Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde doktorlarla akşam yemeğinde bir araya geldi. Erdoğan yaptığı konuşmada terör ve terörle mücadeleye yönelik şu mesajları verdi:

 SEMBOLİK MERKEZ

 Kızılay semti rastgele bir yer değil. Kızılay tüm Ankara’nın, hatta tüm Türkiye’nin ortalamasını temsil eden sembolik bir merkez. Ankara’da ikamet eden veya buraya yolu düşen her vatandaş, bir şekilde Kızılay’a uğrar. Daha önceki saldırılar halka açık mekanlarda gerçekleşmekle birlikte hepsinin de özel hedeflerinin olduğunu görüyoruz. Ancak son saldırı Ankara’da yaşayan veya Ankara’ya yolu düşen herkesin bulunma ihtimali olan bir yerde, pazar gibi insan çeşitliliğinin zirvede olduğu bir günde, kalabalığın en fazla olduğu akşam saatlerinde gerçekleştiriliyor. 

 TOPLUMUN TAMAMINA YÖNELİK

Kızılay’daki eylem şu veya bu kesime değil, doğrudan toplumun tamamına yönelik bir saldırı olması dolayısıyla, yani toplumun özetine yönelik bir saldırı olması dolayısıyla, terör örgütünün gerçek yüzünü gösteren bir hadisedir. Erkeğiyle kadınıyla, genciyle yaşlısıyla, öğrencisiyle  çalışanıyla, Kürt’üyle, Türk’üyle, Alevisiyle, Sünnisiyle velhasıl 79 milyon vatandaşımızın her biriyle, burada o tamamın özeti var ve o saldırının hedefi olmuştur.

 MİLLETVEKİLİ OLMASI TERÖRİST OLDUĞU GERÇEĞİNİ DEĞİŞTİRMEZ

 Bugüne kadar bir millete savaş açıp da kazanan hiçbir terör örgütü, terörist yoktur. Elinde silahı, bombası olan  teröristle, konumunu, kalemini, unvanını, amacına ulaşabilmesi için teröristin  emrine verenin de hiçbir farkı yoktur. Unvanı milletvekili, akademisyen, yazar, gazeteci, sivil toplum kuruluşu yöneticisi olması o kişinin aslında bir terörist olduğu gerçeğini değiştirmez. Bombayı patlatan, tetiği çeken terörist olabilir ama o eylemin amacına ulaşmasını sağlayan işte bu destekçiler, yardakçılardır. 

 ETKİLİ MÜCADELE MESELESİ

 Terör tanımını, terörist tanımını en kısa sürede yeniden yapılarak Ceza Kanunumuza derç etmeliyiz diye düşünüyorum. Terör örgütlerine destek verdikleri için güvenlik güçlerimizce yakalanan kişilerin adliyenin bir kapısından girip, diğerinden çıkıp gitmesi artık tahammül edebileceğimiz bir durum değildir. Bu mesele düşünce, basın veya örgütlenme özgürlüğü meselesi değildir. Bu mesele Kızılay’daki son saldırıda da görüldüğü gibi topyekün milletimizin hayatına kasteden alçaklarla daha etkili mücadele edebilme meselesidir.

YA BİZİMLE YA TERÖSTLERİN YANINDA

Ülkemizde ve dünyadaki birtakım çevreler yol ayrımında. Ya bizim yanımızda olacaklar ya da teröristlerin yanında yer alacaklar. Bu işin ortası yoktur. ‘Ama, fakat’ ile başlayan açıklamaları, bu yöndeki tavırları ‘teröristin yanında yer almanın ikrarı’ olarak görüyoruz. Uluslararası İyilik Ödülünü alan uzman çavuş İsmail 24 yaşında, 3 çocuğu  var. Orada, hayatını sadece o terör mücadelesi esnasındaki ağabeyinin üzerine kapaklanarak, adeta feda-i can edecekti. ‘Bir tane İsmail yok, binlerce onbinlerce İsmail var’ dedi. Evelallah binlerce,  onbinlerce İsmaillerle, biz geleceğe yürüyeceğiz. 

 TÜRKİYE’NİN ÖNÜNÜ KİMSE KESEMEYECEK

 Türkiye’nin önünü bu noktada kimse kesemeyecektir. Devlet ve millet olarak el ele vererek, terör musibetinin üstesinden geleceğimize yürekten inanıyorum. Böylesine acı bir hadiseyi siyasi rant devşirme vesilesine dönüştürmeye çalışanları da milletimiz asla unutmayacak ve affetmeyecektir. İçeride ve dışarıda bugün bize bedel ödettiklerini sananlar, gerçek bedeli kendileri ödeyeceklerdir. Bunun da böyle bilinmesini isterim. 

HAYVANDAN DAHA AŞAĞI KONUMA DÜŞECEKLER

 Biz, milletimizin, bayrağımızın, vatanımızın, devletimizin bekası için bin yıldır bedel ödüyoruz, ödemeye devam etmekten de çekinmeyiz. Bugün bize en alçak, en sinsi, en insanlık dışı yöntemlerle saldıranlar, inanın bana bedel ödeme günü geldiğinde hayvandan daha aşağı bir konuma düşecekler ama yine de kendilerini bekleyen akıbetten kurtulamayacaklardır.

KANLARI YERDE KALMAYACAK

Terör örgütleri ve eylemlerinin en başta gelen amaçlarından birisinin ülkenin ve toplumun gündemini, kendi kontrolleri altına almaktır. Kesinlikle buna izin vermeyeceğiz. Kayıpların acısı yaşanıyor. Onlara karşı sorumluluklar yerine getirilecek, kanlarının yerde kalmamasının  sağlanacağız. Bundan da hiç kimsenin şüphesi olmasın.

 FERHAT GÖÇER İPTALİ

 Dün (önceki gün) bazı arkadaşlar ‘İptal mi etsek?’ diye sordu. ‘Bu teröristleri mi sevindireceğiz? Biz yolumuza aynen devam edeceğiz’ dedim. Ferhat Göçer’i dinleyecektik, onu bir başka zaman da dinleriz. Fakat biz, bu birlikteliğimizi bir araya gelerek sürdüreceğiz. Onları da sevindirmeyeceğiz. Yolumuza aynı kararlılıkla devam edeceğiz. Davutoğlu ile 50 dakika görüştüAnkara saldırısının ardından Erdoğan dün akşam Başbakan Ahmet Davutoğlu ile de biraraya geldi. Erdoğan’ın resmi programında olmayan sürpriz görüşmede Ankara’daki terör saldırısının değerlendirildiği öğrenildi. Yaklaşık 50 dakika süren görüşmede Davutoğlu saldırı ile ilgili son bilgileri Erdoğan’a ayrıntılı olarak aktardı. Terörün iç ve dış desteklerinin ele alındığı görüşmede yeni terörle mücadele yöntemleri değerlendirildi.