Bugun...


DR. KEMAL KAMBUROĞLU

facebook-paylas
Rusya Ukrayna Savaşında Liderlik Var mı?
Tarih: 27-03-2022 11:39:00 Güncelleme: 27-03-2022 11:39:00


ABD’de olduğu gibi kurumsallaşmış olmayan, kurumsallaşmasını henüz gerçekleştirememiş ülkelerde tepe yöneticisi konumunda olanlar ülkelerini refah ve mutluluğa götürebildikleri gibi felakete de götürebiliyorlar. Tıpkı Ukrayna ve Rusya’da yaşananlar gibi. O nedenle bu gibi durumlarda “liderlik” kavramı ülkeler için hayati derecede önem kazanıyor. Oysaki ABD’de tepe yöneticilerinin yönetici ya da lider olmaları çok büyük bir etki yaratmaz. Çünkü ABD’de kurumlar en etkin güç merkezleridirler ve başkan konumunda olan tepe yöneticileri kurumlar yönlendirir. ABD’nin yaşamsal çıkarları olduğunda Başkan ne derse desin kurumlar devreye girer ve “devlet aklının” dediği olur. Yaşamsal çıkarlar konusunda Türkiye’nin de beşbin yıllık bir “devlet aklına” sahip olduğunun altını çizmeliyiz. Nitekim ABD eski Başkanı Trump’un ABD Genelkurmay Başkanı ile aralarında geçen diyalog hepimizin hafızasındadır. Ne demişti ABD Genelkurmay Başkanı “Sayın Başkan ABD Silahlı Kuvvetleri sizi değil Amerikan Anayasasını korumaya yemin etmiştir.” Yani sonuçta ABD de ülkenin yaşamsal çıkarları sözkonusu olduğunda başta Pentagon olmak üzere Kongre, ABD Yüksek Yargısı, FED, Üniversiteler vb. devreye girerler ve ülkenin yüksek menfaatleri neyi gerektiriyorsa onun yapılmasını sağlarlar. Ukrayna’da da Rusya’da da böyle bir durumu görmek sözkonusu değildir. Çünkü ne Putin ne de Zelenski bir lider değiller, sadece seçilmiş tepe yöneticisidirler. Zelenski bir kahraman olabilir ama kesinlikle lider değildir. Aslında en tepe yöneticisi olduğu için kahramanlığı medya tarafından dünya kamuoyuna yansıtılmıştır. Buna karşın cephede 1nci hatta savaşan asker de kahramandır, yurt dışından ülkesini savunmak için çıkıp gelen Ukraynalı bir vatandaş da kahramandır. Ama onlar tek tek medya tarafından dünya kamuoyuna tanıtılmadığı için isimleri bilinmez. Şimdi sırayla bakalım Zelenski ve Putin neden gerçek anlamı ile lider değildirler? Biz psikolog değiliz, her ne kadar liderlik kavramı üzerine oldukça iyi bir birikimimiz olsa da sözü bu konuda çok yetkin olan Prof. Dr. Acar Baltaş hocaya bırakalım. Gerçek anlamda lider kimdir ve nitelikleri nelerdir? Bu konuda Acar Hoca özetle şunları söylüyor; “1970’lerde yapılan ve Das Experiment adlı filme de konu olan Zimbardo deneyi bir gerçeği gözler önüne seriyor. Profesör Zimbardo öğrencilerine rastgele tutuklu ya da gardiyan rolleri verir. Öğrenciler bir hapishane ortamında iki hafta yaşayacaklardır. Ancak gardiyanların gittikçe artan vahşi davranışları, tutuklu rolündekilerin birer kurbana dönüşmesi o kadar gerçeğe yakındır ki, deney iki hafta yerine altıncı günün sonunda Zimbardo tarafından sona erdirilir. Bu deney, bir toplulukta ya da bir kurumda “gücün kime teslim edileceğini belirlemenin” ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Liderlik konumuna getirilen insanların, kendilerine verilen gücü yanlış veya kötüye kullanmasını önlemek için bu insanların belirli kişilik özelliklerine sahip olması şarttır. Başarılı bir liderin iç uyum ve azminin yüksek olması, ancak aynı zamanda uzlaşılabilirlik, tedbirlilik, yeniliğe açıklık ve öğrenmeye açıklık özelliklerinin de dengeli biçimde dağılması gerekir. Bütün akademik tanımlar bir yana bırakıldığında, lider sonucu değiştiren kişidir. Lider kişiliğinin ayırt edici özellikleri vardır. Bu, lider doğulur anlamına gelmez. Ancak doğuştan getirilen özelliklerin, hayatın 15-20 yılı içinde geliştirilen özellikler sonucu oluştuğu da bir gerçektir. Liderlik özellikleri kısa bir zaman süreci içinde eğitimle geliştirilebilen