Kılıçdaroğlu’ndan gün görmedik bir söz daha: “Seçim olursa Erdoğan’ı ABD Başkanı Joe Biden dahi kurtaramayacakmış.” Lafa bak hizaya gel! Biden’ın adamı Erdoğan değil senin başını çektiğin muhalefet bloku…

Öyle anlaşılıyor ki, Kılıçdaroğlu müttefikinden umudu kesmiş. Bu ülkede erken seçim yok, seçimler tarihinde yapılacak denilirken, TBMM’de siyasi partilerin milletvekili sayısı da ortada iken erken seçim şarkısı söylemenin, halkı sokağa dökme gayretlerinin, miting yapmanın mantıklı izahı nedir Bay Kemal abi? Bunun izahı bulanık suda balık avlamaktır. Her fırsatta benzeri provaları denediniz, fakat halkın büyük kesimi bu ayak oyunlarını yutmadı tutmadı. Şimdi de Kılıçdaroğlu R.Tayyip Erdoğan’ı Joe Biden bile kurtaramayacak diyorsunuz, Erdoğan’ı bu halk kurtarır kurtarmasına da önümüzdeki seçimlerde seni ve Biden’ı kim kurtaracak acaba…

Türkiye Cumhuriyet Merkez bankası dünyada en şeffaf veri açıklayan bankalar arasındadır, Sayın Kılıçdaroğlu! Analitik bilanço okumasını bilen herkes bu rakamları alıp inceleyebilirken, bilançoyu inceleme yerine Merkez Bankası rezervlerini bahane ederek algı operasyonu yaptınız. Bu kervana bazı teşkilatlarınız da katıldı. Dikkat çekenler arasında Aksaray CHP İl başkanı olan Ali Abbas Ertürk de vardı. Bu zevat bile (128 Milyar Dolar NE-RE-DE ) yazılı afişi CHP İl binasına astı. Asılan afiş C. Savcısının talimatıyla indirildi. İndiren polislere tepki gösterme bahanesiyle söz konusu il başkanı halkı ellerinde broşürlerle sokağa döktü, sözde basın açıklamasında devletin İçişleri Bakanı ve Sayın Cumhurbaşkanına meydan okudu.  

Bende bir Ak Partili olarak sizlere meydan okuyorum, geçmişte patatesten, soğandan medet umdunuz, aksine vatandaş ise “patates soğan, o koltuk sana helal olsun Erdoğan” dedi. O süreçten sonra mindere çıktın Erdoğan seni yine yendi tuş etti… Halelleşme, kucaklaşma derken gündemine Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanına “seni Amerikan başkanı Joe Biden bile kurtaramayacak” gibi bir garip ifadeyi alıyorsun. Bu çıkışının kime faydası var? Siyasi istikrarsızlık yaratmayın, bu davranış sadece partinize değil bu ülkeye de zarar verir…

Ticaretle uğraşanlar bilirler, illaki ekonomist olmak gerekmiyor, siyasi istikrarsızlıklar güveni sarsar, para ürker, yatırım güven ve istikrar ister para korkaktır, özel bankalar,  holdingler ve sanayiciler,  üretim ve istihdama yönelik faaliyetler yerine faaliyet dışı gelirlere yönelirler. Ben sanayiciyim, siyasiler tepişir istikrar bozulursa yatırım, üretim yerine faiz, döviz olur işimiz…Kurdaki dalgalanmanın ana nedenleri arasında siyasetteki istikrarsızlık ve densizlikler önemli faktördür.    

Bu ülkede altmış yıldır enflasyonun % 80-90 ve 120 lere çıktığı benzin, gaz, şeker, un ve yağ kuyruklarının yaşandığı, çevremizde bir top yahut tüfek patlasa yoklukların devreye girdiği dönemler unutulmadı. Bu hükümet zaman zaman yanlış yapsa da, tefecinin eline düşmüş müflis tüccar konumundan bu ülkeyi itibar gören tüccar konumuna getirmiştir. 3-5 yıldır mı bu ülkeyi iyi idare edemez oldular? Bundan dolayı mı döviz uçtu, uçuyor paralar dışarı kaçıyor?

İngiliz ekonomi gazetesi Financial Times, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef alarak, Türk Lirası'nın değerindeki gerilemeye işaret etti ve bu şer gazete, "Aniden rotasını değiştirmediği sürece, büyük potansiyele sahip bir ülke olan Türkiye'nin önündeki tek soru, Cumhurbaşkanı'nın daha ne kadar görevde kalacağıdır." ifadelerine yer verdi. Gazetenin bu küstah ve hadsiz tavrı“…Tam bağımsızlık, bizim bugün üzerimize aldığımız vazifenin asıl ruhudur… Biz, yaşamak isteyen, onur ve şerefi ile yaşamak isteyen bir milletiz…” Diyen Atatürk’ün kurduğu partinin görevdeki bir genel başkanı olarak sizi rahatsız etmiyor mu Sayın Kılıçdaroğlu?

15 Temmuz darbe girişimi, Gezi olayı, FETÖ- PKK-PYD olayları, sınırlarımız ve çevremizde terör devleti kurma tezgâhları, dünyayı dize getiren Kovid 19 vakası,  ABD ve Avrupa’nın Türkiye’ye karşı hasmane tutumu orta yerde iken şer odaklarının ağzıyla konuşmanın, her fırsatta felaket tellallığı yapmanın, “Türkiye’de can ve mal güvenliği yok yatırım yapılmaz, Türkiye den mal alınıp satılmaz”  sözlerinin yaşadığımız ekonomik sıkıntıya hiç mi etkisi yok acaba?

Üç dönem başkanlık divanında görev yaptığım ve mensubu olmaktan da onur duyduğum Ak Partinin günümüzde mirasyedi işe yaramaz bazı teşkilat mensuplarının eksikleri yanında siyasilerin göz ardı ettiği iç dinamikleri devreye sokacak, çarşıda pazarda hareket getirecek konular yanında dar gelirli vatandaş ve gündemde olan asgari ücretle ilgili yapılması gerekenleri kaleme alacağım. Umarım Ak parti yetkilileri yanında ana muhalefet partisi de bundan ders çıkartır, gereksiz gündem ve popülist siyaset yerine bu konulara çalışır, böylece R. Tayyip Erdoğan’a yenilmekten kurtulur.