Başlık doğru değil mi? Savaşıyoruz resmen cep telefonuyla. Okul da eğitimciler evde aileler. Yasaklıyoruz, sınır koyuyoruz ama istediğimiz sonucu alamıyoruz.

Okulların başlaması, düzenin artık oturmasıyla yavaş yavaş akademik kaygılar baş gösterince savaş daha çetin bir hal aldı. Ailelerin yaz tatilindeki aşırı telefon ve sosyal medya kullanımı sonrası ciddi önlem almak anlamına gelen yasaklamaları ve çocukların buna isyanı var gündemimizde. Başvuran velilerimizin neredeyse tamamına yakını cep telefonu kullanımını yasakladıklarını ifade etmekteler.

Dünyayı avucumuza getiren, bilgiyi ve belgeyi ulaşılabilir kılan bu teknoloji yasaklanmalı mı? Yoksa kullanmak, sınır koymak öğretilmeli mi?

Elbette yasaklamak yerine kullanımı öğretmeliyiz. Çünkü neslin teknolojiyle beraber değiştiğini kabul etmezsek, bu teknolojiyi ve bu teknolojiyle büyüyen çocukları görmezden gelirsek sorunumuz devam edecek. Değiştirebileceklerimizi değiştirme değiştiremeyeceklerimizi kabul etme gücü dilemek en doğrusu. Teknolojisiz bir dünya hayaliniz varsa zamanın çok gerisindesiniz ve çocuklarınızınız geldikleri noktayı hiçbir zaman göremeyeceksiniz demektir. Akıllı telefonlar ve bilişim sektörü müthiş bir hızla değişmekte ve ilerlemekteyken görmezden gelmek sorunların daha da büyümesine neden oluyor. Bu teknolojiyi sevmesek de çocukluğumuzun yaşantısını özlesek de zamanı geriye sarmak mümkün değil.

İşte bu yüzden tüm velilerime şunu söylüyorum. Kabul edin ve ona göre çözüm üretin.

Kurallar koyun. Ders çalışırken sosyal medya ve telefondan uzak durması için yardımcı olun çocuğunuza. Gerekirse kapattırın ve alın elinden. Çocuklar geri alabileceklerini bildikleri zaman buna uyacaklardır. Bunun için size güvenmeleri gerekli. Sizin konuştuğunuz veya kurallarınız haricinde öfkeyle kararlar almayacağınızdan emin olmalı.

Uyumak için yatağına gittiğinde telefon elinde olmasın. Uyku kalitesini bozan en önemli unsurlardan birisi de parlak ekranlar çünkü.

Yemek masasına kimse telefonla gelmesin. Yemek saatleri uzun ve yorucu bir günün ardından bir araya gelinen saatler ve bu zamana herkes özen göstersin. Sadece aileye ayrılan zaman olduğunu hissettirin.

Örnek olun. Yetişkinlerdeki bağımlılık oranlarının da yadsınamayacak düzeyde olduğunu unutmayın. Belki akıllı telefon ve bilişim uygulamalarını gençler kadar çok kullanmıyorsunuz ama sizin de dizi ve televizyon bağımlılığınız var. Onlarda şekil değiştirmiş halini görüyoruz sadece. Siz de işinizi yaparken bağımlılıklarınıza ara verin. Yemek yerken televizyonu kapatın mesela.

Teknolojisiz geçirilen zamanlar yaratın. Yürüyün, parka gidin, top oynayın, mutfağa girin.  Bu zamanlar dışında kabul edin ve kontrol edin kullanımını.

Güvenliğinden emin olun. Bir yabancıyla çocuğunuzu aynı evde yalnız bırakmazken, bir dünya yabancıyla aynı odada bırakmak demektir aslında sosyal medya. Yaşı ve zihinsel- duygusal durumu uygun olmayan yaştaki çocukların sosyal medya kullanımlarının engellenmesi veya kontrol altında tutulması gerekmektedir.

Daha da fazla bilgi almak için Mart 2018 de piyasaya çıkan müthiş bir kitap önerim olacak. Doğru olduğunu düşündüğüm benim de velilerime önerilerim olan bilgileri daha da fazlasıyla bir arada bulabileceksiniz. Psikolog Dr. Mehmet ŞAKİROĞLU ve Dr. Cansel POYRAZ AKYOL tarafından yazılmış olan ÇOCUKLARI SANAL DÜNYADA(N) KORUMA KILAVUZU pek çok adımı atmanıza yardımcı olacak. Örneklerle ayrıntılı rakamlarla ikna edecek.