Bugun...


PROF. DR. ORHAN ÖZÇATALBAŞ

facebook-paylas
Antalya’nın Depremle İmtihanı! 2
Tarih: 13-02-2023 12:51:00 Güncelleme: 13-02-2023 12:51:00


Milli Yastayız! Deprem gerçeği tüm değerlerimizi, düşüncelerimizi, beklentilerimizi, hayatımızı bir kez daha derinden sarstı, yıktı. Küresel ve özellikle ülkemizi ilgilendiren afetleri dikkate aldığımızda dünden bugüne değin Devlet ve Millet birlikteliğiyle hemen her zorluğu aştığımız görülür. 1923 yılında kurulan Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılındayız ve bugüne değin pek çok başarı hikayesi yazdık. Ancak bazı alanlar var ki bu alanlarda geçmişten bugüne devam eden hataları tam anlamıyla ortadan kaldıramadık. Özel sektör girişimciliği, serbest piyasa ekonomisi, rekabet gibi kavramlardan faydalanarak bazı kesimlerin kendi çıkarlarını maksimize etmek üzere oluşmasına yol açtığı keyfiyet alanları ve boşluklar; dünden bugüne doğal ve insan kaynaklarımızın etkin kullanılamaması bir yana, kaynaklarımızı kaybetmemize yol açtı, açmaya devam açıyor. 

Antalya’da Depremin Tarihçesi ve Deprem Riski

Bugün her ne kadar büyük acılar yaşatan Kahramanmaraş depreminden, güzel Antalya’mız fiilen etkilenmemişse de yarın böyle bir felakete maruz kalmayacağı garantisi yoktur. 

Akademik çalışmalara bakıldığında “Antalya il merkezi 2. derece deprem bölgesi içinde olduğu, sismik etkinliğin yoğun olduğu Antalya’nın batı kesimlerinin ise 1. ve 2. derece deprem bölgesinde olduğu belirtilmektedir. Tabi bunlara yapı kalitesinin yetersizliği ve zayıf zeminlerin bulunması etkenleri de eklendiğinde Antalya'nın depremselliği (Dipova ve Cangir, 2011) üzerinde durmak önemli hale geliyor.  Antalya Körfezi içerisinde ve Antalya imar alanını da içine alan karasal bölgede yoğun mikro deprem etkinliği gözlenmektedir. Antalya yerleşim alanının bir bölümü Antalya ve bir bölümü ise Aksu sismotektonik bölgeleri içinde yer almaktadır.

