Türkiye artık yeni güvenlik konseptine geçmek zorunda. Yeni güvenlik konsepti sadece güvenlikten ibaret değil. Bunun bir iç boyutu var, birde dış boyutu var. İçerde yapılması gerekenler var. Sınırlarımız dışında yapılması gerekenler var. Güvenlik politikası olarak atılacak adımlar var. Sosyal ve kültürel bağlamda atılacak adımlar var.

Sınırlarımız içinde yapılması gereken çok şey var. Yabancıların en çok oynamaya, sinir uçları oluşturmaya çalıştıkları hassas fay hatlarının üzerinde durmak istiyorum.

Bu fay hatlarından başlıca birkaçını saymak gerekirse etnisite, mezhepçilik, kamplaşmanın ve ayrışmanın körüklenmesi...

Türk milleti olarak etnik ve mezhepçilik kışkırtmalarının bir emperyalist oyun olduğunu Türkiye'yi de özellikle bu fay hatları üzerinden çatışmaya çekerek, teslim almaya çalıştıklarını unutmamalıyız. Bu iki fay hattını Türkiye'nin çatışma hattı değil, kardeşlik hattı yapmazsak ülkemizi de Irak ve Suriye yapmaları fırsatını kendi ellerimizle sağlamış oluruz.

Unutmayalım ki Türk halkının gidebileceği sığınacağı hiçbir ülke yok. Suriye'den Irak'tan, Balkanlardan Ortadoğu'dan Orta Asya'dan bize gelirler. Bizi yurt edinirler, anavatan görürler. Ama bizi hiçbir ülke kabul etmez. Hiçbir ülkeyi de anayurt veya yurt edinemeyiz. Allah korusun sonumuz Suriye'den Irak'tan daha kötü olur.

Bu nedenle etniksel ve mezhepsel ayrımcılığa önce bizim karşı durmamız gerekir. Çünkü emperyalistlerin Türkiye'de sergilemek istediği en büyük oyun etnik veya mezhepsel kardeş kavgası ile Türkiye'yi bölmek parçalamak.  Bu emperyalist oyuna karşı koymak için Türk-Kürt, Çerkez-Laz, Sünni Alevi demeden omuz omuza yeni bir savaşa hazır olmalıyız. Emperyalistler sınırlarımızı PKK-PYD, DAEŞ veya benzeri sahte adlar adı altında kuşatmaya ve bizi çevrelemeye başladılar. Bu taşeron örgütler adı altında bizzat emperyalist ülkelerin askerleri savaşıyor. Terör örgütleri bu büyük güçlerin hem taşeronu hem de öncü kuvvetleri olarak sahaya sürüldü.

Türkiye'ye saldırmak için topyekün koalisyon kuran bu terör örgütlerine karşı güvenlik konseptimizi hızla değiştirmek zorundayız. Terörle mücadeleyi öncelikle sınırlarımız dışında hızlandırmalıyız.  

Terörle mücadelede Konsept değişikliğine gitmeliyiz.Terör bize Avrupa'da mı saldırıyor. Oradan elebaşlarını paketleyecek yeni taktik ve stratejiler oluşturmalıyız. Dünyanın neresinde olursa olsun Türkiye'ye karşı terörü destekleyenler, saldıranlar sıkı takibe alınmalı. Sorgulanmalı, paketlenmeli veya bulunduğu ülkede bertaraf edilmelidir.

Mali ve finansal kaynaklarına büyük darbeler indirmeliyiz. Emperyal güçlerin terörle mücadele de bizi engellemesine izin vermemeliyiz.

Irak ve Suriye'de yer alan PKK'nın kampları ve ana unsurlarına yönelik büyük operasyonlar dahil hepsi gündeme alınmalı. Buralara yönelik mutlaka operasyonel stratejiler harekete geçirilmelidir.

Emperyal savaşın tamtanları sınırlarımıza dayandı. Safları sıklaştıralım. Kardeşlik bağlarımızı geliştirirken, hainleri aramızdan temizleyelim. Milletçe omuz omuza yeni bir savaşa hazır olalım....