Bizim politikacılar ülkenin ciddi sorunlarını bir kenara atıp “fetö”kopi” belgeleriyle gereksiz gündem yaratıp dünyaya kural koyma şampiyonu kan emici Amerika’nın değirmenine su taşımaktadırlar.

Üstelik ambargoyu delme konusunda uluslararası hukuku hiçe sayarak birleşmiş milletler kararını dahi dikkate almadan başına buyruk işler yapan sözde demokrasi havarisi, başta Amerika olmak üzere İngiltere, Fransa ve Almanya gibi Ülkelerin yıllardır yaptığı iş derebeylikken.

Sahte dekont sallamanın sadece Amerikan’ın İran’a uyguladığı ambargoyu dikkate almayıp bu ülkeyle ticaret yapan Türkiye’ yi dize getirme gayreti içinde olan Amerika ya destek vermekten başka bir işe yaramayacağını tazminat ödeme rekortmenleri anlamalıdırlar.

Sayın Kılıçdaroğlu illaki bir şeyler yapıp gündemden düşmemeyi amaçlıyor ise, PYD ve YPG’nin ne olduğunu, ABD’nin bu iki terör örgütüne binlerce tır silah göndermesinin altında yeten gerçeği anlatması lazım, hem de o partisinin meşhur grup toplantısında. Ayrıca Amerika ve müttefikleri Irak’a girdiklerinde, kitle imha silahları yerine, çok miktarda altın külçeleriyle karşılaştılar ve yıllar geçmesine rağmen hala bu altınların kaderinin ne olduğu belirsiz, bir zahmet bunu da araştırıversin.

Efendim işte Man adasına şu kadar para gitmiş, şunlar göndermiş falan filan… Sayın KIlıçdaroğlu! CHP'li vekil Elif Doğan Türkmen'in, 2017 Ocak ayı fatura bedeli 794 bin, Şubat ayı fatura bedeli ise tam 1.2 milyon TL…Bu bedelleri biz ödedik, yani vatandaş. Önce bunun hesabını verin millete! Meclis’te sol yumruğunu havaya kaldırarak güya “ezilenlerin yanındayız” mesajı veren İstanbul Milletvekiliniz Gamze Akkuş İlgezdi’nin Bağdat Caddesi’nde Four Winds Residence’ta 5 milyon dolar değerinde 3 lüks dairesi var, üstelik aynı yerde kızınızın da bir dairesi var, nereden baksanız 1.5 milyon dolar eder, siz önce bunların bir izahatını yapın, illaki Ak Partili birilerinin  kürsüden tapu sallaması mı gerekiyor?

Ne zamandan beridir solcu ve devrimci kardeşlerimiz kapitalist ve emperyalist devletlerin değirmenine su taşır oldu? Ha sahi, 1969’da İstanbul’a gelen Amerikan 6. Filosu’na tepki gösteren ve “Yaşasın tam bağımsız Türkiye!… Kahrolsun Amerika!..” diye bağıran gençler solcu devrimci gençlerimiz değil miydi?

Deniz Gezmiş’in kemiklerini sızlatıyorsunuz, haberiniz olsun!

Devletler her zaman sıcak paraya ihtiyaç duyarlar, garip ülkeler sıcak parayı zam ve vergilerle halkından alma yoluna gider, halkına çileyi çektirir, söz konusu o devletler ise kanun nizam tanımaz kandan irinden beslenirler, sıcak parayı ise başka ülkelere çile çektirerek temin ederler.

Bu gün Ortadoğu’da yaşanan her tür olumsuzluk bu ülkelerin eseridir, İran, Irak savaşı, Afrika, balkanlar ve Filistin de yaşanan insanlık dramı bu devletlerin eseridir.

Uluslararası terör örgütlerine silah araç gereç vererek iç çatışma yaratan ve birbiriyle çarpıştırıp kaynaklarını söğüşleyen de bu ülkelerdir.

Aynı oyun yıllarca ülkemiz üzerinde de oynandı, sağcı-solcu, laik - anti laik, Kürt-Türk  her tür argüman kullanılarak iç çatışmalar çıkartan, askeri müdahalelerle post model dost model darbelerde yaptıran bu soysuzlardır.

