koşulları bakımından dezavantajlı bölgeler göz önüne alınarak, bu bölgelerde fiilen görev yapan öğretmenlerin maaş katsayılarının artırılması hususuna kanun metninde yer verilmelidir. Beş yılda bir performans değerlendirmesi yapılarak, beklenen performansı gösteremeyen öğretmenlerimizin yeniden eğitime tabi tutulma, unvanı kaybetmeden bir alt kariyer basamağına tekabül eden maaşı alma, emekliye ayırma, hak kaybına uğramadan kamuda başka görevlere geçişlerini sağlama gibi yaptırımların kanun metninde yer alması sağlanmalıdır.

5) Öğretmenlik mesleği, iş hayatının ve toplumumuzun her kesimine uzanan yapısı nedeniyle stratejik meslek olarak düzenlenmelidir. Bu bağlamda mesleği tercih edeceklerden başlamak üzere ilgili düzenlemelerin kanun metnine eklenmesi ve mesleği tercih edeceklerin üniversite giriş sınavlarında en başarılı olanlar arasından seçilmesi sağlanmalıdır.

6)  Öğretmenlerimizin, sadece asıl işleri olan öğretmenlik mesleğine odaklanmaları kanun metni ile sağlanmalıdır. Öğretmenlerimizin asıl işlerine odaklanabilmeleri, geçim derdine düşerek ek işler yapmak durumunda kalmamaları için gelirlerinde iyileştirilmeye gidilmeli, başarı ve performansa dayalı maaşa ilişkin hesaplama ölçekleri kanun metni ile garanti altına alınarak öğretmenlerimizin gelişen ekonomik koşullara karşı korunmaları ve her ne şart altında olursa olsun başarı ve performanslarından dolayı ödüllendirilebilmeleri sağlanmalıdır.

7) Kanun kapsamında okul yöneticilerinin atanma ve görevden alma kriterleri belirlenmelidir. Okul yönetimi Milli Eğitim Sistemimizin önemli bir parçası olup, yöneticiler öğretmenler arasından seçilmektedir. Bu nedenle öğretmenlerin milli eğitim kurumlarında yöneticilik yapabilme kriterlerinin objektif ve ölçülebilir olması gerekmektedir. Yöneticilik yapmak isteyen öğretmenlerin, bu konuda uzman eğitimcilerin görev alacağı eğitim programlarına tabi tutularak “eğitim yönetimi alanında yöneticilik sertifikası” almaları kanun metni ile düzenlenmelidir.

8) “Aday öğretmen” kavramı kanun metninden çıkarılmalıdır. Öğretmenlik mesleğinin düzenlenmesi için geçmişte yapılmış olan çalışmalardan ithal edilerek, ilgili taslak kanun metnine eklenen “aday öğretmen” kavramı, içerdiği anlam ve uygulanma şekli bakımından uygulanabilir olmaktan çıkmıştır. Lisans eğitimini tamamlayan her mezunun öğretmen olduğu, ayrıca öğretmenlik mesleğinin kamu-özel sektör kapsamında düzenlenmesi gereği “aday öğretmen” kavramının ilgili kanun metninden çıkarılması gerekmektedir.

9) Kamuya öğretmen atama usulleri, ilgili kanun metni ile objektif olarak düzenlenmelidir. Kamu kurumlarına öğretmen alımlarında hak ve adaleti sağlamak için, objektif, şeffaf ve denetlenebilir bir sınav sistemi oluşturulması kanun metni ile sağlanmalıdır. Atamalarda KPSS’nin yeterli olduğu durumlarda ayrıca sözlü sınav yapılmaması kanunda ifade edilmelidir. Sözlü sınavın gerektiği hallerde ise kamu güvenliği veya başka bir gerekçe ile bir kamu kurumunda çalışması mümkün olmayan adaylara, bu nedenle sözlü sınava alınamayacaklarının KPSS sınavı başvurularını müteakip açık bir dille yazılı olarak bildirilmesi kanun metni ile sağlanmalıdır. Sözlü sınav komisyonlarında sorulacak soruların tek bir komisyon tarafından belirlenmesi ve ortak soru havuzu oluşturulması, ehliyetli ve liyakatli bir jüri havuzunun tesis edilmesi hususlarına kanunda yer verilmelidir. Ayrıca yazılı sınavlarda kamera kaydının, sözlü sınavlarda ise kamera ve ses kaydının mutlaka alınması ve her adaya yöneltilen soruların ve performans hesaplamalarının tutanak altına alınması, böylece, akıllarda soru işareti bırakmayacak bir sınav ve atama süreci tesis edilmesi kanun metni ile teminat altına alınmalıdır.

