23 Haziran’da yapılacak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine bir hafta kala Cumhur İttifakı adayı Binali Yıldırım ile Millet İttifakı adayı Ekrem İmamoğlu, ortak canlı yayında karşı karşıya geldi. Tarihi buluşmada, Yıldırım ile İmamoğlu oturumu yöneten İsmail Küçükkaya’nın yönelttiği sorulara cevap verdi. İki aday da buluşmanın hemen başında canlı yayında vatandaşların ve birbirlerinin ‘Babalar Günü’nü kutladı. Adaylar birbirlerine ‘Babalar Günü’ hediyesi de takdim etti. Ekrem İmamoğlu, Yıldırım’a kalem hediye ederken, Binali Yıldırım da “Babanıza” diyerek İmamoğlu’na hediyesini takdim etti. İşte sorular ve adayların yanıtları:

İstanbul seçimleri neden yenilendi?

Yıldırım: Oylar sayılırken bir takım garip acayip işler oldu. Şaibeli işler oldu. Ve nitekim YSK seçimin yenilenmesine karar verdi. Bizim tercihimiz bu seçimin yenilenmemesiydi. Bunun için çok çabaladık. Ancak CHP bize yardımcı olmadı. Keşke oyların tamamı sayılabilseydi. Kimsenin kafasında tereddüt kalmazdı. Evet bu seçimde oylar çalındı. Oylar sayıldı. Yüzde 10’u sayıldığında 29 binlerden 13 binlere düştü. Bu da gösteriyor ki geriye kalan yüzde 90 sayılsaydı bu seçimin sonucu değişeceği aşikardı. Oyları kimin çaldığını YSK bulacaktır. 

İmamoğlu: Bir TV kanalı rakibimizi yüzde 60’larda gösterdi. ’dan 12 saate yakın veri alınamadı. 23.30’da sayın Yıldırım ne olduysa ‘Ben seçimi kazandım’ diye bir açıklama yaptı. Tam o esnada veri yayınını kesti. Sonra AK Parti İl Başkanı 3 bin 870 oyla seçimi kazandık deyip rakam verdi. Ondan 2 saat önce de ‘Elimizdeki verilerle sonuç değişmeyeceği için hayır biz kazandık’ dedim. O günün sabahı da YSK başkanı sürecin sona erdiğini açıkladı. Tutanağa göre 24 bin oyla öndeydik. Yeniden sayımlarla 13 bin 729’a indi.

Nasıl olur da aynı zarfın içindeki 4 pusuladan 1’i iptal edildi?

Yıldırım: Olayları çarpıtmanın gereği yok. neden yayını kesti kesmedi, o benim işim değil. 4 pusula meselesi tamamen bir aldatmacadır. 4 tane ayrı pusula var. Ama itiraz edilen büyükşehir belediye başkanlığı. İtiraz olan oy pusulası sayılır. Zarf aynı ama sayımı ayrı yapılıyor. Oylar ayrı sayılıyor, tutanaklara da ayrı geçiriliyor. Biz buna itiraz ediyoruz. 

İmamoğlu: Aynı zarftan 4 pusula çıkarıyoruz. Muhtarlık, ilçe belediye başkanlığı, ilçe belediye meclisi pırıl pırıl. Şaibesi bir tek İBB’ye dokunuyor. Bu cebindeki 20 liranın 5 lirası sahte demek gibi birşey. Buna kimse inanmaz. 31 Mart’ta tertimizdir anamızın ak sütü gibi helaldir. 

Yeni bir seçime gidiyoruz. Bu seçim neyin seçimi? 

Yıldırım: Ekrem Bey, ‘Biz yeniden sayılmasına itiraz etmedik’ dedi. Bu kocaman bir yalan. Elimizde İl Seçim Kurulu’nun CHP’nin müracaatı var. Oyların tamamı sayılsaydı ne olurdu? Sonuç değişirdi. Maltepe’de tamamı sayıldı. 1080 sandıkta 808 oy farkı var. 

İmamoğlu: Bu seçim demokrasi mücadelesidir. Hakkımız gasp edenlere, kul hakkı yiyenlere karşı verilmiş bir demokrasi mücadelesidir. Yeniden oyların sayılması gibi bir kararı yok YSK’nın.

23 Haziran’da neden size oy verelim?

Yıldırım: Hâlâ ısrarla söylüyorum, biz seçim yenilensin istemedik. Bu dürüst bir seçim mi? Birbirine yakın verilmiş iki oy. Ben ile görüşmedim. Benim en tahammül edemediğim şey Ekrem Bey yalan konuşmakta. Benim görevim değil ki ’nın veri kesmesi. Bakanlarla görüşmem sanki bir algı oluşturmaya çalışılıyor. Bakanlar seçim sonucunu mu değiştiriyor.

