İzmir merkezli olarak İstanbul ve Ankara’da da ofisleri bulunan yurt içi ve yurt dışı uçak biletleri, otel rezervasyonları, tur programları ve kongre organizasyonları alanlarında hizmet vermekte olan Ayşatur Turizm’in Yönetim Kurulu Başkanı Songül Bayram Baysal, şirket politikaları ve sektöre dair değerlendirmelerde bulundu.

Koşulsuz 24 saat hizmet

Kuruldukları günden bu yana verdikleri hizmetlerle İzmir’e ve sektöre sürekli bir değer katmaya çalıştıklarını söyleyen Baysal, bir çok yenilik getirerek İzmir’deki turizm hizmet verme ve alma alışkanlıklarını değiştirdiklerini kaydetti. “İzmir’de bir sistem vardı. Bir acente ancak uçak biletini kendisi sattıysa vize işlemlerini veya ihtiyaç olan diğer hizmetleri veriyordu. Bizde böyle bir şey yok. Yolcu, bizden hangi hizmeti almak istiyorsa koşulsuz alıyor. Verdiğimiz hiçbir hizmete koşul koymuyoruz. Acentamızda her hizmetin departmanı ayrı, bunlar Uçak bileti, Otel rezervasyonları, Vize işlemleri, Tur departmanı , Toplantı Kongre Mice departmanı gibi. Hepsi birbirinden profesyonel kişilerden oluşan departmanlar. Buradaki amaç aynı çatı altında herkesin ihtiyacına yönelik hizmet verebilmektir. Artık öyle bir durumdayız ki ‘Ayşatur’u arayın onlar halleder’ diyorlar.”

Ayşatur Turizm’den önce İzmir’de 7 gün 24 saat hizmet veren acente olmadığının altını çizen Songül Bayram Baysal, “Hafta sonu veya gece uçuşları olan yolcunun bir sıkıntısı ya da özel durumu olabiliyor. Bu yüzden bu sistemi hizmete sokmak gerekiyordu. İlk kuruluşumuzda 5 kişiydik ve bu sisteme geçtiğimizde Pazar geceleri dahil ofise geliyor ve bizzat kendim çalışıyordum. Şimdi ise toplamda 67 kişilik ekibimiz ve İzmir Adnan Menderes Havalimanı’ndaki 2 ofisimizde 7/24 müşterilerimize canlı destek sağlıyoruz.” şeklinde konuştu.

 “Biz öncelikle hizmet satıyoruz”

“Bir acentenin işi ürünü sattıktan sonra bitmemeli. Mailing departmanımız, seyahatle ilgili bütün gelişmeleri anında yolcularla paylaşıp; haberdar olmalarını sağlamaktadır. Tüm hava yollarının müşteriye cazip gelecek ürünlerini tanıtıp yolcularımıza ve anlaşmalı kurumlarımıza en iyi şekilde uygulanmasını sağlamakta ve takibini yapmaktayız. Müşterinin kazanması demek bizim kazanmamız demek.” diyen Baysal, acente olarak sadeece ürün satmakla yetinmediklerini yolcu ve kurumların seyahatleri ile, ihtiyacı olan servislerin arasında bir köprü görevi üstlenerek hizmet sınırlarını zorladıklarını ifade etti.

Esas amaç kazandırmak

Şirketin istihdam politikasıyla ilgili de çarpıcı açıklamalarda bulunan Baysal, 67 kişilik ekiplerini her fırsatta genişletmeye çalıştıklarından bahsetti. Baysal, “Biz sadece şirket para kazansın istemiyoruz; bundan çalışanlarımız da yararlansın istiyoruz. Yaptığımız işi ve verdiğimiz hizmeti 25 kişilik bir ekiple rahatça yapabilirdik. Fakat o zaman sadece şirket kazanırdı. Şu an biz 67 kişilik ekiple çalışarak hem onların kazanmasını sağlıyoruz; hem de müşterilerimize hızlı ve kaliteli hizmet veriyoruz.” dedi.

“Turizm doğru politikalarla yükselir”

Turizm sektörünün güncel sorunlarına dair fikirlerini de paylaşan Ayşatur Turizm Yönetim Kurulu Başkanı, Türkiye turizminin ancak geniş bir vizyon çerçevesinde doğru politikalar izleyerek ve tüketiciyi bilinçlendirerek gelişebileceğini dile getirdi. “Bugün Türkiye’de bin 500 otel satılık. Türkiye dinlerin ve medeniyetlerin beşiği konumundayken böylesine bir manzara acı verici.” şeklinde konuşan Songül Bayram Baysal, ‘her şey dahil’ sisteminin yabancı turist yerine yerli turist odaklı pazarlanması gerektiğini de sözlerine ekledi. “Yabancı turist kendi ülkesinde tek gece konaklayabileceği fiyatlara Türkiye’de 3 ya da 4 gün her şey dahil tatil yapabiliyor. Yerli turist ise bu imkana sahip değil. Bu sistem ve politika ile turizm iyiye gitmez.” dedi.

“Dönüp baktığımız zaman tüketiciyi bilgilendirme programları olması gerekir. Firmalar kış ya da yaz aylarında yapacağı tatil hakkında tüketiciyi yönlendirerek bilinçlendirmesi lazım.” açıklamasını yapan turizmci, hem ekonomik hem de iklimsel şartlar bakımından doğru mevsimde doğru seyahat programı yapma konusunda tüketicinin bilinçlenmesi gerektiğinin altını çizdi. Bilinçli tüketicinin daha kaliteli hizmet veren firmalara yöneleceğini, böylece sektörde de gelişmenin ve rekabet ortamının daha olumlu olacağını belirtti.