10) İmam Hatip Liselerine yapılacak öğretmen atamalarına düzenleme getirilmelidir. Temel amacı dinî eğitim vermek ve bu hususta yetkin bireyler yetiştirmek olan İmam Hatip Liselerinde eğitim kalitesini artırmak için istisnasız tüm branşlarda derslere giren öğretmenlerin belirli bir din bilgisine ve dinî yeterliliğe sahip olması gerekmektedir. Bunun için İmam Hatip Liselerine ataması yapılacak öğretmenlerde aranacak niteliklere, kanun metninde yer verilmelidir. Mevcut durumda bu nitelikleri sağlamayan öğretmenlerimizin, herhangi bir hak kaybına uğramadan İmam Hatip Liseleri dışındaki okullara tayin edilmesini sağlayacak geçici kanun maddesi Öğretmenlik Meslek Kanunu’na eklenmelidir.

11) İlgili kanunda, öğretmen atama ve tayin sisteminin aile bütünlüğünü sağlayacak şekilde düzenlenmesi gereklidir. Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda yapılacak düzenleme ile il içi ve il dışı öğretmen atama ve tayin sistemi, aile bütünlüğünü sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmeli ve yasal koruma altına alınmalıdır. Çünkü aile bütünlüğünü sağlayamamalarından ötürü mutsuz olan öğretmenlerimizin, mesleklerini icra ederlerken verimli olamayacakları unutulmamalıdır.

12) Öğretmenlerin, öğrencilerine rol model olma sorumlulukları gereği tanımlanmış olan rehberlik hizmetlerinin daha etkin bir biçimde icra edilmesi sağlanmalıdır. Öğretmenlerin sadece “öğretime” odaklanmak yerine, sorumlu olduğu öğrencilere rol model olarak adab-ı muaşeret ve manevi yönlerini geliştirecek faaliyetler üretmesi de sağlanmalıdır. Sınıf rehber öğretmenliği kapsamında yapılacak faaliyetlerin etkin bir biçimde gerçekleştirildiğine dair performans dosyaları oluşturulması kanunla teminat altına alınmalıdır.

13) Milli Eğitim Sisteminin tüm paydaşlarının ilgili kanun metnine ilişkin önerileri değerlendirilmelidir. İktidar partisinin Öğretmenlik Meslek Kanunu Taslağı’nı ilan etmesinin akabinde, siyasi partiler ve çeşitli sivil toplum kuruluşları tarafından getirilen eleştiri ve öneriler dikkate alınmalıdır. Bu nedenle ilgili kanunun yasama süreci, daha kapsamlı değerlendirmelerin yapılmasının ardından sürdürülmelidir. Bu değerlendirme sürecinin kanunun daha nitelikli tekâmülü açısından önem taşıdığı kanaatindeyiz.

Siyasi İşler Başkanı ÇAPANİK’in yaptığı basın açıklamasında özellikle üstü basa basa Yeniden Refah Partisi olarak, iktidarın gerek Partimizin gerekse kamuoyunda yükselen birçok paydaşın sesine kulak vererek, öğretmenlerimiz ve Milli Eğitim Sistemi için oldukça önemli bir yere sahip olan Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu gözden geçirmesi gerektiğine inanıyoruz. Taslağın mevcut şekliyle yasalaşması halinde, başta kıymetli öğretmenlerimiz olmak üzere kamuoyundaki beklentinin karşılanamayacağını öngörmekteyiz."

Yeniden Refah Partisi Manisa İl Başkan Yardımcısı Siyasi İşler Başkanı Yalçın ÇAPANİK basın açıklamasının sonunda sözlerini; Eğitimin millileştirilmesine, fırsat eşitliğinin sağlanmasına ve eğitilmiş insan gücünün en verimli şekilde değerlendirilmesi büyük öneme sahiptir. İktidarın, kamuoyunun taslak kanun hakkındaki görüşlerini dikkate almayarak, mevcut taslağı yasalaştırması halinde, Milli Görüş iktidarında, milletimizle bir araya gelerek ilgili kanunu tartışmaya açacak ve gerekli düzenlemeleri içeren bir Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu birlikte yapacağız. Bu nedenle bizim görüşlerimiz ve beyanlarımız ve tavsiyelerimiz açıktır. Aziz Milletimize ve Kıymetli Öğretmenlerimize saygılarımızla arz ederiz. Şeklinde diyerek sözlerini sonlandırdı.






FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER EGE Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI