Ülkemiz üzerinde kara bulutlar oluşturma ve kaos yaratma çabası içinde olan bazı kanı bozuklar sosyal medya aracılığıyla ekonomik ve siyasi istikrarsızlık varmış gibi yapılan paylaşımlarına itibar etmesem de bu tür algı operasyonları canımı sıkmaktadır. Bu tür eylem içinde olanlara karşı duyarsız kalan ilgili kurum ve kuruluşlar da beni adeta çileden çıkartmaktadır.

Ben sadece gazetelere köşe yazan biri değilim, yazarlık serüvenim gazeteciliği kamu adına değil de ikballeri için yapan ülke çıkarlarını ikinci plana atıp kalemini satan bazı gazeteciler yüzünden yazar oldum. Bu kentte (İzmir) kamu nitelikli kurumlar uhdesinde kurulan şirketler üzerinden, hisse alım satımlarıyla tarihin en büyük teknik soygunu yapanlar karşında sessiz kalan gazeteciler sebebiyle bu işi meslek edindim.

Ayrıca 1971 den bu güne kadar ticaretin mutfağında olan, yüzlerce insana istihdam sağlayan, üreten ve ülke ekonomisine katkıda bulunan bir sanayiciyim.1971 den bu güne kadarda iktidar olmuş Hükümetlerin uygulamalarını gören dahası siyasi istikrarsızlıkların bu devlete ve millete nelere mal olduğunu yakinen bilen ve unutmayanlardanım.

Cumhuriyet tarihinden bu güne kadar zaman zaman ülkemiz bazı badireler atlatsa da, ülkemiz üzerin de tarihin en kirli oyunu 15 Temmuz hain darbe girişimi ve dış mihraklı son ekonomik darbedir. Buna rağmen bu ülke ayakta. Geçmişte yaşanan mazot, şeker, yağ tuz ekmek kuyruğu, mazot, benzin yokluğu denen bir olayda yok.

Kaldı ki ülkemiz üzerinde oynanan her tür oyuna rağmen 20018 ve 2019 yılı itibariyle sektörler bazında değerlendirirsek, ihracatta  % 18 ile 30 arasında bir artış vardır. Türkiye kendi çalıp kendi oynayan bir ülke konumundan üreten ve iç pazardan ziyade dış pazarda yarışan ürettiğini satan bir ülke olmuştur.

Fırsatı ganimet bilen bazı soysuzların, AK Partiyi yıpratma adına ekonomik zafiyete neden olacak gerçekle alakası olmayan paylaşımları ve yayılan yalan haberler AK Partiye değil ülkemize zarar verecektir.

Günümüzde siyasilerin seçim değil de adeta bir savaş ortamı yarattığı atmosferden yararlanan bazı soysuzlar, izlediğimiz eski film senaristleri, hedef saptırarak ekonomik kiriz yaratma adına Türkiye’ nin önde gelen yerli büyük şirketlerinin isimlerini vererek iflas ettiğini yaymaktadır.

Yabancı şirketlerin bazılarının fabrikalarını kapattığını bazılarının da Türkiye’den başka ülkelere taşıdığını, seçim ortamı nedeniyle iktidarın baskı yaptığı için kamuoyuna yansıtılmadığını 31 Marttan sonra bombanın patlayacağına dair iddiaların, bilinçli bir şekilde yayılması tesadüf bir olay değildir.

İddialar içinde Türkiye’nin gururu THY yollarının da olması sıralamada ilk onun içinde olan şirketlerin isimlerinin telaffuz edilmesi sadece bu kurumlara değil çalışan personel ve işçiyi de huzursuz etme yanında verimsiz hale getirecektir.

Türkiye aşiret devleti değildir, iki paralık soysuz hainler at oynatmamalı, sosyal medyada bu paylaşımları yapanlar tespit edilip gereken ceza verilmelidir. İsimleri yazılan kurum, kuruluşlar ve şirket yetkilileri bir açıklama yapmalıdır.

Bu asılsız paylaşımlar karşısında duyarsız kalan basını kınıyor, sosyal medyadan sorumlu yetkilileri ve siyasi hesap yaparak puan alma adına sessiz kalan siyasetçileri de kınıyorum. Burada önemli olan partiler değil Türkiye’dir, ekonomik istikrarıdır.

Bu algı operasyonlarını yapanlar benim nazarımda teröristtir! Bu terör örgütü mensupları ABD ve İsrail’de bunun eğitimlerini almışlardır. Bu yüzden karşımızda çok ciddi profesyonel bir ekip var. Bizlerin de sıradan bir kullanıcı olarak bu tarz algı operasyonlarına karşı uyanık ve dikkatli olmamız gerekmektedir.Bu algı operasyonları ile gerçek yaşamdaki tamamen farklı, bu yüzden herkesi uyaralım. Suç unsuru taşıyan her türlü bilginin dolaşıma sokulmasını kim yapıyorsa yapsın bir suç unsurudur. Bunları yapanları ihbar edelim.

Uyanık olalım...