Bilimsel Fitoterapi ve Aromaterapi Derneği ilk çalışmasına kabakla başladı. Nursel Altunkaynak hocamız, her üyenin kendi alanıyla ilgili çalışma yaptığını; kabak çeşitleri ve özelliklerinden dikimine, kabak tatlı ve yemeklerine; Kozmetikden fitoterapi ve aromaterapiye kadar, halk arasındaki kullanım alanları dahil her yönüyle inceleneceğini belirtiyor.

Ben şahsen kabak yemeklerini ilk piyasaya çıktığında yerim. Daha sonra ‘’kabak tadı!‘’ verir. Ancak ona yakın çeşidinden ‘’Bal kabağı’’ türü her zaman favorimdir.Askerliğimi yaptığım Adapazarı’nda tatlısınıda, köftesini, pidesini, başka yemeklerini de yedim. Başka illerde de var mı bilmiyorum. Adapazarı’nda patates ve kabak için ayrı bir hâl var. Burada sadece bal kabağının uzmanları satış yapıyor. Derneğin Adapazarı’nda bulunan üyesi balkabağı üzerinde çalışacaktır her halde.

Bilimsel adı CUCURBİTA olan kabağın çeşitleri: Sakız kabağı, helvacı kabağı, bal kabağı, hokkaido kabağı, cucurbita palmata, cucurbita digitata, cucurbita argyrosperma, incir yapraklı kabak. Ben bir de Kıbrıs’ta 1 metre boyunda bir kabak görmüştüm. 7-8 santim kesip dolma yapıyorlardı.    

Bir kaynakta, kabakla ilgili şu temel bilgilere rastlıyoruz:  

‘’Meyveleri bol lifli bir bitki olan kabak, bağırsakları tembel olanlar için tercih edilmesi gereken yiyeceklerdendir. Kabak; potasyum, fosfor, kalsiyum, magnezyum, sodyum, demir gibi madensel elementler içerir. Kabak bedeni temizler, sinirleri yatıştırır.’’ 

Bir başka kaynakta ise, kabak çekirdeğinin faydaları  sayılıyor:  

Zayıflama sürecini destekler. Kalorisi azdır.  

Vucudun gelişmesine katkı sağlar. Göz sağlığını korur.Daha iyi görmeyi sağlar.  

C vitamini ve lifler yönünden zengindir.Sindirim sistemini korur.  

Yüksek derecede antioksidan içerir. Cilt sağlığına büyük katkılar sağlar.  

Uykusuzluk sorununu önler. Daha enerjik bir yaşama katkı sağlar. Birçok hastalığın oluşmasını önler.  

Omurganın güçlenmesi ve kemik sağlığını  olumlu etkiler.  

Eklem sorunlarını önler. 

Saç sağlığını  olumlu yönde etkiler. Saçların daha  canlı ve parlak olmasını sağlar. 

İçeriğindeki  yoğun Omega 3 ile diyabet etkisini azaltır.   

Kötü kolestrolü önler. Kanın akışganlık seviyesini artırır ve damar tıkanıklığı riskini önler.                

İçindeki magnezyumla kalp sağlığını korur. 

Prostad hastaları için faydalıdır. 

Uykudan önce melatonin ve serotonin hormonlarını artırarak dinlendirir.   

Bilimsel Fitoterapi ve Aromaterapi Derneği üyeleri de Nursel Altunkaynak kardeşimle elele verdi bal kabağının tatlısından yola çıktılar.İnsanlık için çok değerli bilgiler üreteceklerinden eminim. 

Yolunuz açık olsun değerli dostlar. Bilimin ışığı yolunuzu aydınlatsın…