Günümüzde bazı siyasetçi ve bazı kamu nitelikli meslek kurum ve kuruluşlarının idareciliği iş edinmiş başkanlarının söylem ve eylemlerine bakınca çileden çıkmamak mümkün değil.

Muhalefet partilerine bakıyorsun iktidarı köşeye sıkıştırmak adına ekonomik çıkmaza girmemiz için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar, Türkiye’nin itibarını sarsabilme adına da ne gerekirse yapılıyor, anlayacağınız düşmana gerek yok. Avrupa’sı, Asyası Suudi gazetecinin katili Suudi Arabistan derken, bu ülkeyi kınarken bizim politikacılar neredeyse söz konusu gazetecinin katili Türkiye’dir. Azmettirinde R. Tayip Erdoğan‘dır diyecekler.

Diğer tarafa bakıyorsun sosyal dengenin çimento ve harcı olmakla övünen iktidar kim olursa onun kayığına binen, ömründe bir kuruşluk ticari faaliyetleri olmadığı halde kamu nitelikli esnaf teşkilat ve esnaf kefalet kredi koparatiflerinin üst kurullarında idareciliği iş edinmiş başkanlarının iki yüzlüğüne pes diyorsun. Bu densizlerin söylemleri başka, eylemleri bambaşka.

Sayın Cumhurbaşkanı bu teşkilatların başında olanların iki yüzlülüğünü biliyor herhalde, buralarda sürdürülen saltanatların, kanunsuzluk ve usulsüzlüklerin de farkında, farkında çünkü TESK’in son kongresinde bu teşkilatların başına gelenler üç ‘T ‘ ile gidiyor esprisi bunun göstergesi, ayrıca da anlayana bir mesaj. Bu kurumlara gelenler  ya ‘Tokatla, ya ‘Tekmeyle’, ya da ‘Tabutla’ gidiyor, başka türlü gitmeleri mümkün değil, üç T’ nin anlamı da bu olsa gerek.

Buralara gelenler Meclise gidiyorlar bakıyorlar ki TBMM’inde bu kurumlarda olan saltanat yok, süre bitiyor. Hemen geri dönüyorlar ve saltanat sürdürmeye devam ediyorlar.Dönemeyenler ise Onursal Başkanlık tezgahıyla nemalanıyorlar. Çünkü buralarda Türkiye Cumhuriyetinin Başbakan ve Cumhurbaşkanının maaşının üstünde maaşlar var.Buralar da, bir ilin Valisi on bin lira maaş alırken, bir ilçe ve  semtin bir oda aynı zamanda  kefalet kredi koparatif başkanı on beş ile yirmi bin lira maaş alır, diğer nimetler hariç.

Ayrıca bu kurumların otelleri, lokalleri, şirketleri ve namütenahi ganimetleri var.Nimet var külfet yok. Milletvekili, Vali, Emniyet Müdürü, Hakim ve Savcı olma esnaf Odası, Birlik, Federasyon ve Kredi Kefalet Kooperatif başkanı ol, bak keyfine, Devletin hazinesinden esnafa kredi verme adı altında transfer edilen paralardan kesilen haraçlarla TESKOMB’un Bodrum’da 24 milyona alınan oteli gibi TESK'in de Marmaris'te oteli var Bu otellerin ne esnafa ne millete bir katkısı yok idarecilerin saltanatına katkısı dışında…

Türkiye ekonomik açıdan zor bir süreç yaşıyor. Ekonomik bir savaş yapıyoruz. Garip esnaf, memur, işci ve reçberi köylüsü fedakarlık yapıyor. Söz konusu bu kurumların başında olan idareciliği iş edinmiş söz konusu yöneticiler basın önüne çıkıp ahkam kesmelerine rağmen saltanat sürdürmekten de geri kalmıyorlar.

TESK’in başkanı Bendevi Palandöken ve TESKOMB’un meşhur başkanları Hükümet temsilcileri karşısında esnaf ve sanatkarlara tasarruf fetvaları verirken TESKOMB’un başkanı Hazineden alıp esnafa dagıttığı paralardan aldıgı katılım payları, risk fonu birlik, üst birlik fonu adı altında tirilyonluk kesintilerden seksen bin lira maaş alıyor,  bir ay olsun maaş almadığını söyleyebilir mi?

Bu beyler esnafa finansman yok diye bir kuruş katkıda bulunmazlarken kendileri bırakalım sürdürdükleri saltanat ve diğer nimetleri en düşük 20 ile 80 bin liraya yakın maaş alanlardan kaç kişi fedakarlık yapıp maaş almamıştır? Cumhurbaşkanının maaşını polemik yapanlar bırakın koca Türkiye Cumhuriyetinin başkanının maaşını yüz bin lira alsın Devletin başının zamlarla 74 bin liraya çıkmasını.

Bu ülkede idareciliği iş edinmiş yıllardır yüz binlerce lira maaş alan asalakları göz ardı etmeyin.

Devamı yazılarımda Antalya ve Bodrum da söz de egitim özde saltanat toplantısı yapan iki yüzlülerden söz edeceğim, hem perhis hem de lahana turşusu yiyen söz konusu iki yüzlülerin dudak uçuklatan maaşlarından söz etmeye devam edecegim.   

Ama bu asalaklara bir şey sormak istiyorum: Daha dün Tunceli’de iki askerimiz donarak şehit düştü, siz sıcak minderlerinizde o 80-100 bin liraları cebinize indirirken vicdanınız hiç mi sızlamayacak?