2023 sadece bizim için değil tüm dünyanın odaklandığı bir tarih olacak yazın bir yere...

Arap Baharı, Suriye, Kıbrıs, Akdeniz, Libya, Lübnan, Yunanistan... Ve uzaklardan başlatılan sorunların son adresi Azerbaycan oldu! Ermenistan’ın Karabağ üzerinden Azerbaycan’ı ve Türkiye’yi bir savaşa çekmeye çalışmasına başından beri temkinli baktım, içime sinmeyen bir şey var dedim ve Truva Atı misali gösterilmeye çalışılan tabloya hiç ama hiç inanmadım! Ki ilerleyen süreçte daha farklı söylemleri, deşifre olan ittifakları ve yeni manzaraları göreceğimize inanıyorum... Ermenistan tarafından füzelerin rotası Türkiye’ye çevrilip ateşlenirse sonrasında da ‘yanlışlık oldu kusura bakmayın’ diye açıklama yapılırsa hiç şaşırmam! Aman dikkat! Velhasıl ı kelam Azerbaycan üzerinden enteresan rüzgarların Türkiye’ye doğru üflenmeye devam edecek!

Gelelim Irak’a. Çünkü bir süredir oradaki gelişmeleri yakından takip ediyorum ve bugün o toprakları okuyarak Türkiye için önemli doneyi bir kez daha göz önüne sermek istiyorum... Yazılarımda ve kitlelere gerçekleştirdiğim konuşmalarda Irak’ı her daim ayrı tutarak “Türkiye’yi Irak üzerinden okumak gerekiyor” dedim, diyorum, diyeceğim... Ve bu düşünce ile zikrettiğim tüm ön görülerimde haklı çıktım. Çünkü bu coğrafyada Türkiye dokusuna en yakın ülke Irak. Her iki ülkedeki halkların etkileşim gücü çok yüksek. Bu şifreyi çözen emperyalist güçlerin Türkiye ve Irak oyunları da birbirine çok benziyor böylelikle. Ve domino etkisi yaratacak kumpaslara da sıklıkla başvuruluyor Irak’ta! Ve Türkiye Kürtlerine, Türklerine, Araplarına en yakın kimyada halklarda Irak’ta!

Tam da burada; Türkiye dört değil on dört bir yandan emperyalist güçler tarafından sınanmaya çalışılırken Irak ve Irak Türkmenleri çok önemli diyorum. Konunun tam uzmanı olmamakla birlikte şunu söylemem gerekiyor; Türkiye, bu saatten sonra Irak’a, Irak Türkmenlerine, Irak politikalarına ayrı ve önemli bir başlık açmalı! Çünkü ne Suriye ne de İran Türkmenleri Irak Türkmenleri gibi kimyada Türkiye ile buluşmuyor! Hatta Azerbaycan Türkleri bile Iraklı Türkmenler kadar dokusunda Türkiye’ye yakın değil!

Irak Türkmenlerine baktığımızda birlik, beraberlik, vatanına aidiyet, kültürüne sahip çıkma, Türk tipi toplum dokusunu ve sahip olduğu değerleri gelecek nesillere aktarma ruhunu fazlasıyla görüyoruz tıpkı Türkiye halkları gibi... Ve tarih boyunca Irak’ta yaşanan tüm sindirme politikalarına rağmen davalarından, topraklarından, kültürel değerlerinden vazgeçmemiş Iraklı Türkmenler...

Davalarından taviz vermeyen Türkmenler aynı şekilde Irak’ın bütünlüğü konusunda da önemli bir denge unsuru olmuş. “Irak bizim vatanımız ise bütünlüğünü koruyup gözetmekte bizim vazgeçilmezimiz” diyen Irak Türkmen Cephesi Başkanı Erşat Salihi ile Kerkük’te gerçekleştirdiğim bir röportajda şu cümleleri aktarmıştı; “Bizler büyük bedeller ödedik fakat asla özümüzden vazgeçmedik! İdam edildik, şehitler verdik, hapishanelerde yıllarımız geçti, baskı ve işkenceye maruz kaldık yine de davamızdan bizi vazgeçiremediler! Bunlarla birlikte Irak bizim vatanımız ve vatanımızın bütünlüğünü bozmak isteyenlere de asla fırsat vermedik. Biliyoruz ki bu topraklarda büyük oyunlar oynanıyor ve bu oyunlarla vatanımızı yaz boz tahtasına çevirmek istiyorlar! Bu oyunlara karşı Türkmenler her zaman vatan bilinciyle Irak’ın birlik ve beraberliği adına en önemli denge oldu...”

Her ne kadar Araplar ve Kürtler Irak siyaset  tablosunda öne çıksada,Türkmenlere hakettikleri siyasi konum pek verilmese de, istedikleri kadar seslerini Dünya’ya duyuramasalar da; Türkmenler Irak’ın en önemli denge unsuru! Bununla birlikte Iraklı Türkmenler Türkiye‘yi de her daim ‘ana otağı’ olarak gördü, sevdi, saydı, sahiplendi...Şimdi gelelim emperyalist ülkelerin Ortadoğu oyunlarına ve bu oyundaki en zorlu faktörlerden biri olan Iraklı Türkmenler ile Türkiye arasındaki strateji nasıl olmalı başlığına! Öncelikle Türkiye bölgede gücünün zirvesini yaşarken, Iraklı Türkmenlerin de Irak İç siyasetinde hakettikleri yere gelmeleri konusunda desteğini sunmalı! Çünkü Irak bütünlüğünde en sağlam taş olan Türkmenlerin güçlü duruşu Türkiye’nin de bölgedeki güçlü bir kaleye sahip olmasını sağlayacaktır! Bölünmüş, iç çekişmelere mahkum edilmiş bir komşu ülkenin sorunları ister istemez Türkiye’yi de rahatsız edecektir...Ve kendi arasında yaşatılmak istenen çekişmelerle güçsüzleştirilmek istenen Iraklı Türkmenlerin ‘siyasette birlik ve beraberlik coğrafyada güçlü Türkmen’ başlığıyla yüzleşmesine vesile olmalı! Iraklı Türkmenler şunu asla unutmamalı; kendi aralarında yaşayacakları tüm çekişmelerin zararı yine kendilerine olacaktır! Bu sebepten on başa ayrılıp güçsüz olmaktansa ‘Türkmen başlığında’ birleşip güçlü ve etkili olmayı tercih etmeliler...Önümüzdeki yıl gerçekleşmesi planlanan seçime hazırlanan Irak’ta yeni seçim yasalarının Türkmenlerin etkisini azaltmaya yönelik algıladım. Bu yönde gerekli girişimler mutlaka yapılmalı çünkü düşünülen seçim yasasına Irak hazır değil! Durum böyleyken Türkmenler ya birlikte güçlenmeyi tercih edecekler ya da zamanla her alanda yok sayılacaklar! İşte bu noktada Türkiye’ye düşen de bir abi modunda Irak Türkmenlerini koruyup kollamak ve birlikte güçlenme ruhunu onlara aşılamak olmalıdır...