Bugun...


BERNA NAZİK KÖSEOĞLU

facebook-paylas
Okula Dönüş Çıkmazı
Tarih: 08-10-2020 01:41:00 Güncelleme: 08-10-2020 01:44:00


Yüz yüze eğitimin çerçevesi henüz belli olmasa da okula başlama durumu veli kararına bırakılacağı açıklanmış durumda. Salgın riski nedeniyle yüz yüze eğitimler yine uzaktan eğitimlerle desteklenmeye devam edecek. Yani bir süre daha uzaktan eğitim hayatımızda olacak. Öğrencilerimizin uzaktan eğitim sürecinin aslında öğretim süreci olduğunu hatırlatmakta fayda vardır. Sadece öğrencilere belli dersler aktarılmaya çalışmaktadır. Uzaktan eğitim süreciyle öğrenciler, sırasını bekleme, teknolojiyi kullanma, dikkatini toparlamaya çalışma gibi pek çok bireysel beceriyi edinmektedir, ancak sosyal hayata dair beceriler ancak okul ortamında kazanılabilir.  Ve salgın zamanlarında öğrenci olan çocuklarımızın salgın nedeniyle hayatlarında ciddi bir sosyal yaşam becerisi eksikliği yaşayacaklarını da üzülerek görmekteyiz. Bu nedenle bu zararın giderilmesi anlamında gerekli önlemlerin alınarak eğitimin başlaması gerektiğini düşünmekteyim. Çünkü evde bilgiyi sınırlı da olsa aktarmak mümkünken sosyal becerileri aktarmak imkânsızdır. Çocukların akran desteği alması, hareket etmesi, sosyal becerileri edinmesi için yegâne ortam okuldur. Ekran karşısında geçirdikleri sürenin çok fazla olması sağlık ve uyum sorunları yaşamalarına da neden olabilecektir.

Bu günlere pek çok ailede de bu konunun kafa karışıklığı yaşattığını biliyoruz. Okula gitmek isteyen, evde sıkılan çocuklar, salgın nedeniyle korkan aileler, ev konforuna alışmış çocuklar veya artık çocuğunun okula gitmesi gerektiğine inanan ebeveynler çatışma durumu yaşayabilmektedir.

 

Ailelere bu konuda bazı önerilerde bulunmak isterim.

İlk olarak çocukla okula başlama süreci konuşulmalı ve değerlendirilmelidir. Çocuğun ve ailenin okula başlama konusundaki düşüncesi paralel olma durumunda sıkıntı olmayacaktır. Ancak aile ve çocuğun farklı istekleri varsa uzlaşma ve değerlendirme sürecinin olması gerekir. Okula gitmek istemeyen çocuğun korku, kaygı ve düşünceleri asla göz ardı edilmemelidir. Çocuğun gitmek istememe nedeni aile tarafından bilinmelidir ve adımlar bu yönde atılmalıdır. Çocukların da bu salgın sürecinden dolayı kaygı yaşadıkları akılda tutulmalıdır.

 Öğrencinin gitmek isteyip de ailenin onay vermediği durumlarda da aile yine bu değerlendirmeyi yapmalıdır. Eğer çocuğun yaşı küçükse uygun bir dille ailenin almak istediği kararlar anlatılarak çocuk ikna edilmelidir. Ön ergenlik ve ergenlik dönemindeki çocuklarla da bu durum masaya yatırılabilir ve ortak ve herkesin onaylayacağı bir karar verilebilir. Çocuğun işbirliğine dayalı olmayan adımlar ne yazık ki fayda yerine zarar getirmektedir. Zorla eğitim olmaz, yaşı kaç olursa olsun çocuğun gönüllülüğü eğitimin etkiliğini ve kaliteyi belirler.

