G-20 ekonomik güç olarak dünyanın gelişmiş ve etkili yirmi ülkesinin oluşturduğu kümeyi anlatmak için kullanılan bir simgedir.Yer küremiz bir yandan küreselleşirken, diğer yandan bölgeselleşmektedir. Bu yönüyle de yer küremiz üzerinde var olan ülkeler aralarındaki ekonomik ve siyasi bağları artırırken iş birliğini de geliştirmektedirler.     

Uluslararası Para Fonu (IMF), Dünya Bankası ve Birleşmiş Milletler (BM) gibi oluşumlar küreselleşme, Avrupa Birliği (AB), Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması (NAFTA) ve Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) gibi oluşumlar ise bölgesel kapsamda iş birliğini simgelemektedir. Ancak bu oluşumlara ve dünyanın geleceğine yön veren temel gücün ekonomisi güçlü devletlerin oluşturduğu özel kümelerin olduğunu belirtmek gerekir.     

Ekonomi yazınında kısa adı G-20 (The Group of Twenty) olan küme 1999 yılında, küresel ekonomideki temel konuların tartışılması amacıyla önemli sanayileşmiş ve gelişmekte olan ekonomilerin Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları tarafından kurulmuştur. Kuruluş amacı G-20 kümesinin kuruluş amacı, hem 1990 sonrasının finansal krizlerine hem de küresel ekonomik söyleşim ve yönetimine yeterince dâhil edilmeyen yükselen piyasa ekonomilerinin öneminin ve bunların da kararlara dâhil edilmesi gerektiğinin anlaşılması olarak belirtilebilir.     

Bu açıdan G-20, uluslararası finansal yapının güçlendirilmesine katkıda bulunurken ulusal politikalar, uluslararası iş birliği ve uluslararası finansal kurumlar üzerinde söyleşim fırsatları sağlayarak, yer kürenin genelinde büyümeyi ve kalkınmayı desteklemeye yardımcı olmaktadır. Başarılar G-20, 1999’dan beri finansal krizlerle ilgilenmek, saldırgan finansmanla savaşım, finansal dizgenin kötüye kullanımının azaltılması ve büyümeyle ilgili politikalar konusunda ilerleme sağlamıştır.     

G- 20 aynı zamanda, saldırgan finansman ve kirli para ile savaşım, mali politikanın saydamlaştırılması gibi alanlarda, kümenin üyeleri tarafından saptanan model arasında uluslararası kabul edilen ölçümlere uyum sağlamayı da amaçlamaktadır.Bu amaçlar G-20 ülkeleri vergi kaçırma dâhil, yasa dışı etkinlikler ve finansal dizgenin kötüye kullanılmasıyla savaşım vermektedir.    

G-20 kararlarına üye ülkelerin etkisi Yorum, görüş ve önlemlerin kabul edilmesiyle ilgili olarak uzlaşma sağlanması G-20 faaliyetlerinin temel ilkesidir. Her G-20 üyesi, G-20 faaliyetinde etkin bir rol almakla ilgili söz hakkına sahiptir. G-20 üyelik ölçütleri G-20’nin oluşumda, kümenin faaliyetleri ve faaliyetlerin sürekliliğini sağlamak için ülke sayısının sabit kalması özellikle önemlidir.  

G-20 üyeliği için resmî bir kıstas olmamasına karşın kümenin bileşimi kurulduğundan beri değişmeden kalmıştır. G-20 toplantıları heryıl bir ülkenin dönem başkanlığında gerçekleştirilmektedir.Türkiye’nin konumu Ülke ekonomilerinde yaşanan gelişmeler; Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) her yılın nisan ve ekim aylarında açıkladığı dünya ekonomik görünüm raporu ile mercek altına alınmaktadır. Ülke sıralamalarıda bu raporlara göre oluşturulmaktadır…   

Bu bağlamda Nisan 2022 tarihinde IMF açıkladığı dünya ekonomik görünüm raporu ile ülke ekonomilerinin 2027 yılı sonuna kadar ne durumda olacağına ilişkin öngörüler açıklamıştır. Rapora göre Türkiye 2021 yılında dünyanın en büyük 20 ekonomisi sıralamasında bir basamak düşerek 21’inci sıraya geriledi. 2021 yılında Türkiye’nin gayrisafi yurtiçi hâsılası (GSYH) 806,8 milyar ABD $ olarak hesap edildi. Hafızamızı tazeleyip biraz gerilere gidecek olursak; 2002 ve 2003 yıllarında yine 21. sırada yer alan Türkiye, 2004-2010 yılları arasında dünyanın en büyük 17. ekonomisi olmuş, 2018 ve 2019 yıllarında ise 19. sıraya gerilemişti.      

Öte yandan, IMF’nin öngörüsüne göre Türkiye içinde bulunduğumuz 2022 yılında 692 milyar ABD $ GSYH ile dünyanın en büyük 23’üncü ekonomisi olacak. Bu durumda Türkiye Cumhuriyeti 100’üncü kuruluş yıl dönümü olan 2023 yılında da yine dünyanın en büyük 23’üncü ekonomisi sıralamasını koruyacağı öngörülüyor…     

IMF, Türkiye’nin;  2024, 2025 ve 2026 yıllarında ise dünyanın en büyük 22’nci ekonomisi olacağını öngörüyor. IMF Türkiye’nin en büyük 20 ekonomi arasına geri döneceği tarihi 2027 yılı olarak öngörüyor. IMF, Türkiye ekonomisinin 2027 yılını 19’uncu sırada tamamlamasını öngörmekte. 2027 yılında Türkiye’nin GSYH’sinin 1 trilyon 136 milyar ABD $’na yükselmesi bekleniyor…     

Söz konusu rapordaki öngörülere göre 2027 yılında zirvede yine Amerika Birleşik Devletleri olacak. Ancak ikinci sıradaki Çin ile arasındaki fark iyice azalacak.Türkiye’nin arkasında 20’nci sırada Suudi Arabistan’ın olması bekleniyor. İran’ın ise 2 trilyon 121 milyar ABD $ ile dünyanın en büyük 13’üncü ekonomisi olacağı öngörülürken, Rusya'nın 1 trilyon 796 milyar ABD $ ile en büyük 16’ıncı ekonomisi olması bekleniyor…     

Öte yandan Türkiye’nin, 2021yılında dünyanın en büyük 21’inci ekonomisi olması G-20’den düştüğü ve G-20’den çıkarılacağı yorumlarını beraberinde getirdi. Ancak G-20 için bu sıralamaya bakılmıyor ve Türkiye G-20 üyesi olmaya devam ediyor…