özellikler değildir. Seçilenlere gelince, seçilmek için gereken özelliklerle liderlik için gereken özellikler birbirinden farklıdır. Yeterlilik; Yaptığı ya da yönettiği işi iyi bilir. Konusunda uzmandır ve başkalarına aktardığı işlerin bile girdisine çıktısına hâkimdir. Bilmediğini bilir, bilmek için çaba göstermekten çekinmez ya da bilene danışır. Alçakgönüllü ve öğrenmeye her zaman açıktır. Vizyon sahibi olmak; liderin özgün dünya görüşü entelektüel ve kültürel birikiminin sonucudur. Liderin bu birikimi yorumlayacak analitik ve kavramsal düşünce becerisi, ortalamanın üzerinde zekâsı olması gerekir. Lider kontrollüdür. Başarma ve kazanma tutkusunun esiri olmaz, duygularını yönetir, elde ettiği konumun ayrıcalıklarıyla başı dönmez, kendini tanır, güçlü ve eksik yanlarının bilincindedir, baskı altında dengesini korur vb.” Liderin daha pek çok özellikleri var ama biz bu kadarla yetinelim. Bu açıklamalar ışığında Zelenski’nin bir lider olduğunu söylemek mümkün mü? Bizce hayır. En başta devlet yönetme yeterliliği yok. Bir komedyen hem de sulu bir komedyen. Hukuk Fakültesini bitirmiş ama hiç görev yapmamış. Sonuçta ne oldu; ABD ve AB’nin NATO’ya alınma, AB’ye alınma vaatlerine kolayca kandı, ülkesini ateşin içine attı. Ülkesinin ve halkının yanıp yıkılmasına sebep oldu. Hâlbuki gerçek bir lider olsaydı ABD ve AB’nin tuzağına asla düşmezdi. Rusya’yı karşısına almazdı. Ne diyordu 2500 yıl önce Sun-Tzu “Yenemeyeceğin düşmanla savaşma, gücünü tam toplayana kadar etrafından dolaş.” Zelenski lider nitelik ve yeteneğinde olsaydı son derece diplomatik bir yöntemle Rusya’yı durdurur ülkesini işgal ettirmezdi. En azından mevcut stabil durumu muhafaza edebilirdi. Ukrayna halkı dizilerden etkilenerek bir komedyeni başkan seçme hatasının acılarını yaşıyor. Putin için konuşmaya bile gerek yok aslında, işgalcidir, diktatördür, birçok masumun canına kıymıştır. Putin’in liderliğine gelince; Putin de seçilmiş bürokrat kökenli bir siyasetçiden başka bir şey değildir. Asla bir lider olamaz. Lider aynı zamanda dürüst ve sadece ülkesini düşünen kişidir. Putin’in kişisel ihtiraslara ve yüksek kişisel servete sahip olduğu tüm dünyaca biliniyor. Nitekim ABD Putin’in Batı’daki kişisel servetine de bloke koydu. Putin Rus halkının çıkarlarını değil kendi ihtiraslarını önde tuttuğundan sadece bu nedenle bile gerçek anlamda bir lider değildir. Yetersizidir; bir istihbaratçıdır ama istihbaratın harekâtla ilgili en temel hatasını yaptı. Yine Sun-Tzu der ki; “ Bir savaşta hem kendini hem düşmanı tanırsan kazanırsın. Kendini tanır, düşmanı bilmezsen kazanırsın da kaybedersin de. Ama hem kendini hem düşmanı tanımıyor, bilmiyorsan mağlubiyet kaçınılmazdır.” Putin bu temel kuramı tamamen unuttu ve Ukrayna’nın direnebileceğini istihbar edemedi. Ukrayna’nın Rus Ordusuna ciddi kayıplar verdirdiği açık kaynaklarda yazıyor. O nedenle Putin de paralı askerler getirdi. Putin’in hedefi sadece toprak işgal etmek değil, Ukrayna’da kendine müzahir bir hükümet oluşturmaktı. Bunu başaramadı. Zelenski yerinde kalacak görünüyor. Tüm Ukrayna’yı işgal de edemedi. Zira savaşta bir yeri istediğiniz kadar bombalayın, yakar yıkarsınız ama kazanmış olmazsınız. Kazanmış olmak için askerinizin ayağının oraya basması ve orayı kontrolüne alması gerekir. Ukrayna direndikçe Rusya çatışmaya devam edecek ve bu durumda da Batı’nın sürekli yaptırımları sonucu Rusya ekonomisinin beli kırılacaktır. O süreçte de Rus halkı büyük sıkıntılar, acılar yaşayacaktır. Peki, o halde liderlik halkına böylesi acılar yaşatmak mıdır sizce? Yönetici sadece olanları görür, lider ise olacakları görebilendir.





FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


HABER ARA
YUKARI