Soysal medya kullanıyorsanız son dönemde sık sık kadın cinayeti ile ilgili haberleri görüyorsunuzdur. Hele de bu konuda hassasiyetiniz varsa daha çok dikkatinizi çeker bu haberler. Öldürülen, yaşamı elinden alındıktan sonra bile saldırılmaya devam edilen gencecik kızlarımızın haberleridir bunlar.

Bu kadınlarımız, kız çocuklarımız bir binanın yirminci katından atıldıkları, yakıldıkları yetmiyormuş gibi suçlanmaya devam ederler. Ölüye de saygı yoktur.

Gece dışarı çıkması, içki içmesi bir insanın canının alınması için sebep olarak gösterilip bu durum alkışlanabilir mi? Bir başkasının onaylamadığınız yaşam tarzı, giyimi, bakışı, düşüncesi var diye suçun cezanın hafifletilmeye çalışıldığı nerede görülmüştür? Hiç mi vicdan yok artık?

Kadının kadın olması, nefes alması, yaşam tarzı, yediği içtiği, giydiği, taktığı, okuduğu, gezdiği hepsi sebep olabilir şiddet görmesine öldürülmesine. Bir insanın canı alınmıştır kimsenin umurunda olmaz.

Basına yansıyan okuduğumuz kadarıyla Şule ÇET davasında bu şekilde mahkeme salonlarında konuşulduğu yazıldı, çizildi. Mahkeme salonunda değildim ve doğrusunu bilemem ama bildiğim bir şey var ben bu durumu her an her yerde yaşıyorum zaten. Mahkeme salonunda kadının suçlanması aşağılanması garip gelmiyor bu yüzden. Zaten toplumsal baskıları görüyor ve yaşıyorken, o gün mahkemede, Şule suçlanarak Şule yaşamından dolayı karalanarak savunma yapılabiliyor olması mümkün geliyor.

Başka ülkelerde olsa avukatlar bu savunmanın işe yaramayacağını hatta sanığı daha da zor durumda bırakabileceğini düşünerek böyle bir savunma yapılmasına izin vermezler belki. Ama bizim ülkemizde öyle mi?

Ülkemizde kadın aşağılandığı ve erkek egemen bir ortam hâkim olduğu için de bu savunma yapılıyor. Sanığın üzerinden bakışları alıyor ölene, kurbana yönlendiriyor. Allah rahmet eylesin tamam da o saatte de ne işi varmış, içki de içmiş denilebiliyor. Ve suçlu ve mağdur yer değiştirebiliyor. Onaylanılmayan tavırları olanların saldırıya uğramaları, öldürülmeleri kaçınılmaz bir durum, hak edilen bir sonuç olurken, eğer kendini korumak istiyorsan bir erkeğin vesayeti altına gireceksin oradan da kafanı çıkartmayacaksın, insan bile olmayacaksın, sana verilenle yetineceksin deniyor

 Ne kadar okumuş olursanız olun, hangi mesleği yaparsanız yapın ve hangi cinsiyette olursanız olun kadının ikinci sınıf olduğunu düşünüyorsanız ölene değil öldürene hak veririsiniz, ölen kişiyi kınayarak eleştirirsiniz ve zalimin yanında olursunuz. Bu kul hakkıyla ve hiçbir inanç kalıbıyla da örtüşmez.