İmamoğlu: Biz İstanbul mücadelesi, normalleşme, güler yüzle kucaklaşma mücadelesi veriyoruz. İstanbul’da temiz bir yönetim mücadelesi veriyoruz. ‘Ben bilirim diyen’ değil, milletle kucaklaşan bir yönetim mücadelesi veriyoruz. 

Neden verileri kopyaladınız?

Yıldırım, İmamoğlu’na ‘Belediyenin verilerini neden kopyaladınız’ sorusunu yöneltti.

İmamoğlu: Bu bir veri yedekleme işidir. Verdiğimiz talimat da veri tabanlarının yedeklenerek korunması içindir. Afaki değişiklikler yapılabilir diye. Kaldı ki hukuksuz bir kararla yapamadık, yetişmedi. Veri yedekleme gibi basit bir işlemi başka yerlere taşımak, hiçbir güvenlik riski yok.  Veri kopyalama çok masum bir işlemdir.

Yıldırım: Bu veri kopyalama işi, bu bir FETÖ taktiğidir. FETÖ bunu yaptı geçmişte. Bir şey daha söylemekte yarar var Üç tane dışarıdan uzman da görevlendirme yaptı. Bir kere bu başlı başına fecaat  bir şeydir. İstanbulular bilsin, bu internet altyapısını da biz yaptık. Veri yedeklemek ayrı iştir, kopyalama ayrı iştir. İstanbul’un verileri yedekleniyor. Hem de bir yerde değil iki yerde yedekleniyor. Bir güvenlik meselesidir bu. Ayrıca belediye başkanının herşeyi denetleme yetkisi vardır. Niye kopyalama ihtiyacı duyuyor. İstediği zaman maiyetindeki insanlar bilgiyi alır getirir.

İşsizlik ve kent yoksulluğu...

Yıldırım: Tabi ki ekonomik bir sıkıntı çekiyoruz. Bu da insanların hayatına öyle veya böyle yansıyor. Bu yükü hafifletmek için bizim birçok müjdemiz vaadimiz var. 500 bin istihdam sağlayacağız. Mesela Tuzla’da Biyoteknoloji Vadisi kuracağız. Atatürk Havalimanı hem Millet Bahçesi hem Fuar ve Kongre Merkezi olacak. Amacımız Avrupa’daki 50 milyonluk fuar-kongre turizminin yüzde onundan istifade etmek. 

İmamoğlu: Bu şehrin yoksulluğu var. 3 gençten biri işsiz. Bu şehrin iki üniversite gencinden biri işsiz. Eğitim destek, geçim destek, evlilik destek, sofra destek ve işsizlik destek paketiyle sosyal yardımı mevcudun tam 5 katına çıkaracağız. Açlık sınırı altındaki ailelere 2020 liraya kadar maddi destek sunacağız. Bölge İstihdam Ofisi’ne kayıt yaptıran 200 bin insanımıza iş bulacağız.

İstanbul’da Kürt kökenli vatandaş size neden oy versin?

Yıldırım: Biz hizmet yaparken, insanların etnik kökenine bakmayız. İnançlarına bakmayız. Ve insanlarımızın hizmet götürürken, herkese aynı hizmeti götürürüz. Particilik seçimlerde kampanyalarda vardır. Seçimlerde dillendirirsiniz, seçim biter rozeti çıkarıp hizmet yaparsınız. İzmir’e gitsin Ekrem Bey, benim neler yaptığımı görsün. İZBAN’ı biz CHP’li belediye ile beraber yaptık. İstanbul’a yapılan hizmet asla israf değildir. 

İmamoğlu: Ben sosyal sorunlardan bahsederken kökenlerden bahsetmiyorum. 16 milyon insanıma hitap ediyorum. Partizanlığı bu ülkede bitireceğiz. Partiler araç amaç değil. Partizanlık bu ülkenin terörden sonraki en büyük sorunudur. Biz bu milleti eşitlemeye, barıştırmaya geliyoruz. Önce mahallede, semtte, ilçede, şehirde demokrasiyi sağladığımız takdirde bu şehirde kimsenin sorunu kalmaz.

İstanbul’daki Suriyeliler konusunda ne yapacaksınız?

Yıldırım: Sayın İmamoğlu, fikirlerden bahsediyor ama ben size somut projelerden bahsedeyim. İstanbul Büyükşehir Belediyesinde mültecilerle ilgilenen bir birim var. Belki bu birim daha da güçlendirilebilir. Geçici koruma statüsündeler. Böyle bir kimlikleri var. Hepsinin kaydı var. Bunlar geçici, gidecekler. Afrin’e, Cerablus’a, El Bab’a 500 bine yakın kişi gitti. Şimdi Fırat’ın doğusunu temizleyip diğerlerini göndereceğiz. Asayiş sorunlarına karışan olursa normal seyirde kalmasını beklemeden tutar göndeririz. 