Antalya çevresindeki tarihsel büyük depremlere ait izlere arkeolojik kayıtlarda da rastlanmaktadır. Termessos, Rhodiapolis, Perge, Side, Selge ve Faselis gibi antik kentlerde işlenmiş büyük taş bloklardan yapılmış tapınak ve tiyatrolar gibi devasa yapıların yıkılması, yangınlar, zararlı gazların ortaya çıkması, su sistemlerinin çökmesi, tsunami dalgaları ve bazı yerleşim yerlerinin denize gömülmesi gibi olaylar, Duggan (2011) tarafından depremlerin etkisi olarak yorumlanmıştır. 1459 Antalya Depremi ile ilgili olarak Leonardo Da Vinci’nin yazılarında Antalya ve Rodos’ta denizi yaran bir deprem olduğu ve 3 saatten fazla süren bu olay nedeniyle deniz tabanının çıplak kaldığı sonrasında da büyük dalgalar (tsunami) oluştuğu, belirtilmektedir. Yine 1743 Depremin hakkında Marsilya Ticaret Odası’nın arşivlerinden alınan bilgilere göre, 6 - 20 Mayıs 1743 tarihleri arasında Antalya’da limanın bir süre suyu çekilmiş, çok sayıda ev yıkılmış ve Fransız Konsolosluğu’nun üzerine sur duvarından kopan kayalar düşerek evi tahrip etmiştir. Deprem sonucu birçok köyün yok olduğu ve Sıçan Adası’nın batısında yer alan dağın tamamen suya gömüldüğü rapor edilmiştir  (Dipova ve Cangir, 2011). Görüldüğü gibi Antalya 2. Deprem bölgesinde yer almakla birlikte ne yazık ki sismik boşlukların bulunduğu bölgeler 1 ve 2. Derece deprem bölgesidir. Yukarıdaki kaynaklarda da verildiği gibi  Antalya ve çevresi tarihte büyük depremlerle karşı karşıya kalmıştır. Burada dikkate alınması gereken önemli bir konu sismik aktivitenin olmadığı sürenin uzaması o bölgelerde enerji birikiminin (sismik boşlukları) deprem oluşturma ihitimalini artırmaktadır. Dolayısıyla sismik boşluk alanları beklenin üzerinde deprem şiddetine işaret etmektedir.  Demirtaş ve Yılmaz (1996) Antalya Aksu sismotektonik bölgesi olarak adlandırılan bölge için bir sismik boşluk uyarısında bulunmaktadır. Son 100 yıl içinde bu bölgede sadece bir adet yıkıcı deprem gözlenmiş ve 712 adet küçük deprem oluşmuştur. Koçyiğit ve arkadaşları (1997) ile Glover ve Robertson (1998), Aksu bölgesinde günümüzde sıkışma (bindirme) rejiminin yerini, açılma (tansiyon/gerilme) rejimine bıraktığını ifade etmektedir. Buna göre bölgede enerji birikimi olduğu söylenebilir. Yine aynı çalışmada Antalya merkezden 100 km yarıçaplı dairesel alan içinde Her yıl 4 ve altında büyüklükte deprem olma olası %100 olup, 5 büyüklüğünde bir depremin 10 yıl içinde meydana gelme olasılığı %71’dir. En az 6,5 büyüklüğündeki bir depremin 30 yıl içinde olma olasılığı  %9 iken, 50 yıl içinde ise %15 olasılıkla meydana gelebileceği belirtilmektedir (Dipova ve Cangir, 2011) . Burada Yağmurlu ve Şentürk (2005)’ün son yüzyıl içinde Aksu Fay Zonu üzerinde büyüklüğü 5.0 ve üzeri depremler meydana geldiğinden hareketle aktivitenin günümüzde de devam ettiğine işaret ettiğine vurgu yapmak da önemli olacaktır.

Çizelge: Aletsel dönemde Antalya ve çevresindeki büyük depremler (M>5.5) (Dipova ve Cangir, 2011)

Antalya’da Bugün Ne Yapmalı?

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (2019) 20 Ağustos 2019 Antalya Körfezi Depremi değerlendirmesinde; “Bölgede yaşayan vatandaşlarımızın bölgenin deprem riskinin yüksek olduğu bilincinde olarak, depreme dayanıklı binalarda oturmaları veya satın alacakları konutların depreme dayanıklı olarak inşa edilmiş olmasına dikkat etmeleri depreme karşı alınacak en güvenli tedbir olacaktır.” uyarısı yer almaktadır.

Buna göre Antalya yapı stokunun çok büyük bölümünün 1998 öncesi dönemde yapıldığı ve yüksek katlı yapıların fazlalığı dikkate alındığında, Antalya’nın zaman kaybetmeksizin, yapıların hızla depreme dayanıklı hale getirilmesi ve şartnameye uygun yeni yapıların inşası üzerinde önemle durmak yeni teşvik ve desteklerle güvenli bina sayısının artırılması gerekiyor.

Kaynaklar

Dipova, N. Cangir, B. 2011. Antalya İli Yerleşim Alanının Depremselliğinin Araştırılması. Jeoloji Mühendisliği Dergisi35(2) 2011 https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/280814#:~:text=Antalya%20il%20merkezi%202.%20derece,n%C4%B1n%20depremselli%C4%9Fi%20ilgi%20konusu%20olmaktad%C4%B1r.

Kandilli, 2019. B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ VE DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME VE DEĞERLENDİRME MERKEZİ 20 AĞUSTOS ANTALYA KÖRFEZİ (AKDENİZ) DEPREMİ. http://www.koeri.boun.edu.tr/sismo/2/wp-content/uploads/2019/08/20_Agustos_2019_ANTALYA_korfezi_Depremi.pdf

Yağmurlu, F., Şentürk, M., 2005. Güneybatı Anadolu'nun güncel tektonik yapısı. Türkiye Kuvaterner Sempozyumu-V, İstanbul Teknik Üniversitesi Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü, 02-03 Haziran 2005,  İstanbul.





FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


HABER ARA
YUKARI