Her durumda aile iletişimi güçlü tutarak gerekli açıklamaları yapmalı ve çocuğun duygu ve düşüncelerini almalı bu yolla da saygı duyduğunu aktarmalıdır. Ebeveynlerin sakin olması çocukların verdiği tepkileri de etkilemektedir. Anladığımız bu salgınla bir süre daha yaşayacağız. Ancak bu süre eğitimsiz geçirilebilecek bir süre değildir.

Değerlendirmeler yapıldıktan sonra çocuğunuzu okula göndermeye karar verdiyseniz;

Öncelikle okulunuza ve öğretmeninize bu süreçte destek olun. Devlet okulları okullardaki önlemleri alma konusunda kendi imkânları ile sınırlıdırlar.  Tabi ki ideal olan devletin tüm hijyen ve koruma malzemelerini okullara göndermesidir. Ancak ailelerin bu konuda okul yönetici ve öğretmenlerinin ciddi yükümlülük altına girdiklerini de akılda tutmalarında fayda vardır.

Bir eğitimci olarak belirtmeliyim ki çocuklar ailelerinin aynasıdır. Bireysel önlemler, maske kullanımı, sosyal mesafe, temizlik konularında ailelerin çocuklarına nasıl örnek olduklarını görmek mümkün olmaktadır. Okula başlamadan önce mutlaka bu konularda çocuklara eğitim verilmelidir. Bu abartılmadan okulun salgın hastalık kapacağı bir ortam olduğu yargısını aşılamadan ve okuldan korkutmadan yapılmalıdır bu.

Sonbahar ve kış ayları zaten okullar için salgın hastalık dönemidir. Son yedi aydır farenjit sorunu yaşamamış bir eğitimci olarak okullar açıldığında bu tür sağlık sorunlarıyla tekrar karışılacağımızı hatırlatmak isterim. Ancak bu durumda sakin olmak, duruma uygun tepki vermek, gereksiz abartma veya hiç önemsememe arasında dengeli bir şekilde hareket etmemiz gerekmektedir.

Yaz tatilinden veya uzun tatillerden dönüşte gördüğümüz okula uyum sağlama zorluğu yaklaşık yedi ay süren ara nedeniyle kendisini daha yoğun hissettirecektir. İlk haftalarda okula gitmek istememe, uyku ve beslenme bozuklukları, günlük aktivitelerde isteksizlik, sindirim sistemi bozuklukları, dikkat toplama zorlukları görülebilir. Bunlar günden güne azalacaktır. Bu noktada çocuklarımıza anlayış göstererek iletişim kurarak, onların duygu ve düşünceleirni açmaya çalışarak destek olmamız gerekmektedir. Azalmadığı takdirde de eğitimcilerle işbirliğine gidilmelidir.

 

Uzaktan eğitim almasına karar verilen öğrencilerin ailelerinin de daha önceki yazılarımda da ifade ettiğim şekilde ortam düzenlemesine devam etmesi gerekir. Motivasyon ve dikkat uzaktan eğitimde daha zor toparlanabilmektedir. Bu nedenle dersler esnasında mümkünse onlara yardımcı olmak, ders aralarını odasından çıkması için fırsata çevirmek faydalı olacaktır Bu konuda daha önceki yazılarıma ulaşarak uzaktan eğitim sürecindeki önerilerimi inceleyebilirsiniz.

Unutulmamalıdır, her ailenin koşulları ve dinamiği farklıdır ve saygı duymak gereklidir. Okula gönderme veya göndermeme kararları aile koşulları, sağlık durumları göz önünde bulundurularak alınacaktır. Kesin bir doğru yoktur bu şartlarda. İsteğim, önerim , hangi yaş grubunda olursa olsun çocukların bu değerlendirme sürecine dâhil edilmesi ve duygu düşüncelerine saygı duyulmasıdır.

 

Çocuklarımız bizim geleceğimizdir ve en değerlimizdir. Devletçe milletçe salgınla mücadelede çocuklarımızın haklarını merkeze almamız gerekmektedir.





FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


HABER ARA
YUKARI