Partilerde havayı ısıtan belediye başkan aday atamaları kadar, açıklanacak belediye meclis üyeleri de ısınan havayı kaynatacağa benziyor. Çünkü zaman zaman  partilerde lobi faaliyetleri, ahbap çavuş ilişkileri partileri birilerinin özel şirketi yapıyor ve dediği dedik çaldığı düdük oluyor. Dolayısıyla teşkilatlarda hava ısınmakla kalmıyor, kaynıyor.   

Partilerde amacı hizmet olmayıp ikbal bekleyenler de bakıyorsun CHP’li olanlar DSP'ye, Ak Partiye; AK Partiden umduğunu bulamayanlarda CHP’ ye koşuyor.

Bakalım Mevla neyler neylerse de güzel eyler. Bekleyip  göreceğiz. İl Genel Meclis üyelerinin tespitinden sonra hava ne olacak ve kimler nerelere koşacak.

Politikadan ikbal beklemesem de benim için yaşadığım kent İzmir önemli. Bu kentte AK Parti Belediye başkan adayları  kadar yapılacak meclis üyeleri de önemlidir. Bu konu da  teşkilatların tutum ve davranışları da önemlidir. Fazla gürültü çıkmasa da bu kentte CHP ile bir farkımız yok.

CHP'de tabanda da tavanda da  bu işler normal çünkü CHP özel şirket oldu. AK Parti de ise tavanda Sayın Cumhurbaşkanı hizmetkarız. Halkın emir eriyiz. Gurur kibir yok halkın partisiyiz dese de İzmir de  AK Parti Sayın Cumhurbaşkanının dediği gibi değil, başta İl başkanı olmak üzere üç beş  kişinin şirketi gibi yönetiliyor.   

CHP’nin kavgasız günü geçmez ve  iktidar olma gibi de bir dertleri yoktur. Elinde bulunan belediyeleri yeter ve bunları koruma derdindeler, kavgada yapsalar saman alevi gibi yanıyor ve sönüyor. Epey  gürültü çıksa da, sahada bir ve beraber oluyorlar sahada bu  görüntüyü verebiliyorlar. AK Parti ise uyum görüntüsü olsa da  İzmir'de  bu uyum sahalara yansımıyor. Çünkü Teşkilatlar köşe kapma, eş dost adamını madamını meclis üyesi yapma peşindeler.

AK Partiyi özel şirketi gören ve yöneten İl başkanı söylentilere göre  İlçe teşkilatlarını yandaşlarla dizayn ettiği gibi şehirleri güzelleştirecek meclis üyesi şehir plancılarını bulmak için çalışıyormuş, anlıyacağınız baya yoğunmuş.

Bunu ben değil herkes söylüyor. AK Parti İzmir İl Teşkilatı Aydın Şengülün Holdingi ve İl, İlçe teşkilatlarına atananların geneli de müritleri. Çünkü istediğini alıyor istediğini götürüyor. Hal böyle olunca da herhalde  Meclis üyeleri de çoğunlukla bu partiye gönül vermiş gerçek partililer olmayacak. Şengül’ün iş ortakları yahut şirketinin belediyelerle olan işini kolaylaştıracak dostları olacak. Bunları söyleyenler koltuklar için değil parti için canını verenler.  Bir İlçe hariç!

Ne var canım partiye adam kazandırıyor diyenler olacak. Olacak çünkü ben bu filmleri çok izledim. Kayıp ettiğim  belediyelere baktığımda, Bornova da, oturan Balçova’ da, Konak da oturan Karşıyaka’ da, Bayraklı da oturan Karbaglar’ a Karbaglarda oturan, Ödemişte Torbalı gibi gibi bunu sayısını çoğaltabiliriz. Partiyle de alakası olmayanların,  A. B. Vekilin adamı, İl başkanın iş, aş ortağı Ali'nin dayısı Veli'nin amcası, Hüseyin'in hemşerisi, bunu çok gördük. Ayın 18' inde de görecegiz.

Gördüklerimin bir çogu AK Partinin bu ülkeye yaptığı bunca hizmete ragmen, AK Partinin açtıgı yaraları bu bantlarla kapatın probogandası yapan, parti aleyhine dövizler asıp broşürler dağıtan ve CHP’ in boş muhalefetini ona katlayanların bu partide baş tacı yapıldıgını bırakın üst noktalarda görev almalarını bu partiyi temsil  ettiklerini biliyoruz. Dost acı söyler ama gerçekleri söyler. AK Parti bir gönül hareketidir. Gönül erleri, sonradan olma iktidar olduğu için teşkilatlara dolma burnu Kaf dağındakiler nedeniyle sahalara inmiyor; çalışmalara katılmıyor, gavura kızıp oruç bozma misali, parti kaybediyor.

Ben bu partinin kurucusuyum ve üç dönem başkanlık divanında görev yaptım. Hem de her ferdin bahaneler uydurup kaçtığı, iktidar olduğu dönemde de  AK Partili olmak için koşulduğu  dönemde, aynı yara bantı dağıtan ve afiş asanlar gibi  A. Şengül de torpille partiye gelen başkanlık divanında olduğum dönem de partiye katılan beraber çalıştığımız birisi. Ben kimin ne olduğunu nereden, nerelere geldiklerini biliyorum. O dönemler teşkilatlar özel şirket değildi. Bizler partimizin emir erleri idik. Bu süreçte binlerce kişiyle çalıştık. On binlerce  benim gibi taşın altına elini koyan, gönül erleriyle tanıştık, çalıştık kaynaştık.

Günümüzün tersine nöbet değişimi olsa da bugünkü gibi partiden kopmalar olmadı. Her tür faaliyette sahalarda beraber olup dalga dalga halkayı büyüttük. Her seçim oyu artırdık. AK Partiyi bu toplum tanımadığı ve bunca hizmet ve eserlerinin dahi görülmediği dönemde İzmir'in milletvekili sayısı 28 değil, 24 iken; son üç dönemden fazla milletvekili ve Belediyeler kazandırdık.

O günler gönül erliği vardı. Tek amaç iktidar olma, halka hizmet sevdasıydı. İktidar nimetlerinden yaralanma, ticareti geliştirme, karne düzeltme gayretleri yoktu. AK Parti kadroları halka hizmet Hakka hizmet düsturuyla Allahın  rızasını kazanmak amaçtı.

“Yedi Haziran ve Yirmi dört Haziran“ Seçimlerin de Sayın Cumhurbaşkanı kurduğu ve başkanı oldugu partisinden %10 daha fazla alıyorsa faktör teşkilatların iktidar olmak için değil, partide hegemonyalarını kurmak ikballerini ön planda tutmak ve teşkilatlarda güçlerini artırmak için çalışmalarındandır. Bu partiyi şirketi gören miras yediler yatıp kalksınlar gece gündüz sayın Cumhurbaşkanına dua etsinler.

Bu kent de Belediye aday adaylığı sürecinde, örnegin Hanyalı, Konyalı, Mardinli, Diyarbakırlı ve milletvekillerinin kulis çalışmaları en bariz örnektir. Başkan aday adaylarında gördük Belediye meclis üyeliklerinde görecegiz. Niceleri devreye girecek, al külahı ver takkeyi olacak bunu da görüyoruz, dahası da var. Genel başkan yardımcıları, bakanlar(!) başbakanlar (!) umarım  kadrolarını meclis üyesi yapmak için değil, İzmir’i de seçimleri kazanmak, İzmir halkını sevdikleri için bu kentte  geliyorlardır.