Şeboy, toplantıda Ortadoğu ülkelerinde yaşananlara dikkat çekerek, “Savaşlardan kaçanlar bizim  opraklarımıza geliyor. Çünkü biz Anadolu’yuz, biz herkesi kucaklıyoruz. Ama biz bir yere gidemeyiz o yüzden kardeşçe yaşamaktan başka şansımız yok. Başka Türkiye yok” dedi.

Bakanlar Kurulu’nda görmek istiyoruz

Türkiye’de yaşayan Balkan göçmenleri ile Anadolu’nun her rengini birleştirme amacındaki “Bin yıl kardeş gibi yaşadık hedef kıyamete kadar” sloganıyla hizmet veren Balkan Anadolu Derneği’nin Balçova Termal Otel’de düzenlediği yemek büyük ilgi gördü. Çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisinin katıldığı gecenin ev sahipliğini Balkan Anadolu Derneği Eş Başkanları Ender Öztürk ve Niyazi Gültekin yaptı. Gültekin yaptığı konuşmada, “Biz Balkan Anadolu Derneği olarak hiçbir siyasi partinin ve siyasetçinin peşinden gitmedik. Ama kim ülkemiz için daha iyi projeler ortaya koyarsa, kim kardeşliğimizi pekiştirirse biz onun yanında olacağız. Cemil Şeboy’un Türkiye’nin geneli için, refahı için, barışı için yanımızda olacağından eminiz” dedi. Derneğin eş Başkanı Ender Öztürk ise “Biz Diyarbakır’a giderek Belediye Başkanı Osman Baydemir’in elini sıktığımız için “Biz sizin artık elinizi sıkmayız” diyenler oldu. Ama bir ay sonra Aziz Kocaoğlu da Diyarbakır’a giderek bizi haklı çıkardı. Şanlıurfa’da da binlerce kardeşimizle birlikte halay çektik. Bu projelerimizde bize en büyük gücü ve cesareti Cemil Şeboy verdi. Bizler Cemil Şeboy’un ülkemiz için yapabileceklerini biliyoruz. Türkiye’nin  vizyonuna ve ufkuna büyük katkılar koyacağından eminiz. Bu yüzden sonuna kadar arkasındayız. Cemil Başkan’ı sadece Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde değil aynı zamanda Bakanlar Kurulu’nda da görmek istiyoruz” diye konuştu.

Biz Anadolu’yuz

Konuşmasında Çözüm sürecine dikkat çeken Şeboy, Balkan Anadolu Derneği’nin de aynı amacı taşıdığını söyledi. Şeboy,  “Bu ülke hepimizin. Hepimizin amacı güzel bir ülkede, kardeşçe, barış içinde, kürdüyle, lazıyla, göçmeniyle hep beraber yaşamak. Çünkü başka Türkiye yok. Bakın etrafınıza. Atlas Okyanusu’ndan başlayarak ta Ukrayna’ya kadar saran bir yangın var. Petrol kutuları yanıyor, insanlar ölüyor. İnsanlar Anadolu’ya kaçıyor. Balkanlardan kaçan Türkiye’ye geldi. Mısır’dan Libya’dan kaçanlar bu topraklara gelmek istiyor. Suriyeliler, Libyalılar Anadolu’ya geliyor. Irak’tan, Bulgaristan’dan kaçanlar buraya geldi. Çünkü bu toprakların adı Anadolu, yani ana kucağı. Ama Türkiye’de güçlü bir Hükümet, güçlü bir Cumhurbaşkanı olmasaydı o ateşe bizi de çekeceklerdi. Düşünün koalisyonlar dönemi olsaydı ve Türkiye de o girdabın içine düşseydi, biz nereye gidecektik? Balkanlar’a bizi alırlar mı göçmen kardeşlerim? Pekala Suriye’ye gidebilir miyiz? Irak’a gidebilir miyiz? Yukarıda Karadeniz var. Ermenistan’a gidebilir miyiz? Kısacası bizim gidecek hiçbir yerimiz yok. O yüzden batısıyla, güneyiyle, doğusuyla, kuzeyiyle, güney doğusuyla beraber yaşamak kardeşçe yaşamak için hep beraber olacağız. Başka Türkiye yok. Hepimiz aynı gemideyiz batarsak hepimiz batarız. Ondan sonra da emperyalist güçler amacına ulaşmış olur. Bu oyunu iyi görmemiz lazım. Eskiden bizi darbelerle karıştırmaya çalışırlardı. Ama artık darbe yapamazlar. Şimdi başka oyunlarla başka tezgahlarla el altından oynanıyor. Çünkü güçlü bir Türkiye istemezler. Bu bakımdan 7 Haziran seçimleri çok önemli. Bu seçimler istikrarın seçimidir. Türkiye’de huzur mu olsun, kavga dövüş mü olsun? Bunun seçimidir.” dedi.