31 Mart Yerel seçim stardı verildiği andan itibaren siyasi parti, teşkilat ve adaylarıyla ilgili kızanlar olsa da çok yazılar yazdım, yeri geldi Atatürk’ ün izinde olan,  izi, izin sanıp kırk yıldır tatil yapan, yan gelip yatan, iktidar olma gibi bir derdi olmayan ve ülke adına bir proje dahi  üretmediği halde, muhalefet yapmayı hizmet ve marifet sanan CHP’yi de…

İktidara geldikten sonra Türkiye’nin makus tarihini değiştiren, teknik ve teknolojisini geliştiren, tefecinin eline düşmüş müflis tüccar konumundan Türkiye’yi  saygın bir konuma getiren, bu süreç de teşkilatlarında görev yapmaktan ve bir üyesi olmaktan da onur duyduğum; Son dönemler idari kadrolarının laleli devrini yaşadığı Ak partiyi de sınır koymadan eleştirdim.

Rotasının dışına çıktığı, vatan millet sevdalısı muhafazakar ve Dindarlar yerine “ Dini dar, siyaset cambazı”  bazı miras yiyicilerin işgaline uğradığına dikkat çektim ; Ayrıca İkballeri için Ak partili olan söz konusu miras yiyicilere karşı milletin tepkisinin  olduğu konusunda uyarılar yaptım. 

Ayrıca CHP rota değiştirirken, AK Partinin CHP’li leştiğini, partiye dolan  malum teşkilatlar olmak üzere, gösterilen bazı belediye meclis ve belediye başkan adaylar konusunda yapılan hatalar nedeniyle yapılacak yerel seçimlerde AK Partinin ciddi  puan kayıp edileceğini, sayın Cumhurbaşkanının partisinin üstün de oy almasının teşkilatlarına bir tepki ve mesaj  olduğunu, aynı hatalara devam edilirse 31 mart yerel seçimlerinde bir çok büyük şehrin kayıp edileceğini, 23 kasım-10 aralık  2018 ve-15- 30 ocak- ve  24 Şubat 20019 tarihlerin de   yayınlanan yazılarımda dile getirdim.

Sayın cumhurbaşkanı son genel seçimlerden mesajı aldık dese de mesajı yanlış algıladığı anlaşılıyor çünkü seçim sathına girildiği dönemde belediye başkanlarını görevden alınması, adaylar konusun da hatalar yapılması, bu süreçte kamuoyunu rahatsız edecek konuların gündeme getirilmesi, halkın verdiği mesajı dogru algılanmadığının bir göstergesidir. 31 Mart- 23 Haziran da yapılan seçimlerde alınan sonuç da bu yanılgının ispatıdır. Yazılarım da dikkat çektiğim tablo yüz de doksan dokuz değil yüz de  yüz gerçek olmuştur, Ak Parti bu yerel seçimleri kayıp ederek bunun bedel ödemiştir..

 Bu saatten sonra  AK Parti A- Takımı halkın mesajını yeniden okur iyi değerlendirir ve  bunu  fırsata dönüştürürse  2023 de yapılacak seçimlerde yeniden şahlanır, demokrasi, insan hakları  paha ne, hedef Erdogan ve Türkiye düşmanlarına D- 20- Zirvesinde hadlerini bildirdiği ve dünyaya mesaj verdiği gibi 2023 seçimlerinde de mesajın kralını verir heveslerini kursakların da bırakır.  

Bu devlet ne R. Tayyip Erdoğan’ın ne de Kılıçdaroglu’ nun şirketi, ne de  bu millet bu liderlerin kulu, kölesi ne de  partilerin işçisidir. Ülke adına kim güzel işler yapıyor ve hizmet ederse ona sahip çıkar oy verir, bunun en bariz örneği de milyonlarca üyesi, yüz binlerce teşkilat mensubu olan ve üç yüzün üstünde milletvekili bulunan partisinden sayın Cumhurbaşkanının sahsına  daha fazla oy vermesidir. bu halk hakkı teslim eder. 

Siyasetçilerimizde bazen güç zehirlenmesi oluyor, AK Partide olduğu gibi! Otuz bir Mart seçimleriyle ilgili liderlerin konşmasına baktığımda, Sayın Cumhurbaşkanı bu kez  halkın mesajını anladığı anlaşılıyor ama bunun muhasebesinin yapılması değil yanlış yapanlara hesap sorması gerekir, gerekir ki halkın beklentisi yerine gelsin.

Kılıçdaroglu'nun ise halkın mesajını anlayamadığı grup toplantısındaki konuşmasından anlıyoruz. Ortada henüz bir şey yok. Yok  ama esen rüzgarın havasına kapılmış olacak ki asıyor ve kesiyor, arada  millet iradesinden söz etse de Türkiye’yi uluslararası arenada sıkıntıya sokacak beyanatlar vermeyi ihmal etmiyor. Daha da garibi olan bu ülkeye yüklediği külfetin hesabını göz ardı ederek, On beş Temmuz ve gezi olaylarının savunucusu ve avukatlığını yapıyor… “300' e yakın şehit binlerce gaziden söz etmezken, Atatürk posteri yanında katil terör başının posterini asan terör mensubu ve partisinin sözcülerine methiyeler düzüp teşekkür ediyor…

Kemal aganın gözardı ettiği bu millet artık yabancı birilerinin Türkiye’yi kurtarmasını Türk halkını sevmesini istemiyor, Gezi olayı da  masumane bir olay olmadığı gibi, on beş Temmuz darbe girişimi de  gezi olayının bir finalidir Kılıçdaroglu bilmek istemese de halk bunu biliyor.

Gezi olayında Avrupa ve Amerika’nın silahşörleri yanın da Almanya Yeşiller Partisi eş başkanı Claudia Roth’nın üç beş ağaç için ön saflarda yürümeyeceğini ve sevdasının Türkiye olmadığını göremiyorlarsa gitsinler kumda oynasınlar da  ayaklarına taş batmasın.

AK Partiye gelince son  mesajı iyi  değerlendirir, iyi anlar anladığını da millete anlatırsa, partiye dolmuş trene bindirilmiş “Dini- dar, vizyonsuz misyonsuzlar” yerine trenden indirilmiş, küstürülmüş Vizyonu, misyonu olan, gerçek dindar  partilileri yuvaya döndürürse” 2023 seçimlerin de güçlenerek tekrar iktidar olur ve  dahili, harici Erdogan gitsin bahane Türkiye’ nin iki yakası bir araya gelmesincilere de iyi  bir ders verir…

Kamuoyunun merakını gidermesi gereken başka bir konuda Seçim sathına girildiği süreçte İstanbul, Ankara, Bursa ve Balıkesir başta olmak üzere bazı yerlerde seçilmiş Belediye başkanlarının neden görevden alındığı ve gerekçesinin bu millete anlatılmasıdır.

Ayrıca seçimlere üç beş gün kala Terör başının mektubunun gündeme getirilmesi ve kırmızı bültenle aranan soytarının mektubu  konusun da devletin Ajans ve televizyonun da gösterilmesinin nedeninin  açıklanmasıdır.

Açıklansın çünkü birileri küçük hesaplarla bazılarını hoşnut ederken diğer tarafı küstürmüştür. Bundan dolayı da  Ankara, İstanbul, Adana, ve Antalya gibi kentlerde bu davranışlara tepki olarak CHP Adaylarına AK Partililerden büyük oran da oylar gitmiştir. Nedeni de küçük hesaplardır…