Kara Komik Filmi İkinci yarıda film vites değiştiriyor.

Geçici de olsa  tutkular fırsat  kolluyor. Tek başına cesaret edilmeyecek "iş"ler benzer ihtiyaçlıları  buluşturup,  küme/ekip olarak işleme cesaretini sağlıyor.

Sürü psikolojisi, haz kaynaklı değil, güvensizlik kaynaklıdır. 

Ekibimizin sürü yeter sayısı dört kişiliktir. Nevzat abiyle  yeni saç ektiren İbrahim'in beraberliği kaçamak için yeterli güveni sağlayamayınca; yanlarına iki arkadaş daha ayarlıyorlar.

Aracı kullanan Nevzat, eşinden balık tutmak; İbrahim ise Bursa'da bayi toplantısı için izin almışsa da Nevzat'ın eşi küçük köpeğini balık oltası, sarı yağmurluğu ile yanına katarak; çayırda yalnızlığın sebep olabileceği bağımsız düşünceleri çelmeyi amaçlaması dikkat çekicidir.

Bu yüzden Nevzat,  köpeğin Lucky  olan adının çevirisini  "huzur bozan," olarak yapıyor.

Kıdemli "ortaklıkların" olası çaresizliklere, boğuculuklara, pasifliklere, doğanın koynunda yoğun oksijenin etkisiyle ya da iş toplantısında farklı temaslarla...

"Firar" kışkırtmasına  sebep olma ihtimali, "belediye bağını"  riske edebilir; bu yüzden  ön alınmalıdır!

Bu yüzden  kısa süreli uzaklaşmalar,  bol telefon teyitli gerçekleşiyor.

Mevzuya gelelim:

Avrupa yakasından araçlarıyla Anadolu yakasına geçen araba vapurundaki yolculardan yapımcının odaklandığı dört kişilik ekibin,  "kısa"  hormon kılavuzlu macerası başlıyor.

Gerçi kaçamakçıların "kısa" süre hesabı, uzay yolculuğuna veya o tür aforaza evrilmesi dikkatli yapılan bütün plânların  birinde mutlaka gercekleşir; fakat ekibimiz bunlardan habersizdir.

İşini gücünü kurmuş; olgunluklarını kanıksayıp haylazlıklarını hafta sonu kaçamaklarıyla yüzeye çıkarmanın peşinde olan arkadaşlardan ikisi; yaklaşan kaçamaksız kabuslarını (yaşlılık dönemi) ötelemek, bakım kürlerine girip sözde yenilenmelerine 'hak edişler' katmak için diğer iki arkadaşı da yanlarına alıp, tasarlayıp eyleme geçtikleri 'kızlı buluşmaya;' kısa baharın yüksek  coşkusunu soluyarak, 
 
 Nevzat'ın kırmızı küçük (*) arabasıyla  Bursa'ya, (detoksçu )Alpay'ın yerine yol alırlar.

Bu bir kaçamaktır; evlilik bağında sözlerle oluşmuş dikişlerin, zamanla sökülmüş yerlerinden yapılan firardır.

Her dışa seğirtmede, firarilerin sahadan eşlerine; "aşkım" hitabıyla tekmil vermeleri ayrıca öğreticidir.

İşte bu yüzden bir zamanların kor ateşe düşmüş yanıkların ifadesi olan "aşkım!" kelimesi, gündelik seslenişin bluetooth kolaycılığına indirgenerek, çiğnenen sakız tadına dönüşüyor. 

Demek ki potansiyel ebeveynlerin ilişkilerinde tutar(lı)lık ve süre, bu düzeyde.Tespitimizin gelecekteki aile yapısını öngörmek  için altı çizilmeli.

Detoks + için gelen eril  misafirlere, alfabesi c  den başlayan vitamin ve değerli mineralleri yükleyerek, "yakma odasında" buluşturan  işletmecimiz Alpay'ın elit  memnuniyet  hizmet tutkusu sınırsız düzeyde.

Para kazanmanın bin bir şekli, büyük şehirlerde 'aslanın ağzına' uğramadan başaran  zenginlere hizmet sunan Alpay; bu sefer orta düzeyli kaçamakçılara nakit  ödemeli hizmet sunacaktır.

