İsrail tarafından Gazze’de toplu kıyımdan geçirilen Filistinlilerin “ölüm kalım savaşları” henüz sonlanmadı. Çünkü onca kıyıma insanlık dışı onca mezalime karşın “tek bir Filistinli bile vatanı bildiği Filistin’den geri adım atmadı. Üstelik en çok ölenler çocuklar ve çocuk yaştaki gençler olmasına karşın bu çağda ABD destekli böyle bir soykırımın gerçekleştirilmesi insanlığın ne noktaya geldiğinin göstergesidir… 

“Dünyanın jandarması” olarak tanıdığımız Amerika verdiği destekle soykırıma çanak tutuyor. ABD bu korkunç savaşı seyrederken Yahudiler, Filistinlileri kıymaya, gençlerin çocukların bile bir gün yetişip  büyüyüp ırklarını sülalelerini devam ettiremeyecekleri sayısallığa ulaşmalarını önlemek için soykırımı gerçekleştiriyor…

BM’ler, Güvenlik Konseyi kararlarının çiğnenmesine de şaşkınlıklar içerisinde seyirci kalıyoruz. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM konuşmalarında her zaman itiraf edip seslendirdiği gibi “Dünya 5’ten büyüktür” diye bağırıyor ama duyan kim?

Oysa yaşananlar resmen bir 3. Dünya Savaşı provası çağrışımlarını yapıyor. “Bir yerlerden parlayan kıvılcımın çıkardığı yangının yayılması sonucunda durdurulamayan savaş ve savaşlar! Ve çaresiz kalan BM’ler Güvenlik Konseyi!

Derken beyinlere tarafların kendi çıkarlarını kendilerinin korumak zorunda kalacağı bir yenidünya politikası imajı çakılırken ki artık kapsamında ne “NATO” olacaktır ne “BM’ler GK’yi!  Ülkelerin kendi çıkarları ile varlıklarını  ancak kendilerinin sağlamak yollarında başlattıkları yeni mücadeleler dönemlerini kurgulayan yeni senaryolar savaşlar oyunları provaları yapılmaktadır…

Bundan sonra gözlenecek olan geleceklerimizin yeni politika yollarını açarken artık ne BM’ler GK’yi kararları olacak uyulması gerekenler içinde, ne de Amerikan ağırlıklı “NATO” gibi askeri kuruluşlar. AB’ye ise hiç güvenilemeyecek bu nedenle işlevsiz kalacak. Kısaca dünya yeniden bozulup yeniden kurulacak…    

Başta KKTC olmak üzere Türkiye’nin garantör olması ve uluslararası her platforma KKTC’yi taşıması bu arada “Türk Devletleri Teşkilatında” yer alması gerektiğini savunanlarının daha bir yoğunluğunca etkin olmaya başladıklarını da görüyoruz…

Türk Devletlerinde gözlemci statüsünde bulunan KKTC yakın zamanda tam üye olması bekleniyor. Türkiye’nin tutumu ve bu var oluşu devamlı ayakta tutmaya çalışan Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan oldu. Tutun ki Türklük dünyasının uyanışına yönelik yeni bir varoluş rüzgârı estirilmeye başlandı…

İsrail’in Gazze’ye saldırıları ve Filistinlilerin kadın, çocuk demeden bombalanıp öldürülmelerine de Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan başka hiçbir ülke lideri ses çıkarmıyor. Türkiye dışında yaşam maddeleri ve Tıbbi cihaz, ilaç yardımlarını yine Türkiye yapıyor. İsrail katletmeye devam ederken Dünya Ülkelerinin liderleri neden seslerini çıkarmıyor. Burada bir soykırım suçu işleniyor. İsrail Başbakanı hakkında tutuklama kararı bulunmasına rağmen önce Macaristan’a, sonra Amerika’ya gidip görüşmeler yapıyor. Uluslararası tutuklama kararları hiçe sayılıyor. Bu eli kanlı katili daha ne kadar korumaya çalışacaklar…

Gazze’de katliam yapan Yahudi’yi bile durdurmaya gücü yetmeyen BM’lerde değil, mazlum ülkelerin bir araya gelerek kendi kaderlerini kendilerinin tayin edecekleri birlikteliklerde dayanışmalardadır. Filistin Halkı ne zaman refaha kavuşacak. Bundan sonrası refah yürüyüşü de herhalde ülkelerini sonlarına kadar terk etmemekten geçecektir…

Filistin Lideri Abbas ise sadece kukla bir Cumhurbaşkanı görünümündedir. “Değmeyin tahtıma tacıma, ne isterseniz yapın” havasında. Erdoğan’ın davetiyle Türkiye’ye gelen Mahmut Abbas TBMM’sinde yaptığı konuşmada “Gazze’yi ziyaret edeceğim” dedi. Aylar geçti ama koltuğunu kaptırmamak için koltuğundan kalkamadı. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türk Halkı Filistin’in, Gazze’nin her zaman yanındadır…