İzmir’in bunaltıcı sıcağında, biraz serinlemek amacıyla bahçemdeki sebzelerle ve benden ilgi bekleyen hayvancıklarımla ilgilenirken bir ara soluklanayım dedim, soluklanırken de şöyle bir haber sitelerini dolaşayım dedim, bakmaz olaydım!

Bütün keyfim kaçtı, burnumdan solumaya başladım…

Demirören Haber Ajansına demeç veren İzmir’in meşhur yumurtacısı (!) aynı zamanda  Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İESOB) Başkanı Zekeriya Mutlu, Türkiye'nin zor bir dönemden geçtiğini belirterek, toplum içinde yardımlaşma ve dayanışma duygusunun hakim kılınması gerektiğini söylemiş…

Anlaşılan o ki, Türkiye’nin bu zor dönemi (kendisine göre) bizim Mutlu’ yu çok mutsuz etmiş…

30 yıldır hangi pazarda, hangi dükkanda yumurta sattığını gören bir Allah’ın kulunun olmadığı Zekeriya Mutlu’ nun nasıl bir ticari kaygısı olduğunu anlamış değilim. Buna mukabil olmayan ticaretiyle nasıl vergi rekortmeni olduğunu da bilim adamları ve ekonomistler bir araya gelseler anlayamazlar, anlatamazlar.

Sevgi pıtırcığı Mutlu herkesi kucaklaşmaya davet eden mesajında akıl vermeye şöyle devam etmiş: “Mülk sahiplerinin esnaf kiracılarının kira artışlarında özveride bulunmaları, devletin de özveri gösteren mülk sahiplerinin ödemelerine kolaylıklar getirmesi için çağrıda bulunmak istiyoruz."

"İşyeri kiraları konusunda bize destek olun. Eğer uzun yıllardır esnaf sanatkar olan kiracınız size ödemelerini aksatmıyorsa, kiracınızla uyumlu ve sorunsuz bir dönem geçiriyorsanız, yeni dönemde kiranızı dondurun veya minimum seviyede artırın.”

“Devlet de diğer mülk sahiplerini özendirmek için, fedakarlıklarda bulunanlara gerek gelir vergilerinde gerekse emlak harç ve vergilerinde kolaylıklar getirmelidir. Bu şekilde toplumsal dayanışmaya katılanların sayısını artırmanın yolları aranmalıdır." 

Yüce rabbim ne olur bana sabır ver ve kalemimden kötü şeyler dökülmesine müsaade etme (Amin).

Yahu arkadaş! Mülkünü esnafa kiraya verenlerden ve bilhassa devletten ucunda para olan fedakarlıklar yapmalarını beklerken sen kendin bu konuda ne yapacaksın? Mesela yakınlarının üzerine kayıtlı olarak kiraya verdiğin taksi ve dolmuşlarının kiralarından da kiracın olan şoförleri rahatlatacak bir fedakârlık yapacak mısın?

Birlikten aldığın başkanlık maaşını ve dağıttığın huzur haklarını almamak suretiyle herhangi bir fedakarlık yapacak mısın?

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu’nun (TESK) yarım saatlik işi iki güne yayan yönetim kurulu toplantısı için aldığın binlerce lira huzur hakkından da fedakarlık yapacak mısın?

Çok merak ediyorum, acaba yönetim kurulu üyesi olduğun TESK’e bu konuda nasıl bir çağrıda bulundun?

Mesela, ‘Sayın Genel Başkanım, esnafın temsilcisi olarak brüt asgari ücretin on katı olan maaşınızı almaktan bir süre vazgeçin, bizde sizi örnek alarak on bin lirayı geçen huzur haklarını almaktan vazgeçelim.’ Dedin mi?

Madem toplum içinde yardımlaşma ve dayanışma duygusunun hakim kılınması gerektiğini söylüyorsun, o zaman ilk yardımlaşma ve ilk dayanışma duygusunu sen ortaya çıkart!  “Ele verir talkını, kendi yutar salkımı” misali millete akıl vereceğine önce kendini hizaya sok!

Hani bir zamanlar demiştin ya: ” Esnaf ve sanatkarlar; hakimdir, polistir, jandarmadır, bekçidir.” Diye.

Bizde ‘Fedakar Mutlu’ diyelim, var mısın?