Ekibimizin  yüksek iştahının dünya dışı Werox Gakasisi Sağlık Konseyi'nden Thorga isimli "sağlıkçıyı", insanlığa yardım için  Alpay'ın "tapulu arazisine" cezbetmeleri ancak çekim yasasıyla açıklanabilir.

Demek Alpay gibilerinin başarı tutkusu böyle bir şey; her şeyi kendi kadim Roma benliğine bağlamak istiyor.

Tüm olaylar  O'nun "tapulu arazisinde" gerçekleşirken, Alpay'ın uzay aracındaki Gr. mı yirmi yedi milyon dolar olan  kaliforniyum madenine sahip olma kararlığı,  geleceğe yönelik spa  ötesi  sanatoryum planlarını değiştiriyor.

Ekibimiz 4+1 birlik olup; gemiye ışınlanan  Nevzat abinin köpeğini ve gemideki madenleri almak üzere anlaşma yapıyor.

Ekip,  uzay aracına girmek için kapı , yöntem ararken;  aşağıdan baktıklarında boşlukta asılı duran aracın alt gövdesinde  giriş kapağı görmeleri; filmin sonunda içeriye girdiklerinde yine çıkış kapağının kendiliğinde kapanması ve kapağın şeklinin gelişmiş teknolojiden ziyade, şehirlerin caddelerinde kullanılan ağır lağım kapağına benzemesi; ek olarak, aşağıya uzanan merdivenin lağım kapağından inişlerde kullanılan metal merdivenle birebir uyuşması; gelişmiş uzaylı medeniyetin dünyamıza, insanlığa bakış açısını; insanlığın kullanımına sunulan yeryüzünün mevcut haline yönelik kanaatlerini ifade ediyor.  

Bunlar, çok isabetli göndermeler. Gerçekten insanlığın, 'yeryüzünde başı boş bırakılmadığını',  kadim öğretilerden bu yana işitiyoruz.Yanısıra bugün medeniyet adına insanlığa  ve doğaya ne gibi zararlar, hastalıklar, acılar  ürettiğimiz ortada.

Güzelim yeryüzünü lağıma  çevirdik !. 

Başka bir bakış açısıyla; ekibin tahta merdivenle  havada asılı duran gemiye çıkmayı düşünürken, yine aynı tip merdivenin araçtan aşağıya onlara  indirilmesini   iyi niyet, diyalog arayışına yorumlamamaları, alışılmış insanî semptom olarak görebiliriz.

Benzer diğer gönderme; ekibin uzay aracını kuşatmış ABD'li askerleri aşarak  araca girme planlarında uyguladıkları sözde uzaylı görünümünde  kullandığı çoban kepeneği içinde gölge ve mesafeden yararlanarak oluşturulan görüntüleri.

Burada da insanlığın seviyesini,  sürü reflekslerinden çıkıp bireyselliğe erişemediğini, gelişimi gözeten 'üst aklın' insanlığa adeta çobanlık yaptığını düşünebiliriz.  

Öyleyse, evrende 'çobansız' gelişme olanaklı değildir.

Uzay aracına çıktıklarında orta sehpada sergi malıymış görüntüsünü veren Kaliforniyum madenleriyle karşılaşmaları tam bir  ele geçirme hazzıdır. 

Madenin renginin kızıla çalan parlak sarı olmasıİ isminin çağrıştırdığı Kalirorniya eyaleti aşırı yorum kapısını zorlamazı tahrik ediyor.

Kuzey Amerika'nın Batısındaki Kaliforniya eyalet, 1848 yılında 'altına hücum' ile ünlenmiş olaylarla tarihe geçmiş durumda. 

İkincisi, Kaliforniyum elementi 1950 yılında Kaliforniya Üniversitesin'de keşfedildiği için eyalet ismini almış. 

Üçüncüsü, Dört kez Dünya Vücut Şampiyonu Arnold Scwarzeneger orada vali seçilmiş. Vali ile  Cem Yılmazın kaslı vücut merakı  kıyaslanamasa da  'eldekine' göre,  ortak parkurda  kısa beraberliklerini görebiliyoruz.

Dördüncüsü, Dünyayı heder etmeye karşı oluşan; o dönemdeki ABD Başkanı George W.Bush'un politik kararları; Irak işgaline karşı, Kyoto Protokolünü destekleyen eyaletin Kaliforniya olması. 

Beşinci olarak, dünya sinemasının kalbi  Hollywood ve  İnternet merkezinin yine aynı eyalette olması. 

