İzmir Medya Platformu üyesi gazeteci ve yazarlar ile bir araya gelen EBSO Yönetim Kurulu Geçmiş Dönem Başkanı Güney Afrika İzmir fahri konsolosu Petrofer Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, Ekonomi de Türkiye’ye yeni bir fırsat kapısı doğduğunu belirterek, “Pandemi ile birlikte tedarik zincirinde yaşanan kırılma Türkiye’ye yeni fırsatların kapısını açtı. Türkiye tedarik merkezlerinden birine dönecek ve bu durum ülkemize yüzde 20 büyüme olarak dönecek” diye konuştu.

İzmir Medya Platformu Başkanı Ahmet Kaplan, farklı alanlardaki gelişmeleri sektörlerin deneyimli isimleri ve ekonominin duayen işadamlarından dinleme fırsatı bulduklarını kaydederek, siyasi, toplumsal, ve ekonomik gelişmeleri yerinde buluşmalar ile gazeteci ve yazarları haber kaynakları ile bir araya getirdiklerini kaydederek, bundan sonra da bu tür buluşmaların devam edeceğini açıkladı.

EBSO Yönetim Kurulu Geçmiş Dönem Başkanı Güney Afrika İzmir Fahri Konsolosu Petrofer Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın ise, İzmir Medya Platformunun deneyimli gazeteci ve yazarları ile bir araya gelmekten memnuniyetini dile getirerek, ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

EMİTA, LOJİSTİK VE FİYAT

 ARTIŞLARI SANAYİCİYİ ZORLUYOR

Pandemi sürecinde güncel ekonomik değişimleri değerlendiren Taşkın şu görüşleri dile getirdi: “Türkiye sanayisini yeniden dizayn etmeliyiz. Türkiye ve dünyada bu süreçte yaşanan en büyük sorunların başında Emtia fiyatlarındaki artış, Lojistik sorunu ve artan maliyetler var. Biz sanayici ve işadamlarını bu üç kalemde yaşanan gelişmeler olumsuz etkilemektedir.”

PANDEMİ DE ELEMAN ÇIKARMADIK

İSTİHDAMI ARTIRDIK

Yaşanan tüm zorluklara rağmen personel çıkarmadıklarını tam tersine istihdamı artıklarını vurgulayan Taşkın, “biz yeni eleman alımlarına devam ediyoruz. Pandemi sürecinde hiç personel çıkarmadık. Yeni istihdam artışlarımız oldu. Halen de yeni personel alımlarımız devam ediyor. En büyük zorluğumuz ara eleman bulamıyoruz. Sanayiciyi zorlayan en önemli konulardan birisi budur” diye konuştu.

BİZİM İŞLETMEMİZDE HİYERARŞİ SIFIRDIR

Alman ortaklı bir şirket olduklarını vurgulayan Taşkın,  Bizim firmamızda hiyerarşi sıfırdır. Üretimimizin yüzde 80’ni iç pazara, yüzde 20’sini ise yurtdışına ihraç ediyoruz. Ülkemizin en önemli ihtiyacını kapasite olarak biz karşılıyoruz” dedi.

4 KİŞİLİK BİR AİLE ASGARİ

ÜCRETLE GEÇİNEMEZ

Ekonomik gelişmeler ve son günlerin önemli tartışmalarından Asgari ücrete değinen Taşkın sözlerini şöyle sürdürdü:

“Asgari ücret 4 kişilik bir ailenin ücreti değildir. Hayata sıfırdan başlayan ailesi ile yaşayan bir kişinin ücretidir. Asgari ücret 4 kişilik bir ailenin geliri değildir. Asgari ücretle 4 kişilik bir aile geçinemez. Biz işletmemizde çalışanlara asgari ücretin üzerinde bir ücret veriyoruz. Çalışanların mutlu olması lazım. Bu nedenle imkanlar ölçüsünde biz asgari ücretin üzerinde ücret vermeye gayret ediyoruz.

