Ülkemizde istikrarı bozma adına geçmişte çok görmüştük: “İşçi kardeş patron kalleş” diyen modası geçmiş hain komünist ve sosyalistleri; Sözde ilim bilim adamlarını; işe yaramaz ahlak yoksunu oyuncu, sanatçı ve gazeteci bozuntularını; Görmüştük de devletin kanunlarıyla milletvekili olup bütün imkânlarından yararlanıp itibar verildiği halde devlet aleyhine çalışan, teröristlerin değirmenine su taşıyan millet rezillerini görmemiştik.

Ermenistan’a sözcülük, düşman devletlere köpeklik, teröristlere hamilik yapanlara itibar verilmemeli, milletvekili seçilmemeli, kamu kurumlarında görevlendirilmemeli; Hangi bir devlet meclisinde hain besler, kanunlarıyla da korur?

Türk’e Türk’ten başka dost olmadığını görüyoruz ama hala dâhili hainleri besliyor, hain düşman devletleri de dost görüyoruz; Türk dünyası üzerinde oynanan oyunlar görülmeli uykudan uyanmalı!

Tek millet iki devlet sadece Türkiye ve Azerbaycan değil tek millet on devlet olmamız gerekir, olmalıyız ki,dâhili ve harici düşmanların uykusu kaçsın. Türklük bağlarını koparmak için birine Azeri, birine Türkmen, diğerine Özbek, Kırgız deseler de bir kökün dallarıyız, tek milletten on devlet yaratanlar tarihin tekerrür etmesinden korkuyorlar, Azerbaycan uyanmıştır, diğer kardeş devletler de uyanacaktır inşallah…Uyanmalı’da…

Dâhili ve harici İtler dün olduğu gibi bu günde ürecek kervan yürüyecek, içimizdeki ermeni uşakları dış mihrakların yerli tasmalı köpekleri hep havlayacak. Bu millet kervanı yolda da düzer, düzmüşte…

Devleti idare edenler şapkayı önüne koyup düşünmeli,"23 Nisan'dan bir sonraki gün neydi? Bilmek istemeyenler için ipucu:1915" diyenleri, devleti katil ilan edenleri, şer güçlerle aynı dili konuşanları adam yerine konulmamalı vatandaşlıktan çıkartılmalı ve mallarına el konulmalıdır…

İki üç ay önce sosyal medyada “derin bakış“ adı altında bir program dikkatimi çekmişti ve ne zırvalayacaklar diye sonuna kadar dinlemiştim. Konusu terör sözcüsü ve temsilcisi kravatlı terörist Selahattin Demirtaş ve yazdığı kitap, ikinci konusu da sözde sanatçı Kadir İnanır ve devlete ihanetleri nedeniyle cezaevinde olan bazı hain siyasetçi, sanatçı, oyuncu ve gazetecilerdi, hedefinde ise hükümet, Sayın Cumhurbaşkanı ve ağırlıklada İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu.

Demokrasi ve insan hakları sözde avunucusu şovmen ABD’de DEAŞ’ı öven, teröristlerin hakkını savunan bir program yapsalar CİA bunlara öyle bir “derin bakış” yapar ki, gözlerini açtığında nerede olduğunu bilemez, hayatın bilmediğin o yerde biter! Ama bizim ülkemizde bazı soysuzlara göre  düşünce özgürlüğü yok! Demokrasi yok ve diktatör olduğu için de istediğinizi yapıyor, istediğinizi yazıyor, istediğinizi de söyleyebiliyorsunuz.

Söyleyebiliyorsunuz ama bu böyle gitmeyecek. Bunun böyle gitmeyeceği aşikâr, çünkü Devlet bazen de ölü taklidi yapar.Zannedersin ki devlet yok, çöktü. Şımardıkça şımarırsın. Sonra üzeriniz birden bir ağırlık çöker…Sonrası mı? O yok işte!

On üç silahsız vatandaşımız her şeyimiz ve Üç görevli yiğidimiz, Aslanımız, canımız şehit ediliyor, Demokrasiden söz eden sözde millet vekili değil, rezili, bazı sözde sivil toplum örgütü, çiçek, böcek için yürüyen, hep birlikte ermeni olan zümrelerden, İnsan hakkı ve düşünce özgürlüğünden söz eden, Türkiye aleyhinde her fırsatta sınırsız eleştiri yapan “Sahiplerinin sesi“  Sosyal medya şovmenlerinden de bir cümle yok.

Umarım yakın bir zamanda meşhur ABD’nin demokrasi ve özgürlük(!) anlayışıyla tanışacaksınız…Gara, Kandil, Sincar, Irak ve Suriye de gök kubbe tepenize YIKILACAK, destekçileriniz olan sözde siyasetçiler dahil olmak üzere  hain köpek sürüsüne HESAP Sorulacak  dahili ve harici odaklar da bedelini ödeyecekler.

Türkiye büyük bir Devlet bu millette fedakar bir millettir, mazlumların yanında, yarım lokmasını paylaşır her tür fedakarlığı yapar, mütevaziliğini acizlik gören kafiler umarım gafletten uykusundan uyanır… Yetmiş iki bucuk millet bir bütünün parçalarıdır, aslı unsurlardır, Sinir uçlarıyla oynamaya çalışan gafiller bunu bilmelidir.