Tefecinin (IMF) eline düşmüşbirülke kaynaklarını yeterince kullanamaz, petrolünü çıkartamaz, önemli bazı madenlerin rezervleri onların iştahını kabartır, savaştırır, karıştırır sonra barıştırırlar, bedelini de misliyle o ülkelerin kaynaklarıyla geri alırlar, bugün Irak ve Libya da olduğu gibi.

Afrika’da da her tür yer altı zenginliğe rağmen insanlar aç, aç ama omuzlarında milyonluk silah var, bunlara bir orduyu donatacak silahları kim veriyor?

Bu devletler nemalanacakları ülkelere ambargoyu uygularlar sonra da gönüllerine göre ihlal ederler sonra da misliyle para kazanırlar, en basit uluslararası ambargoyu hiçe sayarlar,  ben sizlerin ilaç araç gereç yanında her tür silah ihtiyacını karşılarım ama tutar yüz milyar ise risk farkı olarak % 30 da avanta ilave alırım derler ve bunuda yıllardır yapmışlardır halada yapmaktadırlar.

Kapitalizmin ve Emperyalizmin gereği zaten budur, iyi ama CHP niye bu değirmene su taşır anlamış değilim…

Kuzey Irak bölgesel yönetimine, PYD, PKK, YPG’ye silahları herhalde babam vermedi, İran’a on beş senedir Amerika tarafından ambargo uygulanıyor, nükleer santrallar için araç gereci her halde Türkiye vermedi, Çin’i, Rusya’sı, Fransa’sı, İngiltere ve Almanya’sı İran’la ticaret yaparken hiçbir mesele yok hatta Amerika dahi bu ülkeyle ticaret yapmakta bir behis görmüyor ama biz yapınca suç. Hadi oradan!

Türkiye ne zaman dünya beşten büyüktür demeye başladı, ambargo safsatasıyla belirli pazarları elinde tutan bu ülkelerin pazarlarına ortak olmaya başladı, oynadıkları oyuna karşı çıktı işler karıştı.

Türkiye’nin enflasyonu uzun yıllar kontrol altına alıp %6,5'larda tutmaya başlaması, yaşanan küresel krizlere rağmen ekonomik sıkıntıların yaşanmaması, tek başına Amerika’nın İran ve benzeri ülkelere uyguladığı ambargoyu hiçe sayarak bu ülkelerle ticaret yapmasının neticesidir, FETÖ’sünün, çetesinin devreye sokulması da bundandır.

Ülkemize karşı her tür illegal örgüte destek veren bu ülkeler terörle yapamadığını kasaba politikası yapan siyasetçilerimizle yapmayı birlik ve beraberliği bozmayı ve izlediğimiz eski filmleri devreye sokmaya çalışmasının nedeni de bundandır.

Türkiye bu oyuna gelmemeli kasaba politikası yapan siyasetçiler Amerika’nın ekmeğine yağ sürdürmemelidir. Hükümette varsa bu ülkelerle yapılan ticaretten nemalanan kişilerden adalet önünde hesabını sormalı bu işleri Amerika’ya bırakmamalı…

Sayın Kılıçdaroğlu’na ev ödevi;

- 1993 ile 2003 yılları arasında el konulan bankalardaki 27 milyar dolarlık hortumlama ve zararın hikâyesi, tahsilat mücadelesi ile birlikte gitmekte. bir türlü de bitmemekte!.. Yönetici ortakların kendilerine aktardığı kaynaklar ve usulsüz kredilerle toplam 27 milyar dolar zarara yol açan banka yolsuzluklarının geçmiş faizleriyle Hazine’ye toplam faturası 65 milyar dolar (100 Milyar TL) olarak hesaplanıyor.

- 28 Şubat'ta kaybedilen para 250 milyar doların üzerindedir. Bu kadar büyük parayı darbeciler çalmıştır, birilerine peşkeş çekmiştir. Özellikle 28 Şubat döneminde Merkez Bankası'nda yaşananları yani bir gecede faizlerin 3 binlere, 4, binlere,5 binlere çıktığı gecelerde o bankadan kimlerin para çektikleri, kimlerin devlet malını gasp ettiklerini bir araştırıverin, araştırın ve gençlerimize anlatın.

Şimdiki nesil bunları pek hatırlamıyor, onlar, ellerindeki beş bin liralık telefonları ile sosyal medyada “ne olacak bu milletin hali” mesajı paylaşmakla meşguller…