İzmir Ticaret Odası olarak hepimiz için heyecan verici bir süreci geride bıraktık. Adaylıktaki rakibimiz Sayın Ekrem Demirtaş’ın çekilmesiyle birlikte seçim sürecinde son dönemece gelmiş bulunuyoruz.  

Seçimlerin sonucunda ben ve ekip arkadaşlarım İzmir Ticaret Odası’nın, İzmirli iş insanlarının ve dolayısıyla İzmir halkının vereceği göreve başlamış olacağız. Öncelikle geçmiş dönemlerde bu görevi sürdüren tüm başkanlarımıza, yönetici arkadaşlarımıza, meclis ve komitelerde görev yapan tüm dostlara İzmir Ticaret Odası ve İzmir’e hizmetlerinden dolayı teşekkür ederim. Bu vesileyle geçmişte hizmet etmiş, aramızdan ayrılmış tüm başkanlarımızı ve Odamız organlarında görev yapan tüm yöneticilerimizi rahmet ve saygıyla anıyorum.  

Seçim süreci boyunca tüm açıklamalarımızda ortaya İzmirlileri de heyecanlandıran bir vizyon koyduğumuza inanıyorum. Vizyon sahibi olmak; günlük koşuşturmanın ve dertlerin arasında geleceği düşünebilmek, planlayabilmek ve kişileri-kurumları orta ve uzun vadeli hedeflere yönlendirebilmektir. Bizim ortaya koyduğumuz vizyon, sadece bana, ekip arkadaşlarıma bağlı değil; bize oy veren vermeyen, eleştiren veya övgülerini sıralayan herkese bağlı. Tüm ülkenin, bölgenin ve dünyanın imrenerek baktığı bir İzmir, inanın çok zor bir hedef değil. Halkımızın, kurumlarımızın, kurduğumuz işlerin, yarattığımız markaların kalitesi bunu kanıtlıyor.

Özellikle Meclis Üyeliği ve Komite Üyeliği seçimlerinde yaşadığımız yüksek katılım, üyelerimizin heyecanı, seçim öncesi ve sonrasında tüm üyelerimizden aldığım tebrikler, yaptığımız görüş alışverişleri, ortaya koyduğumuz hedefler ve projeler adına hepimizi umutlandırıyor. Artık hep birlikte kollarımızı sıvamamızın zamanı geldi. Bugüne kadar seçim konuşmaları yaptığımız için ve sizlere kendimi anlatma ihtiyacı doğduğu için hep ben anlattım. Artık tüm üyelerimizin sözü alıp taleplerini, projelerini anlatma zamanı geldi. Birlikte konuşacak, tartışacak, projeler üretecek ve başarılarımızı İzmir Ticaret Odası’ndan hep beraber paylaşacağız. Yönetim binamız ben değil biz diyen bir anlayışın, değişimin, yeni bir vizyonun merkezi olacak. Hepimizin çalışma alanları, fabrikaları, üretim tesisleri, konferans salonları, toplantı odaları İzmir’in ortak vizyonu çerçevesinde yerini alacak.

Yaptığım ilk konuşmada “Çok kolay ama çok zor bir göreve” talip olduğumu söylemiştim. Koyduğumuz vizyona ve hedeflere ulaşmak dünyanın başka bir yerinde olsa çok zor, ama yanımızda İzmir’in olduğunu bildiğimiz için aslında hemen hepsi çok kolay. Gelecek süreç boyunca konuşmalarımız, tartışmalarımız, görüş ayrılıklarımız da olacak. Verdiğimiz kararlarla, imza attığımız girişimlerle ilgili çekinceleriniz veya farklı görüşlerimiz olabilir. Hepimiz, her zaman aynı düşünemeyiz, aynı görüşte olamayız ama tartışarak, konuşarak mutlaka doğru sonuca birlikte ulaşacağız.

İzmirlilerin bana ve arkadaşlarıma teslim edeceği bu kutsal göreve layık olmak adına elimizden gelen her şeyi yapacağımızı kesin olarak bilmenizi istiyorum. Sahada dolaşırken şahsıma ve arkadaşlarıma ‘Değişim’ için desteğini esirgemeyen tüm İzmirlilere ve Ticaret Odası üyelerine bir kez daha teşekkür ediyor ve “Değişim zamanı geldi” diyerek sizleri bir kez daha saygılarımla selamlıyorum.