NE YAZIK Kİ DAĞ FARE DOĞURDU  

AK Parti İzmir Teşkilatı son dönemler belirli zümrelerin özel şirketi olmuştur. Ne gariptir ki Veli gidiyor, Ali geliyor.Veli gidiyor ama giderken de Ali'nin yeni ekibine tam on yedi yandaşını monte edip öyle gidiyor. Diğer tabloya bakıldığı zaman birinin dayısı, diğerinin halası, teyzesi  öbürünün oğlu ve kızları yönetime dolduruluyor.Yani ahbap çavuş ilişkisiyle oluşan bu ekibin adı da yenilenme oluyor!  Bu yenilenmeyse soruyorum  dere geçerken neden at değiştiriliyor!!!.

Türkiye’nin üçüncü büyük kenti olan İzmir de kim ne derse desin, Sayın Cumhur başkanı da ne söylerse söylesin, AK Parti İzmir Teşkilatları belirli zümrenin özel şirketidir. Vizyon, misyon, ehliyet, liyakat laftır. Önemli olan partiye hizmet ve katkı olmadığı bir gerçektir. Kadrolar da aranan kriter partiyi özel şirketi yapan vekillere ve il başkanına gösterecekleri  sadakattir.

Tablo bu olunca da aynı düşünceyle hareket eden Bülent Delican  dönemi de,  Aydın Şengül dönemi de  bir kayıp olduğu gibi bir umutla getirilen ve aynı yolun yolcusu olan Kerem Ali'nin  işi de  oldukça zor olacaktır. Bu yöntemle oluşturulan bu parti hep kaybedecektir.Ancak AK Parti İzmir'de kaybetsede Aydın Şengül gibiler hep kazanmıştır. Ama bu kez parti İzmir de başarısız olur ve kaybederse Kerem Ali kazanamayacaktır. Aksine o  da  kaybedecektir. Çünkü Aydın Şengül için bu parti bir araçtı. Ama Kerem Ali içinse bir amaçtır. Kerem Ali herkesin kaçtığı  dönemde bu Parti kurulurken taşın altına elini koyan biridir. Dolayısıyla Kerem Ali'nin kaybetme lüksü yoktur. Aksi halde bedeli ağır olacaktır.

Bay Aydın Şengül beyefendi veda konuşmasında K. Ali’ye İl Başkanlığını teslim ederken yaptığı cilalı konuşmayı hatırlıyorsunuzdur herhalde! Benim bayağı  dikkatimi çekmişti...

Zatı Muhterem Aydın Şengül'de aynen naklediyorum: ”Görevi bıraktığımız için üzgün değil, çok mutlu oluruz. Kerem Ali arkadaşımla beraber yola çıktık. Partinin hafızası olan 3-4  kişiden biridir. Herkesin huzurunda yeni İl başkanına söylemek istiyorum, kendi kimliğinizi ve kişiliğinizi korumazsanız, onun bunun adamını İl yönetime alırsanız bu parti kaybeder. Siz kaybedersiniz. Siz bu partide, makamda olan insanlara belli gücünü kullananlara adamcılık yapanlara yer vermeyin" diyor.

Diyor ama zatı muhterem lahana turşusu yiyor. İki  dönem il başkanlığı ve milletvekilliği döneminde bu parti adına ne yaptı!!! Yaptığı iş partinin şah damarlarına yerleştirdi. Gerçek partilileri uzaklaştırdı ve giderayak da yeni ekibe yandaşlarını monte etti gitti.

Aydın Şengül beyefendi bol keseden atıyor ama bu parti kurulurken yoktu. İktidar olduktan sonra partiye gelen “Garip bir Harun olduğunu ve bu partiyle kimlik kazandığını ve birilerinin desteğiyle de makamlara gelip milletvekili olduğunu unuttu…

Zatı muhterem parti adına değil ikbali için çalıştı ve Harunken “Karun“ oldu. Elde ettiği güçle de partiye kadrolarını doldurdu. Dahası bu partinin hafızası olan binlerce kişiyi de küstürüp partiden uzaklaştırdı. Dolayısıyla AK Parti Şengül dönemleriyle özel şirket oldu ve bu süreç devam ediyor. Tek başarısı budur. Bunun haricinde varsa bir başarısı anlatsın da kamuoyu bilgilensin…

Beylere sormak lazım sayın Cumhurbaşkanı'nın kurduğu partinin üstünde oy almasının nedeni  nedir? Acaba… Tek neden bu zihniyetlerin partileri şirketleri konumuna getirme çalışmaları ve gerçek partilileri uzaklaştırmaları ve halka tepeden bakmaları olabilir mi?   

