“Ak Parti teşkilatlarına Ömerler değil yanar dönerler doldu” başlığıyla yayınlanan yazım ciddi ses getirmiş olacakki; Gerçek Ak Partililer sesimiz oldun deyip teşekkür ederken kızanlar ve darılanların da olduğunu duydum. Eh ne yapayım dost acı söyler ama doğruları söyler. Ak Partiye gönül verenler için bir sevgi ve bir sevdadır. Ak Parti sevdalılarının sesi olmakta önemli…Alınanlar ise çok önemli değil. Gönül sevgiyle buluşmuşsa kuru dallar bile çiçek açar demiş Hz. Mevlana.

Alınanlar çok önemli değil çünkü herkesin oğlum asker, polis olacak, ticari hayatım etkilenecek denilip bahaneler uydurulup kaçtığı dönemlerde kuru dallara çiçek açtıran gerçek gönül dostlarının sesi olmak önemli. Dost insanın gölgesine benzer, düşse de eğilip doğrulsa da gölge gibi hiçbir zaman peşini bırakmaz. Gerçek Ak partililerin sevdaları koltuk değil, partileri peşini bırakmaz.

Bazı kişilik ve kimlik kazanmak kamuoyunda tanınmak için partili olan, koltuk verilmediği zamanda kaçan ‘her partililerin’ dostluğu önemli değil, onların dostluğu gün batımına kadar sürer. Günümüzde bunun örneğini görüyoruz. Bunlar bırakın kuru dallara çiçek açtırmayı; çiçek açmış ağaçları bile kuruturlar. Dün Ak Parti bir sevdadır deyip bugün ihanetin daniskasını yapanları görüyoruz bu ilkde olmayacak sonda bulmayacak.

Sayın Cumhurbaşkanının ısrarla gurur ve kibrin zararlarından bahsedip teşkilatları defalarca uyarmasının sebebi nedendir acaba? Her gurup toplantısında kadroları uyarmasının nedeni demek oluyor ki bu hastalık sadece İzmir teşkilatlarında değil. Genelde aynı, alınan-darılan, dağdan gelip bağdakileri kovan, teşkilatlara Ak Partili değil siyaseti iş edinen ‘her partilileri’ yakinen tanıyor ve biliyorum.

Sayın R. Tayip Erdoğan olmasa mevcut bu teşkilat kadrolarıyla parti % 0,3 oy alır. Siyaset sahnesinden silinir…Hovardaca miras yiyen zevatlara, düşün bu partinin yakasından diyorum. Bunların yok birbirinden farkı, bunlar milletvekili yapılmaz iseler, kayyum olmak isterler, kayyum olamazlar ise şirkete yönetici olurlar. Hiçbir şey olamazlar ise bu parti özünden koptu ekonomi kötüye gidiyor derler taze koltuk peşine düşerler.

Geçmişte laiklik elden gidiyor ülke ortaçağa dönüyor diyen cadde ve sokaklara Ak Parti aleyhine bez dövizler asan, cebinden yara bantları çıkararak halka  ‘Ak Partinin açtığı yaraları bu banlarla kapatın’, diyen, Gezi Olaylarında aile boyu twit atarak provokatörü tedavi eden ‘doktorlarıma değme’,‘ Yar saçların lüle lüleTayyip Erdoğan  güle güle’ diyen, Ak Partililere selam vermekten dahi kaçan ve dün HDP’nin CHP’ nin sempatizanı olup bugün Ak Partide önemli yerlerde olan ve yönetimlere dolan, bukalemun gibi renkten renge girenler…Sayın Cumhurbaşkanına sizleri ‘Ömerler’ diye  yutturanları, kadrolardaki bazı gerçek Ak Partililer bilmeyebilir ama ben biliyor ve sizleri iyi tanıyorum.

Merhum Özal’a oynanan oyunlar günümüzde Sayın Cumhurbaşkanımıza da oynandığını düşünüyorum. Aktörleri de parti içine sızmış hinler. Özal’ı teşkilatlarındaki dindar degil dindar görünen “Dini darlar” bitirdi. Bir millet ve devleti değerlerinden koparırsan zayıflatırsın yıkarsın. En son sosyal medya da vücut bulan, şer güçlerin ekmeğine yağ süren hareketin bir oyun oldugunu düşünüyorum. Bırakın Ak partiyi R. Tayyip Erdogan Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı, devlet önemli.

Herkes keyfine bakıp bayram tatilinin tadını  çıkarırken  68 yaşında adamcağız  43 derece sıcakta takım elbise içinde Kıbrıs’ da tarih yazıyor. Şer devletlerin oyununu bozuyor. Dünyaya masa başında oynadığınız oyunlardan bıktık,  karşınızda eski Türkiye yok artık sahada da  varız diyor. İnsan gücü üstü gayretle gece gündüz mücadele ediyor. İnsan yorgun düşebilir, biran kendinden geçebilir. Neymiş efendim, "Erdoğan yorulmuş gözü kapanmış" Erdoğan deniz kenarında keyif yapıp yat gezisi yapmıyor. İletişimde yüzlerce insan çalışıyor! Sosyal medya da gündem olacak dahili ve harici şer odaklarının ekmeğine yağ sürecek  ortamı yaratan kimdir? Söylenecek çok sözüm vara ama ne demek istediğimi anlayan anlar, lafın tamamı deliye söylenir…