Kremlin'in işgalin ilk günlerinde tüm ülkeyi kapsayan askeri hedefleri, artık ülkenin Donbas olarak bilinen doğu bölümüne yöneldi.Güneydoğu Ukrayna'da yer alan tarihî, kültürel ve ekonomik bir bölge olan Donbas; Donetsk ve Luhansk olmak üzere iki ana bölgenin birleşiminde oluşuyor.

Putin, başladığı savaşı biran önce bitirmeye çalıştığından, Rus ordusu sonuç almak için yıpratma savaşı taktiği uyguluyor.

Sahadan gelen haberlere bakılırsa bu taktik, hayli başarılı olmalı ki; Luhansk bölgesinde Ukrayna'nın elinde olan en büyük şehrin Rusların eline geçmesi, Moskova'nın hedefine bir adım daha yaklaştığı şeklinde değerlendirilebilir.

Putin’in, bu bölgelerin ele geçirilmesini, ülke vatandaşlarına zafer olarak sunmasında bir engel yok.

Nitekim Avrupa medyasında yer alan analizlerde;Ukrayna'nın taktik geri geri çekilme ile Sievjerodonetsk'ten vazgeçmesinin Ukrayna ordusunun başarılı bir karşı saldırı gerçekleştirecek kapasitede olmadığını gösterdiğini belirtiliyor. Severodonetsk kentini terk eden Ukrayna güçlerinin Lysychansk kentinde konuşlandığı, Siversky Donets nehri civarını kontrol altına almaya çalıştıkları ifade ediliyor. 

Kramatorsk, Slovyansk ve Bakhmut kentlerini ele geçirerek batıya doğru ilerleyişini sürdüren Rus ordusunun işgal etmediği Luhansk bölgesindeki son büyük şehir, Lysychansk. 

Ukrayna ve destekçileri burada büyük bir savunma hattı oluşturarak Rus ordusunun ilerleyişini durdurmaya çalışıyor.

Emekli askerleri istihdam eden savunma şirketleri, Ukrayna’da savaşmak için paralı askerleri  kullanıyor. Ukrayna'ya savaşın başlangıcından bu yana 64 farklı ülkeden 6 bin 956 yabancı paralı savaşçının geldiği, 1956’sının öldürüldüğü, 1779’unun ise ülkelerine döndüğü, sadece Ukrayna'daki yabancı paralı savaşçıların bilgileri değil, Ukrayna'ya Batı'dan tedarik edilen silahların kullanılması ve tamiratına yardımcı olmak, öğretmek için gelen eğitmenlerin de veri tabanlarında yer aldığı, Rus istihbarat raporlarında yer alıyor.

Putin, savaşın faturasını General Aleksander Dubrinikov’a kesti…

Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Putin; beşinci ayına giren Ukrayna Savaşında cephedeki Rus ordusunun üst komutasındaki ikinci tasfiyesini gerçekleştirdi.

Dvornikov'un Türkiye ile Rusya arasında 2015'te yaşanan gerilim sırasında Suriye'de Orgeneral Sergei Vladimirovich Surovkin, General Aleksander Dubrinikov'un görevden alınmasının ardından Rusya'nın hava ve füze kuvvetlerindeki en üst görevden Ukrayna komutanlığı liderliğine taşındı. Surovkin, rütbe atlamadan hava ve füze kuvvetlerinin şefi olan ilk subaydı.

-Orgeneral Sergei Vladimirovich Surovkin-

2017'deki bu atamadan önce general, Suriye'deki Rus kuvvetlerine komuta etti. Rus askeri müdahalesinin Suriye isyanını tersine çevirmedeki ve Devlet Başkanı Beşar Esad'ı iktidarda tutmadaki başarısıyla anılıyor. Bunun için Surovkin, Rusya Kahramanı olarak dekore edildi.

Rus askeri kaynakları, General Dubrinikov'un “aşırı içki içme” nedeniyle görevden alındığını ve bunun da kendisine tabandakilerin güvenine mal olduğunu açıklıyor. Paraşüt birliklerinin komutanı Albay-Gen Andrew Seryukov da görevden alındı. Yerine Albay-Gen getirildi. Mihail Teplinsky. Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Ukrayna topraklarında devam eden özel askeri harekâtta görev yapan Rus güçlerini bizzat denetledi.