Bunlar Parti ve halk adına hizmet için değil, ikballeri için partiye gelen ve çalışanlardır. Dolayısıyla AK Parti bu kentte kaybetsede Şengül ve yolunda gidenler hep kazanmıştır…

Mevcut Teşkilatlar ve belediye meclis üyeleri de bunların adamlarıdır. Bunlar görevden alınsalar da oluşturulan yeni  kadrolar da bunların adamları hep ağırlıktadır. Aksini iddia eden varsa ben bu kentte yaşıyorum, karşıma çıkarlar…

Belediye meclislerine yazılan ve seçilenlerin kaç tanesinin sevdası AK Partidir? %90’nı Parti kurulurken kaçan geçmişte CHP'den daha fazla AK Partiye muhalefet yapan, partililere sınırsız hakaret eden kişilerdir. Partinin hafızasını bilmeyen Aydın Şengül hafızadan söz ederken, belediye meclis üyeleri ve oluşan yeni yönetime doldurduğu kadrolara  bakılmalıdır...

Bir umutla İl başkanlığına getirilen Kerem Ali beye gelince kurucularla görüştü. Bende katıldım. Bu mahalde Yedi bin beş yüz kişiyle görüşmüş, bir ay gibi bir süre değerlendirme yapmış. Evet bir kurcu olarak görüştük, fikrimizi söyledik. Söyledik ama tabloya bakınca Dağın fare doğurduğu görülmüştür…

Beyefendinin aklında kalan ve önerisine itibar ettiği, bu partinin hafızasını bilenler kalmamış ve onların sözlerine de itibar etmemiş. İtibar ettiği İki yüz bin esnafın ortağı olduğu ve yarınları olan Esnaf ve sanatkarın Tedarik şirketi BESAŞ’ı hisse alım satımlarıyla iflas ettiren, binlerce insan mağdur olurken kendileri ”Karun olan“  ayrıca  Menemen Şofor Esnafının yol güzergah belgesini çözeceğim diye Bir milyona yakın parasını alıp binlerce garip şoförü mağdur eden İzmir Esnaf birliği Başkanına, aynen Bülent Delican ve Aydın Şengül gibi itibar etmiş ve önerilerini dikkate almış. O zatın önerdiklerini listeye  alarak mükemmel bir kadro oluşturmuş!

Kerem Ali bey efendi!!! AK Parti bir sevdadır. Bu Parti mazlumların ve mağdurların sesi ve kimsesidir. Parası olan ve makamı bulunanların değil. İktidar olduğu için partiye dolanların hiç değildir. Sevdası ülke ve halk olan gönül erlerinin  partisidir. İtibar gönül erlerine gösterilir…

Eğer AK Partinin bir kurtarıcıya ihtiyacı varsa, bu parti kurulurken oğlum asker, polis olacak ticari bağım var diye kaçanlar ve  bu hükümet ülke adına hizmette tarih yazarken, hükümet aleyhine karalar yazanlara hiç hiç değildir.

Siz hukukçusunuz önerisine itibar etiğiniz sözkonusu otoriteler hakkında tarihin en büyük teknik yolsuzluğuyla ilgili mevcut hükümetin bakanı ve SPK  dava açmıştır. Bilmiyorsanız bilin, biri İzmir Üçüncü Asliye Ceza ve ikincisi de Karşıyaka Onuncu Ağır Ceza mahkemesidir. İtibar edecekseniz önce mağdurlara itibar edin, sesi olun da bu toplum bir yiğit görsün…

Dost acı söyler ama doğruları söyler. Unutmayın son dönemler halkın tepkisi, ne sayın Cumhurbaşkanına ne de AK  Partiyedir. Tepki; makam, koltuk ve ikballeri için partiye dolanlara, mazlumların sesine kulak tıkayıp, zalimlerle omuz omuza olanlaradır bunu da  bilin…

Bir başka bilmeniz gereken de İzmir de Halkın yanın da olan kentin sorunlarıyla ilgilenen ne teşkilat mensubu ne de milletvekili  vardır. Bunu sizler göremeseniz de  halk  görüyor bunu da bilin…