Keçi, koyunun olmadığı yerde Abdurrahman Çelebi olurmuş. Atalarımız,  ortamda tecrübeli veya ehil insanlar bulunmadığında, tecrübesiz veya toy insanlara hak ettiğinin üstünde gösterilen öneme dikkat çekmek için kullanmış bu sözü…

Günümüzde siyaset  adına öne çıkartılanların çoğu da Abdurrahman Çelebi gibidir. Millet ittifakının İstanbul adayı İmamoğlu’da bence olduğundan daha fazla büyütülen bir insan, zati muhterem bukalemun gibi renkten renge giren, akşam başka sabah başka konuşan, kamera karşısında  şirin, arkasında Azrail olan bir zat…

Yayınlanan başka bir yazımda da dile getirdiğim gibi İmamoglu bu tutumuyla sadece İstanbul’un değil sonradan mensubu oldugu CHP’nin de başına dert olacak. Bunu da bu toplum er geç görecektir. O yazıda dikkat çektiğim gibi herkes AK Partili, MHP’li CHP’li olmak zorunda değil. Ama bu ülkeye karşı düşmanlık yapan hainlere karşı olmak, onlarla işbirliği yapmamak zorundadır.

Millet! adayı İmamoğlu göründüğü gibi olmalı. Kökü dışarıda dalları içimizde olan hainlerin değirmenine su taşınmamalı. PKK, kandil köpeklerinin ekmeğine yağ sürmemelidir. Samimiyse şahsına destek ve methiyeler düzen kandil köpeklerinin beyanatlarına tepki göstermelidir. O teröristlerin şahsına desteğin katkı değil zarar verdiğini bilmelidir.

Diğer tarafta bir başka önemli konu da Cumhur ittifakı adayı Binalı Yıldırım'ın, sosyal medya da, belgesiz bilgisiz; yazılan cizilen gemicikleri ve edindiği servetinden söz edilmesidir. İmamoğlu’nun gariban olduğunun  kamuoyuna pompalanması…Binali Yıldırım bu konuda bazı açıklamalar yaparken…İmamoğlu'ndan ses çıkmaması…Benim işim araştırmak ve elde ettiğim bilgileri kamuoyu ile paylaşmak.

Alt katı ahır olan 60 metrekarelik evde büyüdüm diyen ve  gariban ve mağdur pozuna bürünen millet ittifakı adayı İmamoğlu mal varlığı hakkında mahkemece gizlilik kararı için baş vurduğu iddia ediliyor. İmamoğlu karar aldırsa da, edindiğim bilgiye göre altı ahır 60 metrekare bir evde büyümediği garibanlığın tersine, İmamoğlu’nun, kendinin, eşi, şirketi ve babası Hasan İmamoglu’nun üzerine kayıtlı onlarca gayrimenkul olduğu, onlarca şirketi ve şirketlere ortak olduğu, bunların da çogunun belediye başkanı olduktan sonra edindiği iddia edilmektedir.

Bunların bir çoğu başkanlık yaptığı Beylikdüzü, Büyükçekmece, Güngören - Balıkesir- Edremitte olduğu ve 17 adet arsa bulunduğu bir kısmı İmamoglu İnşaat Ticaret ve Sanayi Limited şirketi adına 26 ofis, 15 mesken-daire, 19 dükkan, 6 büro ve 3 arsa oldugu. İmamoğlu’nun kendi soyadını taşıyan İmamoğlu  İnşaat Ticaret ve Sanayi limited şirketi üzerinde Yakuplu mahallesinde 2016 ve 2017 yıllarında aldığı 2 arsanın toplam alanı 10 bin 317 metre kare, ofislerin büyük çoğunluğu ise Gürpınar Çukurbostan’da. 1580 ada 3 parseldeki 4 blok binadaki 20 ofis, 9 dükkan ve 6 mesken, 2017-2018 yılının farklı tarihlerinde kat karşılığı temlik ile alındığı, İmamoğlu İnşaat şirketi üzerine kayıtlı olan Gürpınar mahallesindeki 1294 ada 4 parseldeki binada 6 dükkan 6 ofis ve 4 mesken bulunduğu, bunun % 47’ sinin başkanlıktan sonra olduğu .

Beylikdüzü Kavaklı ve meşhur Bodrum Çukurbük de Tripleks daireler yanında Balıkesir, Edremit, Trabzon Orta hisar da değerine paha biçilmeyecek ada pafta ve adresleri mevcut onlarca arazi, zeytinlik yüzlerce gayrimenkulden söz ediliyor. Bazı gazeteciler köşe yazılarında İmamoğlu gariban değil emlak zengini  olduğu iddia edilmektedir…

Her fırsatta şeffaflıktan söz eden ve mütevazi görünerek mağdurları oynayan sayın garip! İmamoğlu da sayın Binali Yıldırım da  tarihi buluşmada İstanbulla ilgili projeler yanında mal varlıklarını da açıklamalılardır demiştim ama tarihi buluşmada moderatör’ün konuyla ilgili sorusu güme gitmiştir.

Ülke adına yaptıkları ve yapacaklarıyla değilde sosyal medyada garipliğiyle gündeme gelen İmamoğlu gibi, Topal Dursunun oğlu sayın Binali Yıldırım’ın da mal varlığından söz edildiğine göre mal beyanında bulunmalılar ki zenginin malı züğürtlerin çenesini yormasın. Ayrıca kamuoyunu bu tür meseleler meşgul etmesin, İstanbul adına projeleri gündeme gelsin.