Burada bir eksik var yakında o da değiştirilecektir. Ülkeler içerisinde güvenilir bir elektronik para haline gelecek… 

Yani 20 dolarlık bir parayı sana verebilirim ve sen bu paranın nereden geldiğini bilmiyorsun. Ortada bir kayıt yoktur. Bu parayı, benim kim olduğumu bilmeden alabilirsin. Bu buluş İnternet üzerinde geliştirilmiş ve insanların kullanması da kolaylaşacak… 

Tabi ki negatif taraflar da olacak… 

Dolandırıcı ve yeraltı dünyası yada yasa dışı işlem yapan insanlarda işlerini sürdürmek için bu kolaylıktan yararlanacaklardır. Bu yasa dışı kişilerin yönetimlerine karşı dikkatli olunması gerekir… 

Bitcoin’i biraz araştırıyorum; Ünlü Nobel ödüllü ekonomist, 1999’da kendisiyle gerçekleştirilen bir röportajda, Friedman, 1999 yılında yakın gelecekte İnternet’te güvenli ve gizli bir finansal işlem yönteminin geliştirileceğini ifade etmiş. Milton Friedman‘ın bundan tam 22 yıl önce Bitcoin gibi dijital para birimlerinin icadını tahmin ettiği ortaya çıkıyor… 

Milton Friedman 1991 yılında, tam 30 yıl önce, Bitcoin’in hayalini kurmuş ve bilgisayarca yönetilen bir paraya sahip olmayı düşlemiş. Bununla da kalmayıp dünyanın, Federal Rezerv Sistemi yani ABD MB olmadan daha iyi bir yer olacağını söylemiş… 

Peki, Koronavirüs'ü yeni bir dünya sistemi kurmak için tasarlayan “The AKIL”, Bitcoin’i de tasarlamış olamaz mı? 

Zira Bitcoin gibi diğer tüm kripto paraların kullandığı Blockchain Teknolojisi en az İnternet’in icadı kadar büyük bir icat aslında. 

Bitcoin dünyanın en büyük sosyoekonomik deneydir bence... 

ABD’nin değil, dünyanın en büyük yatırım bankalarından olan Lehman Brothers’ın Eylül 2008’de batmasıyla birlikte küresel mali kriz ile başlamıştı… 

Yahudi asıllı Alman bir aileden gelen Emmanuel, Mayer ve Henry Lehman kardeşler tarafından 1850 yılında kurulan banka 613 Milyar dolar borcu ile ABD tarihinin banka iflasını başarıp 20.000 çalışanını da işsiz bırakarak tarihin bankalar çöplüğündeki yerini almıştı. Bitcoin fikrinin Lehman Brothers'ın iflasından ve tüm sistemin hemen çökmesinden sonra ortaya atılması ne kadar da tesadüf değil mi? 

Bu iflas neden yaşanmıştı? 

Çünkü mevcut sistemin kusurları vardı. Maalesef var olmaya da devam ediyor. Çünkü Man in the middle (üçüncü taraf) büyük yolsuzluklara zemin oluşturuyordu. Bunu engellemenin bir yolu bulunmuştu, “Blockchain.” Uçtan uca, güvenilir ve üçüncü taraf yok. Acı gerçeği itiraf etmemiz lazım. Bugün, “Dünyadaki birçok şirket, çeşitli finansal hileleri öğrenmiş insanlar tarafından yönetiliyor.” 

Üretim yerine finansal hileler. Birçok çok uluslu şirkette, rakamlar manipüle edilebiliyor. Fakat ne acıdır ki, bunu sadece şirketler değil devletler de yapıyor… 

Yunanistan örneğini hatırlıyorsunuzdur? Avrupa Komisyonu İstatistik Ofisi Eurostat Ocak 2010’da yaptığı açıklamada Yunanistan İstatistik Kurumu’nun, NSSG’nin Ekim 2009’da (Genel seçimler sırasında) AB’ne yolladığı ekonomik verilerde siyasi müdahalenin yapıldığından bahsediyor ve Yunanistan İstatistik Kurumunun verilerini “güvenilmez” olarak niteliyordu. Basit bir açıklama ile Bitcoin, Wall Street'ten kaçmanın bir yolunu bulmak için tasarlandı… 

Bitcoin gibi kripto paralar, kanatlı paradır. Bugün dünyada 2,5 Milyardan fazla insanın banka hesabı bile yok… 

Dünya Ekonomisinde 32. Sıraya yerleştiğini hesaplamıştı. 

Haziran 2021 tarihi itibarıyla kripto paraların toplam değeri, 2.65 Trilyon $ olduğu söyleniyor. ABD’li Fütürist Ray Kurzweil’in bir öngörüsü ise “2029’da ilk kez bir bilgisayar Turing Testini geçecek. Bilgisayar, bir bilgisayar olduğunu ele vermeyecek…”