DÖVİZLE BORÇLANMAYI

TAVSİYE ETMİYORUZ

Türkiye hala dövizle borçlanma yapıldığını görüyoruz. Ben işadamlarımıza dövizle borçlanmayı kesinlikle tavsiye etmiyorum. Sabah kalktığınızda neler olacağını bilemezsiniz. Türkiye’de oynak kur nedeniyle dövizle borçlanma riskli bir durumdur.”

DÖVİZİN İNMESİ DE ÇIKMASI DA RİSK

Dövizin inmesinin de çıkmasının da ülkemiz için risk teşkil ettiğini ve dövizdeki değişkenlikten olumsuz etkilendiklerini kaydeden Tamer Taşkın, “Dolar değişkenliğinden dolayı mal tedarik süreçlerinde ve fiyat kontrolünde büyük zorluklar yaşıyoruz. Bir önceki ay aldığımız malı yerine koymakta zorlanıyoruz. Dolar da ne bu şekilde hızlı bir yükseliş olsun ne de düşüş. Stabil seyretmesi bizim için ideal olandır” şeklinde konuştu.

İŞ DÜNYASI İSTİKRAR İSTİYOR

İş dünyası olarak hükümetten beklentilerini de vurgulayan İşadamı Tamer Taşkın, “Biz destek ve teşvik istemiyoruz. Biz herşeyden önce iş dünyası olarak istikrar istiyoruz. Ekonomik ve siyasi istikrar biz iş dünyası için öncelikli bir konudur” diye konuştu.

AFRİKA’DA BÜYÜK FIRSATLARA ODAKLANALIM

30 yıldır Güney Afrika İzmir fahri konsolosu olarak bu görevi yürüttüğünü ve Afrika’da gitmediği bölge kalmadığını kaydeden Tamer Taşkın, Türk İş Dünyasına çağrıda bulunarak ‘Afrika’da fırsatlar bizi bekliyor’ diyerek şöyle devam etti: “Afrika’nın nüfusu 1.150 milyon. Ekonomik büyüklüğü 3 trilyon dolara ulaştı. Bize Afrika’nın aç ve susuz yönünü gösteriyorlar. Türkiye Afrika’da güzel işler yapıyor. Ama bu yeterli değil. Oysa Afrika’da büyük bir potansiyel var. Şimdiye kadar sadece Kuzey Afrika’ya odaklandık. Şimdi ilk kez müteahhitlerimiz Afrika’nın derinliklerine inerek yeni pazarlara yöneldiler. Afrika ülkelerinde özellikle müteahhitlerimiz için muazzam işler var. Bu pazara mutlaka yatırım yapsınlar.

Türk sanayicisi işçisiyle mühendisiyle patronuyla 1990’lı yıllarda iki kelimeyi çok iyi öğrendi. Başarısının altında da  “kalite ve verimlilik” yatıyor. Afrika’da mallarımız ‘Avrupa kalitesinde’ Uzak Doğu fiyatlarıyla anılıyor. Bu büyük bir imaj.

AFRİKA DA TÜRK BANKALARI DA OLMALI

Afrika’da şimdiye kadar 40 büyükelçiliğimizin açılması büyük bir şans. Ama ticaret ataşelikler’inde eksiğimiz var. THY’nin Afrika’da uçmadığı lokasyon kalmadı. Bunlar Afrika’daki fırsatlara ulaşmak için büyük bir şans. Birde büyükelçiliklerimiz, ticaret ataşelerimiz, THY’ları büyük başarı. Şimdi her Afrika ülkesinde bir Türk bankası olmalı ve finans konusunda yardımcı olunmalı.

YENİ SÜREÇTE SEYAHAT HIZINI

 İKİYE KATLAMALIYIZ

Herkes çift pasaport alıp seyahat hızını ikiye katlamalı. Devletimiz iş dünyasına iş seyahatlerine birçok destek böyle bir avantaj sunuyor. Bundan faydalanmalıyız. Devletimiz iş insanlarına yurt dışı pazarları için seyahat destek ve teşvikleri sağlamaktadır. Aç susuz Afrika algılarını bir tarafa bırakalım ve bu fırsatlara odaklanalım.”