İmamoğlu: Göçmenliğe ilişkin bir masa kuracağız. Mevcut mülteci çocuk ve kadınları koruyacağız. Özel ilgileneceğiz. Sokak sokak geziyorum, çocuk evlilikleri görüyorum. Plaj yasağı. İnsanlık dışı uygulamalar yanlış. İstanbul’un sokakları tehdit altında. Aktif rol alıp, önemli katkılar sunacağız. 

Kadınlara yönelik projeleriniz neler?

Yıldırım: Yoğunlaşmamız gereken kısım ev kadınları. Biz onların el emeği, göz nuru üretimlerini belediye olarak alıp değerlendireceğiz ve her aileye 1000 TL’lik katkı sağlayacağız. 300 mahallede 955 tane kreş yapacağız. Mesele Ekrem bey, 11 kreş vaadi vermiş. Ama sadece 1 tanesini yapabilmiş.

İmamoğlu: Çocuk ve kadınlara hızlıca 150 kreş açacağız. 150 mahallede. Kadın emek ofisleri açacağız. 0-4 yaş arası annelerin ücretsiz ulaşım hizmeti vereceğiz, 2 adet sığınma evi, şidete karşı kriz merkezi açacağız. 

Seçim sonucunu kabul edecek misiniz?

Yıldırım: Gayet tabii seçim sonucunu kabul edeceğiz. Böyle bir lüksümüz mü var. İtiraz süreci icap ederse yine olur. Ama belki biz etmeyeceğiz, Ekrem Bey itiraz edecek. Umarım itirazı gerektirecek birşey olmaz.  

İmamoğlu: Elbette seçimlere itiraz haktır. Bu hakkını kimsenin yok sayma şansı yok. Uydurma gerekçelerle itiraz yapmayız biz. Gerçekten gerekçe varsa elimizde, sıkıntı görüyorsak itiraz hakkımızı kullanırız. 

Ordu Havalimanı’nda neler yaşandı?

İmamoğlu: Bayramlaşma programıydı. Ama muazzam bir karşılamaya dönmüştür. Bu muazzam süreç bir tuzakla sona erdilirmek istenmiştir. Valiye hakaret etmedim. ‘Basitleşmiştir’ demek hakaretse hakaret. Başka kelimeler kimseyi rahatsız etmedi anlamıyorum. Bize Pontus dediler, Yunan dediler, terörist dediler  kimseyi rahatsız etmedi, buna cevap verilse iyi olur.

Yıldırım: En yakın arkadaşı Fatih Portakal bile yayınında ‘Bu Ordu işi olmadı, yanlış olmuştur. Bizde görüntüler var RTÜK’e takılacağız diye yayınlamıyoruz.’ dedi. Bence kabul etseydi Ekrem Bey, özür dileseydi iş  bitmişti ama iki gün sonra düşündü, taşındı, ‘basitlik’ diye bir icatta bulundu. Aslında validen özür dilemesi gerekir demiştim. Şimdi başka bir şey diyordum, İstanbullulardan özür dilemesi gerekir millete yalan söylemiştir.

Canlı yayına büyük ilgi

Ortak yayına büyük ilgi gösteren vatandaşlar, meydanlarda kurulan dev ekranlar ve kıraathanelerde programı izledi. Program boyunca 1 milyonu aşkın tweet atıldı. 

---------------------------------------------------

TÜRGEV: CHP adayı özür dilemeli

Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı’nca, CHP’nin İBB adayı Ekrem İmamoğlu’nun iddialarına ilişkin açıklama yapıldı. Açıklamada “İstanbul Büyükşehir Belediyesi, vakfımıza, yayında ifade edildiği gibi, herhangi bir nakdi veya kaydi ödeme yapmamıştır. İBB’yle vakfımız arasında yapılan iş birliği yasallık, şeffaflık içerisinde yürütülmüştür. Sayın CHP adayını, vakfımızın tüm gönüllülerinden özür dilemeye davet ediyoruz” denildi.

---------------------------------------------------

Anadolu Ajansı’ndan açıklama

Anadolu Ajansı’ndan () seçimlerle ilgili açıklama yapıldı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “, 31 Mart öncesindeki 6 seçimde de aynı şekilde açılan sandık oranı yüzde 99’a ulaştığında nihai sonucun açıklanmasını YSK’ye bırakmıştır. 31 Mart’ta yapılan uygulama diğer seçimlerden farklı değildir. , seçim sonucu açıklayan değil, veri aktaran bir medya kuruluşudur.” ANKARA