Bugun...


BERNA NAZİK KÖSEOĞLU

facebook-paylas
Sözcüklerde ki Bozulma
Tarih: 29-03-2019 07:02:00 Güncelleme: 29-03-2019 07:02:00


Şiddet her geçen gün daha fazla etkiliyor hayatımızı. Okulda, evde, iste, trafikte, hastanede her yerde şiddetin bir türüne rastlamak mümkün ve sıradan artık.

Sosyal medya kullanımı da bu normalleştirmeye katkıda bulunuyor. En çok beğeni alan videolar, resimler, mutlaka şiddet ve cinsellik içeriyor. Bu denli beğeni alması herkes tarafından kullanılma ve benimsenme oranını arttırıyor.

Bundan 30 sene önce asla arkadaşınıza söyleyemeyeceğimiz sözler bugün her cümlenin sonuna her sözün başına gelmeye başladı samimiyet göstergesi olarak.

Konuşmalarımız yozlaşmadan ilk önce payını aldı. Hafta sonu sokakta oynayan 6-7 yaşlarındaki çocukların her cümlesinde küfür olduğunu görünce şaşırdım. Özellikle ergenler ve genç yetişkinler arasındaki yozlaşmış dil kullanımının boyutları hakkında fikrim vardı ama ilkokul başlangıcındaki bir çocuğunda bu şekilde konuşması ve müdahale edilmemesi üzücü geldi. Yedi yaşında kolayca küfreden çocuk belki  on beş yaşında kolayca kavgaya karışacak, eşini çocuğunu dövecek ve kimse bu durumun çocukluktan başladığını ve cana kastetmeye geldiğini dile getirmeyecek bile.

İşte bu nedenle konuşma dilindeki bozulmanın buzdağının görünen bir boyutu olduğunu yani büyük resmi görebilmek ve şiddetin her türlüsüne dur diyebilmek için yapılacak en temel nokta kişinin kendisinden başlaması düzeltmeye. Dilini, konuşmasını üslubunu değiştirmesi suya atılan dalgalar misali değişimi getirecek aslında.

Küfrederek konuşma ile doğru bir üslupla yapılan konuşma karşı tarafa çok farklı anlamlar verir. Konuşmaların içinde bir kere küfür ve argoya yer verildiğinde tepki alınmazsa sonra kullanım sayısı, kullanım çeşitliliği artar.

Konuşma dilinin bayağılaşması ve bozulması ilişkileri de bozar. Kişiler arası saygının yitimi toplumsal olarak da saygının yitimine neden olur. Saygının olmadığı ortamda da sözel şiddetle beraber fiziksel şiddet, psikolojik şiddet ve istismar, cinsiyetçi söylemler daha fazla görülmeye başlar.

Hani “ne hallere geldik” noktasında çok duruyoruz ve yaşanılanlara ve gençlere kızıyoruz ya işte bu noktada ailelere basit bir öneri:

Çocuğunuzun konuşmalarını dinleyin, yozlaşma, küfür, şiddet içeren sözcükleri üslubu kesinlikle doğru bulmadığınızı ve istemediğinizi belirtin. Kullandıkları kelimelerin anlamları, konuşmaya ne kattığı üzerine konuşun,  bunu kesin bir dille ve kararlılıkla yapın. Doğru şekilde iletişim kurun çocuğunuzla ve konuşma konusunda ona örnek olun.

 En azından basit bir adımla dilde yozlaşmaya karşı dik durmuş adım atmış olursunuz. Sonra da bireylerin ruhlarında yara açan diğer yozlaşmalarla mücadele edersiniz.

 Unutmayın su molekülleri bile konuşmalardan, olumsuzluklardan negatifliklerden etkileniyor. (Bu konuda meraklı olanlar Masaru  Emoto’nun Sudaki Mucize kitabında negatif ve kötü konuşmaların  su molekülleri üzerinde yarattığı şaşırtıcı deneyimin hikayesini okuyabilirler)Duyduklarımız, konuştuklarımız bizi şekillendiriyor ve etkiliyor. İşte bu yüzden konuşmalarımızda yaratacağımız değişim, çocuklarımızın kullandıkları dil konusunda oluşturacağımız farkındalıkları,  genel bir iyilik halinin de başlangıcı olacaktır.





FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


HABER ARA
YUKARI