Altıncı ve son olarak, ABD ağılıklı demokrat, serbest kürtaj, eşcinsel evliliğin (Kaçamak serbestiyeti) kalesi yine Kaliforniya olması tesadüflerini okuyucuya ve/ya izleyiciye hatırlatmalıyız.   

Bunlar; maden, eyalet; medeniyet, kirlilik; uzaylı, umut sarmalının ucu belirsiz yumağıdır.

Gemiye çıktıklarında; Nevzat abinin 58 yıllık "takımlarını" gemide  sıvı dolu  şeffaf silindirde  gören ekip  irite oluyor. Buna öznel olarak hak vermek gerekir; takımların kaptırılmasına rıza göstermek filmin varoşunun (kaçamak!)  inkárı olur.  

Ardından, "hoş geldiniz, size yardıma geldim,"  diyen uzaylı Thorga'ya  acımasızca saldırırlar.

 Alpay,  taşıdığı NASA görevlisinin verdiği tabancanın  şarjörünü  uzaylıya boşaltır.
  
Oysa Nevzat'ın  "takımları" kanserliymiş; köpeği de yüksek miktarda parazitli.

Ayrıca Nevzat abinin "takımlarında" henüz ortaya çıkmamış  hasar, O' nun 'kaçamak' konusundaki kıdemine işaret edermi bilemiyorum.

Ekiptekilerin bilmedikleri sağlık yardımı ile Nevzat abinin ömrü 50 yıl daha uzarken; köpek,  erken ölmekten kurtulmasıdır.

 Heyhat!  

'Üst aklın'  iyiliklerinin aşağıdakilerin genelince hep yanlış yorumlanması, içimizdeki iyilerin direnişine rağmen devam edecek görünüyor.

Şunu da görebiliyoruz; kaçamağın odağından uzaklaşma tedirginliği sürdükçe,  insanî semptomlar yatışmayacaktır. 

Bağların korkuyla  oluşmasından ne beklenir ki!? 

Tarihi Gordiyon düğümü kağnıya böyle bağlanmış: kimse çözemesin diye.
Buna karşın,
Büyük İskender'in bu bağları kılıçla   'çözmesi'  geleneği hala  geçerlidir. 

Bu noktada  bireysel sağlık hizmeti ve sıhhat hazzının filmin nesnesi olduğunu  söyleyebiliriz.

Film, arayışı maddede kalmış insanın, bedensel yenilenme, haz tutkusunun ucu açıklığını  da gösteriyor.

Zaten bu tür arayışlara "uçmak", mekanlara "cennet" denmesi bu yüzden.

Diğer taraftan, dünyanın lideri ABD  ve dünya dışını da kontrol etmek için kuruduğu NASA  çalışanının, tüm medenî düzeyine rağmen; insanlığın kurgusunda eksiklikler, desteğe ihtiyaç olduğuna inanması; uzay gemisinin ardından bakarken  söylediklerinde yatıyor:

 
" Gittiler, bizden(halâ) bir şey  olmayacağını  (biliyorlar, bildiklerinden)...
 
 Biz gene buradayız, yapayalnız (kalabalıklar yetersiz !). "

O esnada, dünya yörüngesinden çıkan uzay aracındaki bizimkiler; kaçamak yaptıkları kişilerin çekim alan alışkanlıklarını,  geri döndüklerinde yüzleşecekleri  korkularını diyaloglarında sürdürüyor:

 İbrahim, ektirdiği saçın çıkışını sevinçle duyurur:
 
 'Bakın saçlarım çıkıyor.'
 
Yine İbrahim, Alpay'a:

'Senin yapacağın işe sıç..yım, pez..enk!'

Alpay ise müşterilerine telkin ettiği;

 'biz burada yaşam şekli satıyoruz! "

Son söz;

Her zaman  çıkış , çözüm, yardım kapısı vardır.  Bunu kullanmak alışkanlıklardan, şartlanmalardan, algılardan kurtulmayı istemekle başlar.

 Asıl güven,  korumak, korunmak değil; değişime  iradi olarak katılmayı göze almanın kazandıracağı intibaktadır.

  (*) Aracın kırmızı rengi ve küçüklüğünün onlarca veçheden;  'kaçamak' temasına ve yolcuların hallerine tercüman olması öne çıkıyor.