60 yaşındaki General Alexander Dvornikov, Rus ordusunun en önemli figürlerinden biri olarak tanınıyor. Uzmanlara göre; Sovyetler ordusu doktrini ile eğitim alarak sivillerin kaybının savaşta momentum kazanmak için kullanılabileceğine inanıyordu. 1982'de müfreze komutanı olarak görev yapan Dvornikov, ikinci Çeçen savaşında görev almış ve 2015-2016'da Suriye'deki savaşı yönetmişti. 2015 yılının Kasım ayında Türk Hava Kuvvetleri'nin Rusya Hava Kuvvetleri'ne ait Suhoy Su-24 tipi uçağının düşürülmesi sonrasında yaşanan gerilim sırasında Suriye'deki savaşta görev alan Rusya, Luhansk ile Donetsk'i ilhak ederek ulusal sınırları yeniden çiziyor.

Donbas'ı ele geçirerek, Ukrayna'yı ateşkese zorlamak ve Luhansk ile Donetsk'i ilhak ederek ulusal sınırları yeniden mi çizmeye çalışıyorlar?

Avrupa’nın jeopolitik aptallığı!..

Her şey, jeopolitiğin, ticarete dayalı doğal olmayan sınırlar oluşturmak ve diğer insanların kaynaklarını gasp etmek için bir bahane olduğu gerçeğine dayanıyor. Bunu anlamak için Ortadoğu ve Afrika haritasına bakmak yeterli. Bazı Arap devletleri, petrol çıkarları nedeniyle kuruldu. Suudi Arabistan ve Körfez Ülkeleri akla geliyor. Bu ülkelerin Batı ile yakın bağlarının jeopolitik olarak açıklanabilmesi (petrol ya da benim deyimimle kara kan sayesinde) günümüzde jeopolitiğin insanlarla ya da ahlakla çok az ilgisi olduğunu göstermektedir. Ama daha çok, büyük şirketlerin ve onları 'ulusal' çıkarlar adına destekleyen hükümetlerin çıkarlarıyla. 

İnsanlar jeostratejik yem haline gelir. İngiliz bakış açısına göre jeopolitik, Almanya ve Avrupa'yı, en az son iki yüz yıldır yaptığı ve şu anda ABD kontrolündeki NATO ile birlikte yaptığı gibi, Rusya'dan uzak tutmak anlamına geliyor. Ahlakın ve insan yaşamına saygının, savunucuları tutarsızlık ve ikiyüzlülükten muzdarip olma eğiliminde olan jeopolitik ile çok az ilgisi vardır.

Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinde beşinci aya girilirken G7 Zirvesi'nde Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Ukrayna'ya yeni silah yardım paketi konusunda, Batılı liderlerin ise Kiev'e verilen desteğin "uzun vadeli" olacağı yönünde taahhütte bulunması bekleniyor.

Rusya'nın oluşturduğu tehditle başa çıkmak için 300.000 askerin "çok üzerinde" yüksek hazırlıklı birliklere getirilmesine karar verecekleri bekleniyor.

NATO ve Avrupa Birliği'nin planlarında özel bir yer "Baltık troykası" tarafından işgal edilmiştir: Kuzey Atlantik İttifakı birliklerinin eski Sovyet cumhuriyetlerinin topraklarındaki dönüşümlü varlığı, aslında, kalıcı olmaktan çok farklı değildir. Askeri Üsler. Ve gelecekte silahlı çatışmalarla dolu. Şimdi olmadığı açık. Ancak Ukrayna krizinin sona ermesinden sonra, Baltık devletlerinin pompaladığı silahların kullanılmayacağının garantisi yok.

Ortodoks Rusya’nın Katolik düşmanı Polonya ulusal güvenlik dairesi başkanı Pavel Solokh, Varşova'nın 28 Haziran'da başlayan ve İspanya'nın başkentinde yapılacak NATO zirvesinde Rusya'nın, ittifakın düşmanı ilan edilmesini beklediğini söyledi.

Türkiye, Ukrayna krizinde nispeten güçlü bir konumdadır. Hem Rusya hem de Ukrayna üzerinde etkisi olan birkaç ülkeden biri. İttifakın en gelişmiş savaş uçağı programı F-35'ten dışlandığı için NATO'da zaten yabancılaştığı için çitin üzerinde oturuyor olabilir. ABD'deki birçok kongre üyesi, Türkiye'yi bir varlıktan çok bir yükümlülük olarak görüyor. Yaptırımlar yoluyla “Amerika'nın Düşmanlarına Karşı Mücadele Yasası” kapsamında ABD yaptırımlarına tabidir. Ancak, içinde bulunduğumuz kritik dönemeçte, Türkiye’yi Rusya'ya kaptırmak, Avrupa-Atlantik toplumu için zararlı olacaktır.